Emir Egesoy LGBTİ derneklerinin içi yüzünü anlattı. Egesoy yaptığı açıklamada, LGBTİ derneklerinin fonlar tarafından beslendiğini, PKK’nın da bu işin içinde olduğunu söyledi.
"Benim gibi bu dernekleri eleştiren ya da yanlışlarını ortaya koyan kişi ve kurumlara karşı ise tamamen yok etme saldırısı uygulamaktadırlar. Çünkü karşımızda çok ciddi bir LGBTİ lobisi bulunmaktadır." ifadelerini kullanan Egesoy, şu açıklamada bulundu
Seçilirse onların düzeni bozulacaktı
Öykü Özen 2011 yılı seçimlerinde bağımsız milletvekili adayı idi. 2013’te ise Bursa CHP den aday oldu. Bu adaylık sürecinde
PKK ve HDP yanlısı olmaması nedeni ile seçimleri kazanamaması için aleyhinde çalıştılar. CHP Genel Merkez ile bizzat görüşüp tanıdıklarını devreye sokarak seçilmemesi için mücadele ettiler. Hatta bunu sağlamak için birlik olarak ortak basın bildirisi dahi hazırladılar. Çünkü seçilirse onların düzeni bozulacaktı. 2006 yılından bu yana onların çevirdikleri yasa dışı işlere karşı çıktık.
Türkiye de ilk resmi izinli 1.Bursalı Eşçinseller yürüyüşünde çıkan olaylar nedeni ile dünyada ki bir çok LGBT örgütü hatta Birleşmiş Milletlere kadar bize finansal destek sağlamak istedi. Bu finansal desteği alabilmek için apar topar aynı görüşte oldukları Buse Kılıçkaya,
Ayta Sözeri gibi isimlerle Ankara’da
Pembe Hayat Derneğini kurdurdular.
Mahkeme savcısı Celal Kara ise Almanya’ya kaçtı.
Bu süreçte de Türkiye’nin ilk travesti ve transseksüel derneği Bursa Gökkuşağı LGBT derneğinin kapatılması için fiili eyleme geçtiler. Ankara’da üst düzey kişilerle irtibata geçip bilgiler vererek aynı zamanda Bursa’da tanıdıkları trans bireylere aleyhimizde konuşmaları için baskı ve vaatlerde bulunarak
Öykü Özen hakkında soruşturulma açılmasını sağladılar. Bu esnada da sürekli illegal şekilde emniyete bilgi akışı sağladılar. Hakkında
Fuhuş için çıkar amaçlı örgüt kurmaktan dava açıldı. Bu davayı soruşturan emniyet amiri
Teoman Yaman, Çete Kurmaktan Beşiktaş 11.Ağır Ceza da yargılandı ve ceza aldı. Soruşturmayı yöneten savcı
Ferruh Gün FETÖ’den cezaevinde. Mahkeme savcısı
Celal Kara ise Almanya’ya kaçtı. Ve bu dosyadan 31,5 yıl ceza aldı ve yurt dışına yerleşti. Hala AİHM ve AYM nezdinde hukuki hakkı için mücadele ediyor. Davaları devam ediyor.
DENİZ FENERİ OLAYI KADAR CİDDİ BİR OLAYKarşımızda en az Deniz Feneri olayı kadar ciddi bir çete var ve bu çeteyi ele almaktan korkan insanlar. Mesela geçen yıl
Onur Yürüyüşü Ramazan ayında yapıldığı için ve o yürüyüşte bazı translar çırılçıplak soyunup birbirine oral seks yapacak kadar kötü sahneler yarattıkları için tepki gösterdim. Bunun sonucunda
Yurt Gazetesi bunu haber yaptı ve iddialarımıza yer verdi. Bize sonradan ulaşan muhabir
LGBTİ aktivistlerinin gazeteyi arayıp tehdit ettiklerini bizi kötü biri olarak lanse ederek haberi kaldırtmak istediklerini söyledi. Baskılar sonucu tabi ki haber kaldırıldı ama bu muhabir kendi haber sitesinde bu haberin doğruluğuna inandığı için yayınlamaya devam etti ve halende bu haber durmaktadır. Gezi Olayları ve Boğaziçi Üniversitesi de dahil tüm toplumsal olaylar ile bir bağlantısı olanların ağa babası olan dernek
KAOS GL’dir.Bu derneğin yöneticileri
Ali Erol, Ali Özbaş,
Umut Güner,
Yasemin Öz,
Emir Birant gibi hep aynı kişilerdir. 25 yıldır aynı kişiler yönetmektedir. Çünkü uluslararası kurumlardan gelen ciddi oranda FON’lar bulunmaktadır ve bu fonları başkalarına kaptırmamaktadırlar. Onlar izin vermeden ya da görüş bildirmeden başka bir LGBTİ derneğinin fon alması imkânsızdır.Dernekler götürü usule tabidir. Bu nedenle denetlenmesi daha da zorlaşmaktadır. Çünkü fatura belge düzenlemek çok kolay çok basittir. KDV vererek fatura temin etmekte ülkemizde çok kolaydır ya da gider makbuzu keserek evrak akışı sağlanmaktadır. Çünkü 11 Trilyonluk (eski para birimimiz ile) bu meblağ nerdeyse Türkiye’deki tüm eşcinsellerin hayatını kurtaracak bir paradır. Ve daha sonrasında bu paranın 9 trilyonu yok edilip yerine 1,8 trilyonluk belge yayınlanmıştır. Ve ne yazık ki bu dernekler tam anlamı ile denetlenememekte ve bu para akışı kontrol edilememektedir. Bu derneklerde yönetici olan kişilerin şahsi ve aile bireylerinin mal varlığı araştırıldığında ise bu korkunç tablo ortaya çıkacaktır.
