Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, "Cemaatin üyeleri, emniyette, MİT'te yer aldıkları için istihbaratın kullandığı yöntemleri iyi biliyorlar. Cemaat neden güçlüydü? Kadroları ele geçirdikleri için devlete karşı kullanıyorlardı. 17 Aralık'tan sonra bunlar uzaklaştırıldı. Bu nedenle bu olayı hafif atlattık. 17-25 Aralık'ı tamamen bu insanlar yaptı. Bugün de bu ihtilal girişimini bu adamlar yaptı" dedi.
Özel bir televizyon kanalının canlı yayınına katılan Avcı, darbe girişimine ve FETÖ’ye ilişkin çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Cemaatin ve devlet içindeki varlığının iyi anlaşılamaması nedeniyle bugün bu sorunların yaşandığını vurgulayan Avcı, "Cemaate bağlı askerler ihtilal yaptı deniliyor. Bu tamamen cemaat tarafından planlandı. Cemaatbaştan bu yana devlete hakim olmayı ve toplumu yönlendirmeyi düşünüyor" diye konuştu.
Avcı, şöyle devam etti:
"FARKLI BİR SINIF ANLAYIŞI VAR"
"Biz polis, asker ve yargıdaki yapılanmayı gördük ama diğer kurumlardakini görmedik. Devletin kurallarını uygulayacak kendine muhalif olabilecek memurlar bertaraf edildi. Bunu o kadar ustaca yaptılar ki, biz bunu daha açık yaşayanlardanız. Askerler bunu daha ağır yaşadı. Cemaat sayısal çoğunluktan çok elemanlarını kilit noktaya yerleştirdi. Aslında toplumda büyük bir karşılığı yok. Orduda da köşe noktaları elde ediyor. Böylesine köşe noktalar elde edildiği için sayılarının 10 katı kadar etkileri oluyor."
Emniyetteki bir daire başkanının üstüne değil, aslında bir öğretmene bağlı olabileceğine işaret eden Avcı, "Devlet kurumlarındaki gibi hiyerarşik bir yapılanma yok. Azımsanmayacak bir asker var. Buna yakın emniyet mensubu var. Ama bu zamana kadar ciddi bir istihbarat yok. Bu kadar bilgiye rağmen dışarı bilgi sızmıyor. Cemaatin kendi içinde bir kapalılığı var. Üyelerin dış dünya ile irtibatı kesiliyor. Kendilerini farklı bir sınıf olarak gören bir anlayış var. Hocayı da ilahi güç tarafından seçilmiş üstün kişilikli bir insan olarak tanıyorlar. Cemaatin kadro kaynağı bilinmezse olaylar anlaşılamaz” diye konuştu.
"İSTİHBARAT ZAAFİYETİ VAR"
FETÖ içinde her konuda bilgi akışı olduğunu belirten Avcı, pek çok kişinin bu yapılanmaya ilişkin bilgileri kamuoyu ile paylaştığını ancak bu açık istihbaratların iyi değerlendirilemediğini söyledi.
Bir istihbarat zafiyetinin olduğunun da altını çizen Avcı, şöyle devam etti:
"Bir istihbarat zaafiyeti var ama istihbarata gerek olmayacak kadar bilgi de var. Sadece ben 2 kitap yazdım. Asker arkadaşlar birçok kitap yazdı. İstihbarat alamıyoruz ama aldığımız bilgileri de iyi değerlendiremiyoruz. Orduyu tamamen ele geçirdiler diyen birçok asker arkadaş var. Türkiye'de ciddi bir güvenlik zaafiyeti var. Belki bu olaylar bize bunu gösterir. Aslında bugün fotoğraf ortada ama biz bunu iyi analiz edemedik. Biz 2 yıl önce bu askerlerin bir kısmını ekarte etseydik, yargı mensuplarının bir kısmını uzaklaştırsaydık bu kadar ağır yaşamazdık."
Cemaat üyelerinin, emniyet ve MİT içerisinde oldukları için istihbarat yöntemlerini çok iyi bildiklerine dikkati çeken Avcı, "Cemaat neden güçlüydü? Kadroları ele geçirdikleri için devlete karşı kullanıyorlardı. 17 Aralık'tan sonra bunlar uzaklaştırıldı. Bu nedenle bu olayı hafif atlattık. 17-25 Aralık'ı tamamen bu insanlar yaptı. Bugün de bu ihtilali bu adamlar yaptı" dedi.
