Dinç, kamuoyunu yanlış yönlendirmekten ve şehit cenazesi üzerinden siyasal prim yapmaktan dolayı bir siyasi parti il başkanı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
. . Başkan Dinç, makamında düzenlediği basın toplantısında, cuma günü Bakan Eroğlu'nu karşılamak üzere evden çıktığında Jandarma Komutanının kendisini arayarak ‘Başkanım, şehidimizin cenazesini ikindi vakti kaldıracağız. Ilgaz merkezde cenaze namazı kılınacak, Yuvasaray köyüne defnedilecek’ dediğini aktararak, “Biz de Bakanımızın bütün programını ona göre düzenledik. Bakanımızın da cenaze namazını kılacak şekle getirdik. Sayın Bakanımızı belediyede karşıladık, basın toplantısı oldu. Basın toplantısından sonra Koç Otel’de toplantı vardı. Biz daha oradayken, siyasi parti il başkanının açıklaması geldi. ‘Şehit cenazesi bekletiliyor’ diyor. Yani Bakanın programından dolayı şehit cenazesi bekletiliyor gibi şehit cenazesi üzerinden bir saldırı... Şehit cenazesinin hangi saatte, ne şekilde kaldırılacağı tören yönetmeliğinde bellidir. Tören Yönetmeliği’nin 56. maddesi ‘Şehit ailesiyle görüşülüp, ailenin istekleri de göz önüne alınarak, defin zamanı ve yeri belirlenir’ diyor. Buna belediye başkanı ve vali karar vermiyor. Bu yönerge bütün şehitlerimiz için geçerlidir. Cuma günü olan olay da budur. Bize verilen yere ve zamana uyma gibi yükümlülüğümüz vardır. Bizim şehit cenazesini bekletme, ona karşı saygısızlık yapma gibi bir durumumuz söz konusu olamaz.” diye konuştu.
Başkan Dinç, basın mensuplarının bir sorusu üzerine, MHP il başkanını isim vermeden eleştirerek, "Biz daha programa çıkmamışız, açıklama yapıyor. ‘Şehidin cenazesi bekletiliyormuş’ Böyle bir şey olur mu? Şehit cenazesini bekletiyor diyerek kamuoyunda yanlış bir algı uyandırmak... Kendisi çıkıp ‘Ey millet ben sizi kandırdım, ben yalan söyledim, ben siyasi hareketime şehit cenazesi üzerinden prim yaptırdım’ demek gibi erdemliliği ortaya koyabilecek mi?” dedi.
Pasta kesme olayı ile ilgili de açıklamalarda bulunan Başkan Dinç, “Bizim Engelliler Koordinasyon Merkezimiz var. Biz engelli kardeşlerimizin doğum günlerinde onlara sürekli pasta ve hediye alırız, doğum gününü kutlarız. Şaşalı değil ama pasta keserek onların gönüllerini alırız. Basın toplantısından çıkıyoruz, koridorda pasta hazırlanmış. Özürlü kardeşimiz Halim’in gönlünü almak için pastası kesildi. Bir tören, bir kutlama hiçbir şey yok. Pastası kesildi çocuğun gönlü alındı, ne var bunda? Öksüz ve engelli çocuğumuzun bu şekilde pastasının kesilmesinde ne var? Çocuk şu an yok, kardeşi epilepsi nöbetleri geçiriyor, annesi kahrolmuş durumda. Bir engelli ailesini bu şekilde gazetelere düşürmek, onun üzerinden siyasi rant sağlamaya çalışmak hangi vicdana sığar? Allah’a havale ediyorum.” şeklinde konuştu.
Başkan Dinç’in avukatı Erkan Köroğlu da İç Hizmet Kanunu TSK Törenler Yönergesi ve İçişleri Bakanlığının 2012 yönetmeliği hakkında bilgi verdi. Köroğlu, “Medyada çıkan haberlerden dolayı Çankırı adına üzüldüm. Bir tarafta şehidimiz, diğer tarafta pasta kesiliyormuş algısı yaratıldı. Bunlar yanlış şeyler. Çok önemli zamandan geçtiğimiz süreçte insanların çok dikkatli olması lazım. Birliğe ve beraberliği en fazla ihtiyaç duyduğumuz dönem. ‘Bu ülkede bazı siyasi çevreler dışında hiç kimse bu ülkeyi sevmiyor’ diyemeyiz. Hiç kimsenin ‘sizden daha fazla bu ülkeyi seviyoruz’ iddiasında ve söyleminde bulunmasına gerek yok. Gün birlik ve beraber olma günüdür.” ifadelerini kullandı.
