Bitlis Barosu Başkanı Enis Gül, Hükümetin Uludere olayını aydınlatma konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekirken; bu katliamı ve sorumlularını aklamaya çalışan bir tavır sergilemeye devam ettiğini söyledi.
Bitlis Barosu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Bitlis Şubesi, Şırnak'ın Uludere ilçesinde 34 kişinin hayatını kaybettiği olayın yıl dönümü dolayısıyla ortak basın açıklaması yaptı. Adliye önünde düzenlenen basın açıklamasını okuyan Bitlis Barosu Başkanı Enis Gül, “Hükümet olayı aydınlatma konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekirken; bu katliamı ve sorumlularını aklamaya çalışan bir tavır sergilemeye devam etmektedir. Dönemin Başbakanı bizzat kendisi Roboski katliamı ile ilgili yaptığı bütün açıklamalarda katledilenleri suçlamakta, bu meseleyi gündemde tutan vicdan sahibi tüm duyarlı kesimleri 'terörist' olarak görmekte ve adeta bu vahşeti sıradan ve rutin bir 'güvenlik önlemi' olarak tanımlamaktadır.” dedi.Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 19’u çocuk 34 kişinin gayri resmi sınır ticareti amacıyla gidip köylerine geri döndükleri esnada Türk Silahlı Kuvvetlerine ait F16 savaş uçaklarıyla bombalanarak öldürüldüğünü belirten Baro Başkanı Enis Gül, “Yaklaşık bir asırdır Kürt halkına yapılan katliamların son halkası olan Roboski Katliamının sonucu diğer katliamlardan farklı olmamıştır. Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan katliamların, faili belli cinayetlerin sorumluları ortaya çıkarılıp hesap sorulmamış, aksine bu olayların failleri korunup kollanmıştır. Roboski katliamı yapıldıktan sonra uzun bir süre medya sessiz kalmış birilerinin konuyla ilgili talimatını bekleyerek adeta üç maymunu oynamıştır. Kimi basın yayın kuruluşları üzerine düşen görevi yerine getirmeyerek bu ağır insanlık suçunun bir parçası olmuştur.” diye konuştu. “OLAYIN İÇİNDE OLAN PERSONELLER TERFİ EDİLİP ÖDÜLLENDİRİLDİ”Olayın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen olayın aydınlatılmadığına dikkat çeken Enis Gül, “Olayın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen Roboski katliamının sorumluları ortaya çıkarılmayıp tam aksine soruşturma dosyası takipsizlikle sonuçlandırılmıştır. 34 masum insanın katledildiği bu olay nedeniyle tek bir kamu görevlisi dahi görevden alınmamış, yargılanmamış ve cezalandırılmamıştır. Tam aksine olayın bizzat içinde olan askeri personeller terfi ettirilip ödüllendirilmiştir.”“HÜKÜMET, ULUDERE’Yİ AYDINLATMA DEĞİL, AKLAMA DERDİNDE”Hükümet’in Uludere olayını aydınlatma konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekirken; bu katliamı ve sorumlularını aklamaya çalışan bir tavır sergilemeye devam ettiğini kaydeden Gül şöyle konuştu: “Hükümet olayı aydınlatma konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekirken; bu katliamı ve sorumlularını aklamaya çalışan bir tavır sergilemeye devam etmektedir. Dönemin Başbakanı bizzat kendisi Roboski katliamı ile ilgili yaptığı bütün açıklamalarda katledilenleri suçlamakta, bu meseleyi gündemde tutan vicdan sahibi tüm duyarlı kesimleri 'terörist' olarak görmekte ve adeta bu vahşeti sıradan ve rutin bir 'güvenlik önlemi' olarak tanımlamaktadır. Kaldı ki bu katliamın hesabının sorulmasını isteyen aile fertlerine soruşturmalar açılmış ve tehdit edilmişlerdir. Aradan geçen 3 yıla rağmen olay aydınlatılmadığı gibi üzeri örülerek dosya kapatılmıştır. Bitlis Barosu olarak; konu ile ilgili taleplerimizi şu şekilde ifade etmek istiyoruz; Roboski katliamı ile ilgili derhal etkin bir soruşturma başlatılmalı, failler ve sorumlular yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmalıdır. Türkiye yakın tarihinde yaşanan katliamların aydınlatılması ve toplumsal barışın inşa edilebilmesi için ‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’ kurulmalı, geçmiş ile yüzleşme sağlanmalıdır. Sınır hatlarında yaşanan yaşam hakkı ihlalleri ile ilgili etkin soruşturmalar yapılmalıdır.”