Cemaat üyelerinin adım adım mesafe aldığını ve Türkiye'deki üstünlüğü kendi eline geçirmek istediğini anlatan Avcı, "17-25 Aralık'tan sonra bu ikinci darbe. Panikleyerek operasyonu öne aldılar. İlk operasyonla birlikte devlet tedbir aldı ve tehlikeyi püskürttü. Darbe girişimi de öne alındı. Hiç acemice bir hareket değil. Ummadıkları şeyler hesaplarını bozdu. Burada yine panikliyorlar. Darbe başarılı olsaydı Yargıtay ve Danıştay'a tamamen hakim olacaklardı" şeklinde konuştu.
"CEMAATİN ÜST LİDERİNDEN HABERSİZ YAPRAK KIMILDAMAZ"
Darbe girişiminin erkene alınmasının planları bozduğunu, Cumhurbaşkanı veBaşbakan'ın gece darbeciler tarafından gözaltına alınması halinde darbenin başarılı olabileceğini belirten Avcı, şunları kaydetti:
"Plan bozulduğu için sendelediler. Meşru güçlerin harekete geçmesiyle bu oyun bozuluyor. Bu tamamen cemaat tarafından yürütüldü. Cemaatin en üst liderinin haberi olmadan yaprak kımıldamaz. Ana karar verici odur. İnsanlarımız 'cemaat bunu yapamaz, bu kabiliyette değil' deyip başka başka yerden medet umuyorlar. 'Yok arkasında Amerikavar, CIA var...' Ben de bu işin tersini iddia ediyorum; bu işi öyle becerdiler ki bu darbenin yapılış biçimiyle ilgili dünya istihbaratı, örnek alıp öğrenmeye kalkacaktır. CIA de KGB de başka istihbaratlar da 'nasıl yapılıyormuş, böyle bir dini teşkilat, böyle küçük bir grup böyle güçlü bir devlette bunu yapabiliyormuş' deyip bu yöntemi öğreneceklerdir. Bu adamları basite almamak lazım. Cemaat çok gözde büyütülmeye gerek yok ama doğru anlar ve doğru karar verirsek cemaati pasifize ederiz. Yanlış yorumlarsak olmaz. Bunu yapan cemaatin ta kendisidir. Bir darbe harekatı olduğunu anladığım zaman hiçbir hareket aklıma gelmedi, cemaattir dedim. Beklenti de vardı zaten."
Hanefi Avcı, FETÖ’nün, kendisinin haberi olmadan ordu içinde komuta kademesinin bir darbe girişiminde bulunmasına bile müsaade etmeyeceğini de sözlerine ekledi.
Özel bir televizyon kanalının canlı yayınına katılan Avcı, darbe girişimine ve FETÖ’ye ilişkin çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Cemaatin ve devlet içindeki varlığının iyi anlaşılamaması nedeniyle bugün bu sorunların yaşandığını vurgulayan Avcı, "Cemaate bağlı askerler ihtilal yaptı deniliyor. Bu tamamen cemaat tarafından planlandı. Cemaatbaştan bu yana devlete hakim olmayı ve toplumu yönlendirmeyi düşünüyor" diye konuştu.
Avcı, şöyle devam etti:
"FARKLI BİR SINIF ANLAYIŞI VAR"
"Biz polis, asker ve yargıdaki yapılanmayı gördük ama diğer kurumlardakini görmedik. Devletin kurallarını uygulayacak kendine muhalif olabilecek memurlar bertaraf edildi. Bunu o kadar ustaca yaptılar ki, biz bunu daha açık yaşayanlardanız. Askerler bunu daha ağır yaşadı. Cemaat sayısal çoğunluktan çok elemanlarını kilit noktaya yerleştirdi. Aslında toplumda büyük bir karşılığı yok. Orduda da köşe noktaları elde ediyor. Böylesine köşe noktalar elde edildiği için sayılarının 10 katı kadar etkileri oluyor."
Emniyetteki bir daire başkanının üstüne değil, aslında bir öğretmene bağlı olabileceğine işaret eden Avcı, "Devlet kurumlarındaki gibi hiyerarşik bir yapılanma yok. Azımsanmayacak bir asker var. Buna yakın emniyet mensubu var. Ama bu zamana kadar ciddi bir istihbarat yok. Bu kadar bilgiye rağmen dışarı bilgi sızmıyor. Cemaatin kendi içinde bir kapalılığı var. Üyelerin dış dünya ile irtibatı kesiliyor. Kendilerini farklı bir sınıf olarak gören bir anlayış var. Hocayı da ilahi güç tarafından seçilmiş üstün kişilikli bir insan olarak tanıyorlar. Cemaatin kadro kaynağı bilinmezse olaylar anlaşılamaz” diye konuştu.
