Dünyada yaklaşık 50 milyon insanı etkileyen epilepsi, her yaş ve cinsiyetten bireyde görülebilen, nöbetlerle seyreden yaygın bir nörolojik rahatsızlık olarak öne çıkıyor. Bodrum Amerikan Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Melek Kandemir Yılmaz, epilepsinin tanısı, nedenleri, tedavi yöntemleri ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında önemli bilgiler verdi.
Epilepsi nöbetlerinin, beynin farklı bölgelerindeki elektriksel aktivitenin bozulması sonucu ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Yılmaz, nöbet tiplerinin kişiden kişiye değiştiğine dikkat çekti. “Bazı hastalarda sadece kısa süreli boş bakma gözlenirken, bazılarında tüm vücutta kasılmalar ve bilinç kaybı olabilir. Beyindeki anormal aktivitenin yerine ve yayılımına göre belirtiler değişebilir” diyen Yılmaz, epilepsinin birçok farklı türü olduğunun altını çizdi.
Epilepsi Her Nöbet Demek Değil
Doç. Dr. Yılmaz, “Her nöbet epilepsi anlamına gelmez. Epilepsi teşhisi konabilmesi için, en az 24 saat arayla meydana gelen iki tetiklenmemiş nöbetin yaşanması gerekir” diyerek halk arasında sık yapılan yanlış anlaşılmalara açıklık getirdi. EEG (Elektroensefalografi) ve beyin MR tetkiklerinin tanıda kritik rol oynadığını vurgulayan Yılmaz, nöbetlerin tekrarlama riskinin tespiti halinde ilaç tedavisine başlandığını kaydetti.
Tedaviyle Nöbetler Kontrol Altına Alınabilir
Tedavinin kişiye özel olarak planlanması gerektiğini belirten Yılmaz, “Uygun ilaç tedavisiyle epilepsili bireylerin büyük çoğunluğunda nöbetler tamamen kontrol altına alınabilir. Bazı genetik geçişli epilepsi türlerinde ise hastalık ergenlik döneminden sonra kaybolabilir. Ancak ömür boyu ilaç tedavisi gerektiren türler de vardır” dedi.
İlaçların düzenli ve doktorun önerdiği şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz, “İlacın bırakılması, değiştirilmesi veya başka ilaçlarla etkileşimi ciddi sorunlara neden olabilir. Bu kararlar mutlaka uzman doktor kontrolünde alınmalı” uyarısında bulundu.
Nöbet Uzarsa, Derhal Doktora Başvurun
Beş dakikadan uzun süren nöbetler, nöbet sonrası bilincin yerine gelmemesi, hamilelik, diyabet, ateş yüksekliği gibi durumlarda derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini ifade eden Yılmaz, nöbetlerin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Tanıda EEG ve MR’ın Önemi Büyük
Epilepsinin tanısında EEG’nin yaygın olarak kullanıldığını belirten Yılmaz, bu tetkik sayesinde beynin elektriksel aktivitesinin takip edilerek anormal dalgaların saptanabileceğini belirtti. Ayrıca, beyin MR görüntülemesinin de nöbetlere yol açabilecek yapısal lezyonların tespitinde kritik bir rol oynadığını ifade etti. EEG sırasında video kaydı alınarak nöbet tipinin netleştirilebileceğini söyledi.
Cerrahi Yöntemler de Mevcut
İlaç tedavisiyle kontrol altına alınamayan bazı hastalarda epilepsi cerrahisinin de bir seçenek olduğunu belirten Doç. Dr. Yılmaz, “Cerrahiye uygunluk epilepsinin türüne, beyindeki tutulum yerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değerlendirilir. Doğru merkezde yapılan operasyonlar, birçok hasta için nöbetsiz bir yaşam imkânı sunabilir” dedi.
Epilepsiyle Yaşam Mümkün
Epilepsi tanısı konulan bireylerin, düzenli tedavi ve hekim takibiyle sosyal yaşamlarına aktif bir şekilde devam edebileceklerini vurgulayan Doç. Dr. Melek Kandemir Yılmaz, “Toplumun bu hastalıkla ilgili farkındalığının artması, hem teşhiste gecikmeyi önler hem de epilepsi hastalarının yaşam kalitesini artırır” ifadelerini kullandı.
Epilepsinin bir kader olmadığını belirten uzmanlar, doğru tanı, etkili tedavi ve toplumun desteğiyle bu hastalıkla başa çıkmanın mümkün olduğunu belirtiyor.