Diyanet İşleri Başkanı Erbaş,Ankara'da basınla kahvaltıda bir araya geldi, Erbaş kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar hakkında, "İnşallah maşallahı çok kullanıp bir yandan önüne Kur’an-ı Kerim’i koyup, bir yandan da önünde dansöz oynatanlar olduğunu, Kur’an-ı Kerim’i önüne alıp dansöz oynatanlara karşı ne yapacaksınız?" sorusu karşısında "o televizyonu kapatma yetkisi Diyanet İşleri Başkanlığında değil ki, yetki kimdeyse onun kapatması lazım" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş gazetecilerin sorusu üzerine, “Bizim de gördüğümüz zaman tüylerimizi diken diken eden, zaten bakmakta doğru değil öyle bir kanala. Bu kişi vaktiyle Yahudilik, Masonluk kitabını hazırlayan bir grubun başındaydı o kişi. Şimdi kendisi Mason olduğunu söylüyor. Tamamen akli dengesi herhalde bozulmuş. O konuda ceza aldı. Yahudilere ve Masonlara hakaretten ceza aldı. Şimdi öyle. Cezaevinde yatış sebeplerinden birisi de Atatürk'e hakarettir. 90'lı ya da 80'li yıllarda ben çok iyi biliyorum Atatürk'e hakaretten cezaevinde kaldı ama şimdi en büyük Atatürkçü olarak kendisini söylüyor. Dengesi bozulmuş bir insan. Biz bunun doğru olmadığını söylüyoruz. Ama o televizyonu kapatma yetkisi Diyanet İşleri Başkanlığında değil ki, yetki kimdeyse onun kapatması lazım. İnşallahlar, maşallahlar havada uçuşuyor, dini bir takım referanslar ve orada dansöz oynatıyorsun böyle bir şey olabilir mi?” şeklinde açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz sonrası kurumdan kaç kişinin ilişiğinin kesildiği sorusuna Erbaş, şöyle cevap verdi:“6 bin 669 kişiye soruşturma açıldı. KHK ile ihraç edilen toplam 3 bin 89 kişi. 291 kişi KHK ile göreve iade edilmiş. İhraç edilenlerin toplamı 2 bin 798 şu anda.” FETÖ'cülerin daha çok askeriye, polis, yargı gibi alanlarda yuvalandığını söyleyen Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığına çok fazla iltifat etmemişler diyebiliriz” dedi.
“O TELEVİZYONU KAPATMA YETKİSİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDA DEĞİL. KAPATILSIN!
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş gazetecilerin sorusu üzerine, “Bizim de gördüğümüz zaman tüylerimizi diken diken eden, zaten bakmakta doğru değil öyle bir kanala. Bu kişi vaktiyle Yahudilik, Masonluk kitabını hazırlayan bir grubun başındaydı o kişi. Şimdi kendisi Mason olduğunu söylüyor. Tamamen akli dengesi herhalde bozulmuş. O konuda ceza aldı. Yahudilere ve Masonlara hakaretten ceza aldı. Şimdi öyle. Cezaevinde yatış sebeplerinden birisi de Atatürk'e hakarettir. 90'lı ya da 80'li yıllarda ben çok iyi biliyorum Atatürk'e hakaretten cezaevinde kaldı ama şimdi en büyük Atatürkçü olarak kendisini söylüyor. Dengesi bozulmuş bir insan. Biz bunun doğru olmadığını söylüyoruz. Ama o televizyonu kapatma yetkisi Diyanet İşleri Başkanlığında değil ki, yetki kimdeyse onun kapatması lazım. İnşallahlar, maşallahlar havada uçuşuyor, dini bir takım referanslar ve orada dansöz oynatıyorsun böyle bir şey olabilir mi?” şeklinde açıklamalarda bulundu.
DİYANET'TEN “İHRAÇ EDİLENLERİN TOPLAMI 2 BİN 798”
15 Temmuz sonrası kurumdan kaç kişinin ilişiğinin kesildiği sorusuna Erbaş, şöyle cevap verdi:“6 bin 669 kişiye soruşturma açıldı. KHK ile ihraç edilen toplam 3 bin 89 kişi. 291 kişi KHK ile göreve iade edilmiş. İhraç edilenlerin toplamı 2 bin 798 şu anda.” FETÖ'cülerin daha çok askeriye, polis, yargı gibi alanlarda yuvalandığını söyleyen Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığına çok fazla iltifat etmemişler diyebiliriz” dedi.