Bitlis Barosu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Bitlis Şubesi, Şırnak'ın Uludere ilçesinde 34 kişinin hayatını kaybettiği olayın yıl dönümü dolayısıyla ortak basın açıklaması yaptı. Adliye önünde düzenlenen basın açıklamasını okuyan Bitlis Barosu Başkanı Enis Gül, “Hükümet olayı aydınlatma konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekirken; bu katliamı ve sorumlularını aklamaya çalışan bir tavır sergilemeye devam etmektedir. Dönemin Başbakanı bizzat kendisi Roboski katliamı ile ilgili yaptığı bütün açıklamalarda katledilenleri suçlamakta, bu meseleyi gündemde tutan vicdan sahibi tüm duyarlı kesimleri 'terörist' olarak görmekte ve adeta bu vahşeti sıradan ve rutin bir 'güvenlik önlemi' olarak tanımlamaktadır.” dedi.Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 19’u çocuk 34 kişinin gayri resmi sınır ticareti amacıyla gidip köylerine geri döndükleri esnada Türk Silahlı Kuvvetlerine ait F16 savaş uçaklarıyla bombalanarak öldürüldüğünü belirten Baro Başkanı Enis Gül, “Yaklaşık bir asırdır Kürt halkına yapılan katliamların son halkası olan Roboski Katliamının sonucu diğer katliamlardan farklı olmamıştır. Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan katliamların, faili belli cinayetlerin sorumluları ortaya çıkarılıp hesap sorulmamış, aksine bu olayların failleri korunup kollanmıştır. Roboski katliamı yapıldıktan sonra uzun bir süre medya sessiz kalmış birilerinin konuyla ilgili talimatını bekleyerek adeta üç maymunu oynamıştır. Kimi basın yayın kuruluşları üzerine düşen görevi yerine getirmeyerek bu ağır insanlık suçunun bir parçası olmuştur.” diye konuştu. “OLAYIN İÇİNDE OLAN PERSONELLER TERFİ EDİLİP ÖDÜLLENDİRİLDİ”Olayın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen olayın aydınlatılmadığına dikkat çeken Enis Gül, “Olayın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen Roboski katliamının sorumluları ortaya çıkarılmayıp tam aksine soruşturma dosyası takipsizlikle sonuçlandırılmıştır. 34 masum insanın katledildiği bu olay nedeniyle tek bir kamu görevlisi dahi görevden alınmamış, yargılanmamış ve cezalandırılmamıştır. Tam aksine olayın bizzat içinde olan askeri personeller terfi ettirilip ödüllendirilmiştir.”“HÜKÜMET, ULUDERE’Yİ AYDINLATMA DEĞİL, AKLAMA DERDİNDE”Hükümet’in Uludere olayını aydınlatma konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekirken; bu katliamı ve sorumlularını aklamaya çalışan bir tavır sergilemeye devam ettiğini kaydeden Gül şöyle konuştu: “Hükümet olayı aydınlatma konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekirken; bu katliamı ve sorumlularını aklamaya çalışan bir tavır sergilemeye devam etmektedir. Dönemin Başbakanı bizzat kendisi Roboski katliamı ile ilgili yaptığı bütün açıklamalarda katledilenleri suçlamakta, bu meseleyi gündemde tutan vicdan sahibi tüm duyarlı kesimleri 'terörist' olarak görmekte ve adeta bu vahşeti sıradan ve rutin bir 'güvenlik önlemi' olarak tanımlamaktadır. Kaldı ki bu katliamın hesabının sorulmasını isteyen aile fertlerine soruşturmalar açılmış ve tehdit edilmişlerdir. Aradan geçen 3 yıla rağmen olay aydınlatılmadığı gibi üzeri örülerek dosya kapatılmıştır. Bitlis Barosu olarak; konu ile ilgili taleplerimizi şu şekilde ifade etmek istiyoruz; Roboski katliamı ile ilgili derhal etkin bir soruşturma başlatılmalı, failler ve sorumlular yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmalıdır. Türkiye yakın tarihinde yaşanan katliamların aydınlatılması ve toplumsal barışın inşa edilebilmesi için ‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’ kurulmalı, geçmiş ile yüzleşme sağlanmalıdır. Sınır hatlarında yaşanan yaşam hakkı ihlalleri ile ilgili etkin soruşturmalar yapılmalıdır.”