Gezi Olayları ve Boğaziçi Üniversitesi’de dahil olma üzere, yapılan tüm protestolar, protestoları istenmeyen yerlere götürüp, ciddi toplumsal olaylara neden olan tüm kurgu aktörleri bu dernek ve dernekler üzerinden fonlanlanmaktadır. Kaos GL Derneği başta olmak üzere provokatör aktörlere, olayları provoke eden siyasi figürlere, sanatçılara, maalesef ülkemizde bulunan yabancı konsolosluklar yardımı ile LGBTİ derneklerine FON adı altında yüksek miktarlarda para gönderilerek bu olayları daha çok körüklemeye çalışan aktörlere maddi destek ve imkan verilmektedir.
DİĞER LGBTİ DERNEKLERİ
- SPOD *İSTANBUL
- LAMBDA İSTANBUL
- SİYAH PEMBE ÜÇGEN-İZMİR
- MERSİN 7 RENK-MERSİN
- İSTANBUL LGBTİ
- T-DER –ANKARA
- HEVİ İSTANBUL
- KIRMIZI ŞEMSİYE-ANKARA
- PEMBE HAYAT*ANKARA gibi LGBTİ
Örgütleri şeffaf olduklarını belirtseler de ne yazık ki aldıkları FON'lar ile ilgili herhangi bir açıklama yapmamaktadırlar. Bu konuda açıklama isteyen olduğunda ise şiddet ya da karalama kampanyası uygulamamaktadırlar.Mesela
Kırmızı Şemsiye derneğinin web sitesinde sizlerinde göreceği üzere 18 ulusal ve uluslararası kurumdan FON aldıklarını açıklasalar da FON miktarı ile ilgili herhangi bir açıklamaları yoktur.Çünkü bunu açıkladıklarında hesap sorulacaklarını biliyorlar. Hepimizin seçim sürecinden tanıdığı T-DER yani trans erkeklerin derneğinin yöneticisi aynı zamanda HDP Eskişehir son sıra milletvekili adayı eşcinsel Barış Sulu, Trans erkek sevgilisi ile birlikte derneğe verilen FON paralarını ve bir çok aktivisti dolandırarak Almanya’ya İltica etmiştir.Ama bu süreçte suça ortak oldukları için bu konuda yöneticisi olduğum
AK LGBTİ ve
Öykü Özen dışında,
LGBTİ örgütlerinden hiç bir kınama gelmemiştir. Çünkü suça ortaktırlar. Oysa ki sözde şeffaf ve haksızlıklar karşısında tepki koyan savunan insan hakkı örgütüdür bu kurumlar. Ama dikkat ederseniz bu kurumlar sadece kendi düşüncesine yakın kişileri savunmaktadır Pınar Selek gibi Ahmet Yıldız cinayeti gibi, eşcinsel hakem gibi. Ama mesela trans çetelerin baskısı ve şiddeti sonucu İntihar etmek zorunda kalan
Eylül Cansın davasında aynı duyarlılığı kendilerinden göremiyoruz. Ya da çeteleşen trans bireylerle ilgili. Ama bu örgütler ise bana çete diyerek karalamak için elinden geleni yapmaktadırlar.Ama kalpazanlıktan yargılanan dernek başkanlarına ya da derneğe gelen yaşı küçük LGBTİ bireyleri taciz eden kişilere karşı sessizler. Ya da dolandıranlara ya da fon hırsızlarına karşı. Çünkü artık onlar aktivizm değil kan ve şiddetle beslenen holdingleri yönetiyorlar. Araştırıldığı zaman bu söylediklerimin hiç birinin İDDİA değil gerçek olduğu gün yüzüne çıkacaktır.İlginç bir durumda şudur, bu
LGBTİ örgütleri eylemlerinde çıkıp seks işçiliği haklarını savunmaktadır. Çıkıp bir kurumda biz eşit iş hakkı istiyoruz. Cinsel yönelimimiz nedeni ile işten çıkarılmayalım diye eylem yapmıyorlar. Hatta sırf seks işçiliği hakkı sağlansın diye Kırmızı Şemsiye derneğini kurmuşlardır. Yani amaçları da aslında çok nettir ve web sayfalarına baktığınız zaman ise şehitlerle ilgili bir anma dahi göremezsiniz çünkü devlete karşıdırlar.