"İSTİHBARAT ZAAFİYETİ VAR"
FETÖ içinde her konuda bilgi akışı olduğunu belirten Avcı, pek çok kişinin bu yapılanmaya ilişkin bilgileri kamuoyu ile paylaştığını ancak bu açık istihbaratların iyi değerlendirilemediğini söyledi.
Bir istihbarat zafiyetinin olduğunun da altını çizen Avcı, şöyle devam etti:
"Bir istihbarat zaafiyeti var ama istihbarata gerek olmayacak kadar bilgi de var. Sadece ben 2 kitap yazdım. Asker arkadaşlar birçok kitap yazdı. İstihbarat alamıyoruz ama aldığımız bilgileri de iyi değerlendiremiyoruz. Orduyu tamamen ele geçirdiler diyen birçok asker arkadaş var. Türkiye'de ciddi bir güvenlik zaafiyeti var. Belki bu olaylar bize bunu gösterir. Aslında bugün fotoğraf ortada ama biz bunu iyi analiz edemedik. Biz 2 yıl önce bu askerlerin bir kısmını ekarte etseydik, yargı mensuplarının bir kısmını uzaklaştırsaydık bu kadar ağır yaşamazdık."
Cemaat üyelerinin, emniyet ve MİT içerisinde oldukları için istihbarat yöntemlerini çok iyi bildiklerine dikkati çeken Avcı, "Cemaat neden güçlüydü? Kadroları ele geçirdikleri için devlete karşı kullanıyorlardı. 17 Aralık'tan sonra bunlar uzaklaştırıldı. Bu nedenle bu olayı hafif atlattık. 17-25 Aralık'ı tamamen bu insanlar yaptı. Bugün de bu ihtilali bu adamlar yaptı" dedi.
Cemaat üyelerinin adım adım mesafe aldığını ve Türkiye'deki üstünlüğü kendi eline geçirmek istediğini anlatan Avcı, "17-25 Aralık'tan sonra bu ikinci darbe. Panikleyerek operasyonu öne aldılar. İlk operasyonla birlikte devlet tedbir aldı ve tehlikeyi püskürttü. Darbe girişimi de öne alındı. Hiç acemice bir hareket değil. Ummadıkları şeyler hesaplarını bozdu. Burada yine panikliyorlar. Darbe başarılı olsaydı Yargıtay ve Danıştay'a tamamen hakim olacaklardı" şeklinde konuştu.
"CEMAATİN ÜST LİDERİNDEN HABERSİZ YAPRAK KIMILDAMAZ"
Darbe girişiminin erkene alınmasının planları bozduğunu, Cumhurbaşkanı veBaşbakan'ın gece darbeciler tarafından gözaltına alınması halinde darbenin başarılı olabileceğini belirten Avcı, şunları kaydetti:
"Plan bozulduğu için sendelediler. Meşru güçlerin harekete geçmesiyle bu oyun bozuluyor. Bu tamamen cemaat tarafından yürütüldü. Cemaatin en üst liderinin haberi olmadan yaprak kımıldamaz. Ana karar verici odur. İnsanlarımız 'cemaat bunu yapamaz, bu kabiliyette değil' deyip başka başka yerden medet umuyorlar. 'Yok arkasında Amerikavar, CIA var...' Ben de bu işin tersini iddia ediyorum; bu işi öyle becerdiler ki bu darbenin yapılış biçimiyle ilgili dünya istihbaratı, örnek alıp öğrenmeye kalkacaktır. CIA de KGB de başka istihbaratlar da 'nasıl yapılıyormuş, böyle bir dini teşkilat, böyle küçük bir grup böyle güçlü bir devlette bunu yapabiliyormuş' deyip bu yöntemi öğreneceklerdir. Bu adamları basite almamak lazım. Cemaat çok gözde büyütülmeye gerek yok ama doğru anlar ve doğru karar verirsek cemaati pasifize ederiz. Yanlış yorumlarsak olmaz. Bunu yapan cemaatin ta kendisidir. Bir darbe harekatı olduğunu anladığım zaman hiçbir hareket aklıma gelmedi, cemaattir dedim. Beklenti de vardı zaten."
Hanefi Avcı, FETÖ’nün, kendisinin haberi olmadan ordu içinde komuta kademesinin bir darbe girişiminde bulunmasına bile müsaade etmeyeceğini de sözlerine ekledi.