. . Başkan Dinç, makamında düzenlediği basın toplantısında, cuma günü Bakan Eroğlu'nu karşılamak üzere evden çıktığında Jandarma Komutanının kendisini arayarak ‘Başkanım, şehidimizin cenazesini ikindi vakti kaldıracağız. Ilgaz merkezde cenaze namazı kılınacak, Yuvasaray köyüne defnedilecek’ dediğini aktararak, “Biz de Bakanımızın bütün programını ona göre düzenledik. Bakanımızın da cenaze namazını kılacak şekle getirdik. Sayın Bakanımızı belediyede karşıladık, basın toplantısı oldu. Basın toplantısından sonra Koç Otel’de toplantı vardı. Biz daha oradayken, siyasi parti il başkanının açıklaması geldi. ‘Şehit cenazesi bekletiliyor’ diyor. Yani Bakanın programından dolayı şehit cenazesi bekletiliyor gibi şehit cenazesi üzerinden bir saldırı... Şehit cenazesinin hangi saatte, ne şekilde kaldırılacağı tören yönetmeliğinde bellidir. Tören Yönetmeliği’nin 56. maddesi ‘Şehit ailesiyle görüşülüp, ailenin istekleri de göz önüne alınarak, defin zamanı ve yeri belirlenir’ diyor. Buna belediye başkanı ve vali karar vermiyor. Bu yönerge bütün şehitlerimiz için geçerlidir. Cuma günü olan olay da budur. Bize verilen yere ve zamana uyma gibi yükümlülüğümüz vardır. Bizim şehit cenazesini bekletme, ona karşı saygısızlık yapma gibi bir durumumuz söz konusu olamaz.” diye konuştu.
Başkan Dinç, basın mensuplarının bir sorusu üzerine, MHP il başkanını isim vermeden eleştirerek, "Biz daha programa çıkmamışız, açıklama yapıyor. ‘Şehidin cenazesi bekletiliyormuş’ Böyle bir şey olur mu? Şehit cenazesini bekletiyor diyerek kamuoyunda yanlış bir algı uyandırmak... Kendisi çıkıp ‘Ey millet ben sizi kandırdım, ben yalan söyledim, ben siyasi hareketime şehit cenazesi üzerinden prim yaptırdım’ demek gibi erdemliliği ortaya koyabilecek mi?” dedi.
Pasta kesme olayı ile ilgili de açıklamalarda bulunan Başkan Dinç, “Bizim Engelliler Koordinasyon Merkezimiz var. Biz engelli kardeşlerimizin doğum günlerinde onlara sürekli pasta ve hediye alırız, doğum gününü kutlarız. Şaşalı değil ama pasta keserek onların gönüllerini alırız. Basın toplantısından çıkıyoruz, koridorda pasta hazırlanmış. Özürlü kardeşimiz Halim’in gönlünü almak için pastası kesildi. Bir tören, bir kutlama hiçbir şey yok. Pastası kesildi çocuğun gönlü alındı, ne var bunda? Öksüz ve engelli çocuğumuzun bu şekilde pastasının kesilmesinde ne var? Çocuk şu an yok, kardeşi epilepsi nöbetleri geçiriyor, annesi kahrolmuş durumda. Bir engelli ailesini bu şekilde gazetelere düşürmek, onun üzerinden siyasi rant sağlamaya çalışmak hangi vicdana sığar? Allah’a havale ediyorum.” şeklinde konuştu.
Başkan Dinç’in avukatı Erkan Köroğlu da İç Hizmet Kanunu TSK Törenler Yönergesi ve İçişleri Bakanlığının 2012 yönetmeliği hakkında bilgi verdi. Köroğlu, “Medyada çıkan haberlerden dolayı Çankırı adına üzüldüm. Bir tarafta şehidimiz, diğer tarafta pasta kesiliyormuş algısı yaratıldı. Bunlar yanlış şeyler. Çok önemli zamandan geçtiğimiz süreçte insanların çok dikkatli olması lazım. Birliğe ve beraberliği en fazla ihtiyaç duyduğumuz dönem. ‘Bu ülkede bazı siyasi çevreler dışında hiç kimse bu ülkeyi sevmiyor’ diyemeyiz. Hiç kimsenin ‘sizden daha fazla bu ülkeyi seviyoruz’ iddiasında ve söyleminde bulunmasına gerek yok. Gün birlik ve beraber olma günüdür.” ifadelerini kullandı.