Ulus-Devlet!..
Meşruiyetini bir ulusun belli bir coğrafi sınır içindeki egemenliğinden alan devlet şekli…
Yani vatandaşı olduğumuz ülkemizin yapısı…
Küllerinden var olan bir ulusun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti…
Şimdilerde ise; Ulus-Devlet ile sorunu olanların, ulusu etnik gruplara ayırarak birbirinden nefret etmelerini sağlamak suretiyle yok etmeye çalıştıkları Türkiye Cumhuriyeti…
Ulusçuluğu, ‘ayrıştırıcı bir kültür’ olarak gösterenlerin, ‘hesaplaşma zamanı geldi’ diyerek Ulus-Devlet’i hedef gösterenlerin kendi düşünce derinliklerinden çukura düştükleri günleri yaşıyoruz…
‘Ulus-Devlet’in modası geçti’ zihniyeti ile ‘demokratik özerklik’ yalanı etrafında birleşenler bir araya gelerek ‘Türkiye’nin içerisinden yeni bir Ulus-Devlet çıkart(tır)ma’ çabası gün yüzüne çıkıyor…
Bu yolda ilerleyenlerin en büyük oyunu; ulusu oluşturanları kendilerince ‘etnik gruplara, halklara ayırarak’, sözde ‘halkların kardeşliği’ veya ‘etnik unsur’ söylemleri ile tarafları birbirinden nefret ettirerek ‘yılan hikayesine’ dönüşecek durumu, geri dönüşü olmayan bir yola iterek Ulus-Devlet’ten intikam almaktır…
Meşruiyetini bir ulusun belli bir coğrafi sınır içindeki egemenliğinden alan devlet şekli…
Yani vatandaşı olduğumuz ülkemizin yapısı…
Küllerinden var olan bir ulusun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti…
Şimdilerde ise; Ulus-Devlet ile sorunu olanların, ulusu etnik gruplara ayırarak birbirinden nefret etmelerini sağlamak suretiyle yok etmeye çalıştıkları Türkiye Cumhuriyeti…
Ulusçuluğu, ‘ayrıştırıcı bir kültür’ olarak gösterenlerin, ‘hesaplaşma zamanı geldi’ diyerek Ulus-Devlet’i hedef gösterenlerin kendi düşünce derinliklerinden çukura düştükleri günleri yaşıyoruz…
‘Ulus-Devlet’in modası geçti’ zihniyeti ile ‘demokratik özerklik’ yalanı etrafında birleşenler bir araya gelerek ‘Türkiye’nin içerisinden yeni bir Ulus-Devlet çıkart(tır)ma’ çabası gün yüzüne çıkıyor…
Bu yolda ilerleyenlerin en büyük oyunu; ulusu oluşturanları kendilerince ‘etnik gruplara, halklara ayırarak’, sözde ‘halkların kardeşliği’ veya ‘etnik unsur’ söylemleri ile tarafları birbirinden nefret ettirerek ‘yılan hikayesine’ dönüşecek durumu, geri dönüşü olmayan bir yola iterek Ulus-Devlet’ten intikam almaktır…