Senkretikten kastımız müslüman halkın yerel adetlerle bağdaştırdığı gelenek ve göreneklerdir. Bu açıdan baktığımızda Endonezya’da bağdaştırmacı ve devşirmeci İslâm gelenekleri çok zengindir. Genel olarak Hindu dini inanışlarından devşirilmiş İslâm ilmihali ile eritilmiş yerel dini akidelerdir. Failleri müslümandır.Engin bir kültür ve şaşırtıcı bir derinlik anlamı vardır. Hassas ve edilgen bir kişiliğin asil tavrını Endonez dindaşlarımızda görebiliriz. Sizlere bu yazımızda okyanustan bir damla misali böylesi bir kültürden bir nebzecik bahsedeceğiz.
Bağdaştırmacı İslâm gelenekleri açısından çok zengin olan Orta ve Doğu Cava yerel İslâm akideleri için Endonezler Nusantara İslâmı (Islam Nusantara) derler. Harfiyen tercüme edersek “Adalar Ülkesi Endonezya Yerli İslâmı” demektir.
Batı Cava ve daha batısında ise daha ziyade Şafii mezhebinin tesirinde kalan bir İslâm’dan söz edebiliriz. Şimdi biraz konuya gireli ve kejawen yani Cava İslâmı’ndan örnekler verelim:
Orta Cava eyaleti, Boyolali ;ilçesi Banyudono kasabasında padusan denen bir adet var.
Adet uyarınca genç damat-gelinler birlikte gelip havuza girerler ve başlarının üçte ikisini havuza sokup şükür anlamında avuç içlerini birleştirirler. Tören esnasında abang denen hoca efendi de onlara havuz suyu serpiştirir. Sonra genç gelin-damatlar birbirlerinesu atarlar. Atalardan miras kalmış bir ritüel olduğuna inanıyorlar. Bu adet ile Ramazan ayı karşılanıyor.(1)
Bir başka adet; yerel lisanda bajong banyu, Endonezce perang air diyorlar. Harfiyen anlamı “su savaşı”demektir. Orta Cava, Magelang ilçesi, Mertoyudan kasabası, Banjarnegoro köyü halkı icra eder. Ritüel eşliğinde çömlek küplere doldurulan suyu köy çocuklarına serpiştirip atıyorlar. Özetle ruhlarını arındırdıklarına inanıyorlar, oruç ayı öncesi. (2)
Bir adet daha:Orta Cava, Banyumas ilçesi, Purwokerto Utara kasabası, Pabuaran mahallesi halkı “saç temizleme geleneği” anlamındaki “tradisi keramas” dedikleri adeti uygularlar. Çeltik samanı külü de (abu jerami) derler bu adete. Samanlar balya gibi yapılıp yakılır. Küller beze koyulup sudan geçirilir. Ardından kutsal olduğuna inandıkları suyla kafaları yıkarlar. Çeltik (sawah) bereketli olsun, Ramazan öncesi ruhlarımız kirden arınsın beklentisiyle Ramazanı karşılamak için uygulanan ritüeldir. (3) Aynı ritüel Banyumas kentinde ırmak kıyısına gidilerek icra edilir. Beyli bayanlı birlikte kafalar yıkanır. (4)
Yine aynı ad adı altında yani tradisi keramas geleneği aynı adada yaklaşık 700 km. batıda Tangerang kentinde ırmağa giderek yüzmek veyavçimmek şeklinde icra edilir. Farklıdır. (5)
Evet ülkemizden yaklaşık 14 bin km. doğuda Orta Cava’daki dindaşlarımızla aynı dine inanıyoruz. Onlar 15.asır sıralarında müslümanlaştılar. Ama bağımsız bir ülke olmak için çok beklediler: 1945 yılına kadar. Çünkü Avrupa kökenli ırz düşmanı, sömürgen ve kemirgen bu üç etkinliği kısaca sökedüş türev sözcüğü ile anlatıyoruz sıfatlı milletler Endonezya takımadalarını yönettiler. Bağımsız bir kültür ve devlet idaresi geliştiremediler. Şimdi 1945 yılından bu günlere kadar bu süreci soluyorlar. İşte bu aşamada biz Türklere düşen nedir? Soruyu böyle sormalıyız. Bu dindaşlarımızı tanımalıyız. Yargılamamalıyız. Neden? Çünkü sökedüş eylemlerini yapan Budist ve Hristiyan kökenli milletler, dinlerini hiç bir şekilde yargılamamışlar ama “ilmihal” işlemlerine izin vermişlerdir. Sadece ve sadece ekonomi, tarım, mali hayata egemen olmak ve idare etmek şartıyla her türlü menhiyatı işlemişlerdir. Kız çocuklarına bile malum ihtiyaçlarını gidermek için el koymuşlardır. (pernyaian)
Biz Türk olarak onlardan daha çok bu insanlarla yakından ilişki kurmayıhak ediyoruz.
Çünkü asırlarca idare ettiğimiz milletler için can vermiş yeryüzünde tek millet biziz. Başka bir millet yoktur. Bu bir milliyetçilik değil aleni gerçektir. Bu ayrıcalık bize aittir. Bu bizim için olağanüstü bir istikbal şansıdır. Bu şuura ihtiyacımız var. (6)
Bu konuda çalışmalarımız sürmektedir. Zaman zaman Dünya çapında mezhepler tarihi profesörü hocam Ethem Ruhi Fığlalı ile görüşüyor, değerli görüşlerini not ediyorum. Bana ufuk veriyor. Allahım uzun ömür versin.
(1) Lütfen Endonezce izleyiniz. (1,5 dk.) Başında Hint sarığı (blangkon) olan kişi din adamı işlevi görür. Konuşan resmi sıfatlı kişi de kaymakam yardımcısıdır. Açıklamasında özetle Ramazan öncesi ruhları arındırma ve neden birlikte olduklarının simgesidir, diyor. https://www.youtube.com/watch?v=3m0B91aIXeg
(2) https://www.youtube.com/watch?v=TY_SU6IE2Ng
(3)www.youtube.com/watch?v=1DvBG6rl2YY
(4) https://www.youtube.com/watch?v=1Y2-Zap8LtM
(5) https://www.youtube.com/watch?v=w4duQ0KFF1s
(6) Bu makalede geçen yerel lisan (bahasa daerah) ve Endonezce sözcüklerin kaynağı; Endonezya Dil Kurumu Endonezce Büyük Sözlük (KBBI) Syf. 1461. Cakarta, 2008