Ramazan Belgutay Özdemir
Hiçbir terör örgütü, başlangıçta ilke edindiği temel hedeflerine ulaşmadan silah bırakmaz. PKK’nın kurluştaki asıl amacı ‘’ Bağımsız Birleşik Sosyalist Kürdistan’’ ı oluşturmaktı, bugünde böyledir. Ana dilde eğitim, yerinden yönetim, eyalet sistemi, özerklik ve federal bir Türkiye Düşüncesi olsa olsa nihai emele ulaşmada basamak teşkil eder.Öcalan’ın bu düşünceleri dillendirmesi tamamen stratejik bir hamledir.Öcalan, örgütün, ülke dışına çıkmasını istiyor ama silah bırakmasınısöylemiyor.PKK ‘nın merkezi idaresi Kandil’dir.Türkiye içerisinde belirli sayıda militan barındırmaktadır.Yani yıpranan örgütün bir müddet derlenip toparlanıp daha da güçlenmesini sağlayacak bir nefes süresi sağlamaya çalışmaktadır. Örgütün kendisini lağvetmesini istememiştir.Bu süreçte, siyasal zeminde geçici hedeflere ulaşamadığı takdirde hiç kuşku yok ki‘’silahlı mücadele’’ emri yeniden verilecektir. Gerek PKK’nın siyasal söylemlerinde gerekse BDP yöneticilerinin çeşitli demeçlerinde daha düne kadar Türkler on birinci asır başlarında Anadolu ve Mezopotamya’ya gelen ‘’Orta Asyalı İşgalci güçler’’, Kürtler ise ‘’Bu coğrafyanın asıl sahipleri’’ olarak nitelendirilirken, Öcalan birdenbire bin yıllık İslami temele dayalı kardeşlikten bahsetmeye başlamıştır.Bu, tamamen ülke kamuoyuna yönelik psikolojik bir propaganda taktiğidir. Zira Öcalan; PKK’nın Marksist-Leninist bir örgüt olarak anılmasının uygulanacak stratejiye zarar vereceğini düşünmektedir. Burada bir taşla iki kuş vurmayıplanlamakta.%99 u Müslüman olan bir ülkede dini duygularıokşayarak; halkın yumuşak bir bakış açısına sahip olmasını ve PKK’nın Ateist olarak anılmasını asgari düzeye çekmek istemektedir.
Yazarın Makalesi : http://www.kapsamhaber.com/heyet-i-nasihadan-akil-adamlara-cozulme-sureci-makale,171.html
Hiçbir terör örgütü, başlangıçta ilke edindiği temel hedeflerine ulaşmadan silah bırakmaz. PKK’nın kurluştaki asıl amacı ‘’ Bağımsız Birleşik Sosyalist Kürdistan’’ ı oluşturmaktı, bugünde böyledir. Ana dilde eğitim, yerinden yönetim, eyalet sistemi, özerklik ve federal bir Türkiye Düşüncesi olsa olsa nihai emele ulaşmada basamak teşkil eder.Öcalan’ın bu düşünceleri dillendirmesi tamamen stratejik bir hamledir.Öcalan, örgütün, ülke dışına çıkmasını istiyor ama silah bırakmasınısöylemiyor.PKK ‘nın merkezi idaresi Kandil’dir.Türkiye içerisinde belirli sayıda militan barındırmaktadır.Yani yıpranan örgütün bir müddet derlenip toparlanıp daha da güçlenmesini sağlayacak bir nefes süresi sağlamaya çalışmaktadır. Örgütün kendisini lağvetmesini istememiştir.Bu süreçte, siyasal zeminde geçici hedeflere ulaşamadığı takdirde hiç kuşku yok ki‘’silahlı mücadele’’ emri yeniden verilecektir. Gerek PKK’nın siyasal söylemlerinde gerekse BDP yöneticilerinin çeşitli demeçlerinde daha düne kadar Türkler on birinci asır başlarında Anadolu ve Mezopotamya’ya gelen ‘’Orta Asyalı İşgalci güçler’’, Kürtler ise ‘’Bu coğrafyanın asıl sahipleri’’ olarak nitelendirilirken, Öcalan birdenbire bin yıllık İslami temele dayalı kardeşlikten bahsetmeye başlamıştır.Bu, tamamen ülke kamuoyuna yönelik psikolojik bir propaganda taktiğidir. Zira Öcalan; PKK’nın Marksist-Leninist bir örgüt olarak anılmasının uygulanacak stratejiye zarar vereceğini düşünmektedir. Burada bir taşla iki kuş vurmayıplanlamakta.%99 u Müslüman olan bir ülkede dini duygularıokşayarak; halkın yumuşak bir bakış açısına sahip olmasını ve PKK’nın Ateist olarak anılmasını asgari düzeye çekmek istemektedir.
Yazarın Makalesi : http://www.kapsamhaber.com/heyet-i-nasihadan-akil-adamlara-cozulme-sureci-makale,171.html