Kaos GL, Ahura LGBT gibi isimlerini yukarıda saydığımı tüm dernek ve oluşumların, terör örgütü PKK aleyhine slogan atıp halay çektikleri de sosyal medyada yerini almıştır. Hatta kendi twitter, facebook ve sitelerinde de
PKK, HDP yanlısı görüşleri beyanatları mevcuttur.
Ankara Pembe Hayat LGBTİ Derneği aktivistlerinden
Demhat Aksoy’un PKK yanlısı olduğunu gösteren videodan da bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. Türkiye'de kimlerin
LGBTI haklarını savunmak adına kendi politikalarını yürüttüklerini çok yakından görebilirsiniz. Buraya yazmakla bitmez. Zaten araştırıldıklarında gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.LGBTİ hakları savunucusu gibi görünen fakat terörist PKK’lı olan aktivist ve yöneticilerinin ispatları belge ile gönderdim. Bu Adı geçen LGBTİ derneklerinin yöneticileri ve aktivistlerinin özellikle araştırılması gerekiyor.Birçoğu terörist PKK yanlısı kişilerden oluşuyor. Hatta gelen birçok fonun teröre gittiğini düşünüyoruz. Zaten aktivistlerinin birçoğu PKK aleyhine sloganlar atıp resimler çektirdikleri ayan beyan ortada ve açık açık PKK aleyhine propaganda yaparlarken gelen paraların bir kısmını da bunlara harcamaması olağan dışı bir durumdur. Birçok dernek başkanı üye aktivistlerinin PKK'ya verdiği desteği herkes gibi bizde biliyoruz fakat ispat edemiyoruz.İşte bu gibi haksızlıklara karşı aynı görüşte olmasak da fakat haksızlıklar karşısında aynı düşüncede olduğum için gerek yöneticisi olduğum AK
LGBTİ, Öykü Özen ve
CHP meclis üyesi Niler Albayrak ile birlikte mücadele ediyoruz. Çünkü haksızlıkların farklı görüşü olmaz.
Asıl çeteler insan hakkı savunucusu olarak gözüküyor ne yazık ki! Sizlerden isteğim, konuyu araştırıp gün yüzüne çıkartmanız. Şuan elimi taşın altına sokmuş durumdayım. Türkiye’de inanılmaz büyük bir çetenin bu LGBTİ dernekleri üzerinden kurulduğunu, GEZİ OLAYLARI ve BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ de dahil birçok toplumsal olayların maddi organizasyonunun kimsenin aklına gelmeyecek olan LGBTİ dernekleri üzerinden yürüdüğünü anlatmaya çalıştım.Bu dernekler toplumsal olayları ve en ufak protestoları provoke edip içlerine
LGBTİ bayrakları ile gerek siyasi gerek
provokatör aktörlerle maddi destek sağlayan dernek görünümlü yapılardır. Konunun üzerine derhal gidilmesi gerekmektedir. Bu mail gün yüzüne çıkıp, o kişi ve derneklerin konu ile sizlere bu bilgileri aktardığım anlaşılınca, gerek sosyal medya da gerek farklı yerlerde adıma birçok karalama kampanyaları ve tehditler olacaktır. Bunun bilincindeyim.Emir EGESOY / AK LGBTİ Yöneticisi
Asya Dilovan HEVI LGBTİ AKTİVİSTİ - HDP Milletvekili Adayı
KAYNAK: habererk.comLGBTİ NEDİR NE DEMEK?
LGBT veya GLBT, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra çıkmıştır. 1980'lerin ortaları ile sonlarından itibaren gey sözcüğü yerine kullanıldı. LGBTT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel veya travesti) veya LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, transgender, intersex),LGBTTIQ (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Travesti, Transseksüel, Intersex, Queer) şeklinde de kullanılmaktadır. 1900'lardan itibaren kullanılmaya başlayan ‘LGBT’, eşcinsel hakları mücadelesinde kullanılan çatı kelimedir. İnsanlık tarihi kadar eski olan LGBT ve eşcinsellik eski kaynaklarda M.Ö. 2000-3000 arasındaki döneme kadar uzandığı belirtiliyor