BDP’nin 30 haziranda başlattığı “Hükümet adım at” eylemlerine kitlesel katılım olmaması dikkat çekiyor. Diyarbakır’da 500, İstanbul’da ise 300 kişinin katıldığı sokak gösterilerinin Adana, Ankara ve Mersin ayağına ilginin az olması gözlerden kaçmamıştı.
Eylemlere katılımın düşük olmasını yorumlayan BDP’ye yakın kaynaklar, “Kürt hareketi, hem Gezi Parkı olayları sırasında polisin gösterdiği sert tutumdan sonra hem de Lice’de karakol inşaatını protesto eden köylülere ateş açılması nedeniyle güvenlik güçleriyle halkı karşı karşıya getirmek istemiyor” dedi.
Bu arada KCK Genel Başkanlık Konseyi üyesi Murat Karayılan da geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada içinde bulunduğumuz haftanın önemine vurgu yapmıştı. Devletin adım atmamasını eleştiren Karayılan, “Türk devletinin şu anki gibi tavrı devam ederse süreç tıkanır. Şu anda tıkanmamış ama tıkanma aşamasındadır” ifadelerini kullanmıştı. Bu hafta BDP heyeti İmralı’ya gitmeden önce hükümetin demokrasi paketini açıklaması bekleniyor.
Kışkırtmalara karşı tedbir
Kışkırtma ihtimalini göz önünde bulundurarak süreci olumsuz etkileyecek olayların yaşanmaması ve herhangi bir yaralanma veya ölüme yol açmamak için eylemlere daha çok temsili düzeyde katılım olmasının tercih edildiğini belirten aynı kaynaklar, Hükümet tarafından yakında açıklanması beklenen demokrasi paketinin Kürtler açısından çok önemsendiğini ve paketin bir an önce açıklanması gerektiğini belirtiyor.
Eylemlerin dozu artabilir
Kulislerde konuşulanlar, hükümetin açıklayacağı paketin içeriği ve yakında gerçekleşecek İmralı görüşmelerinin ardından eylemlerin dozunun yükselebileceği ya da azalabileceği yönünde. BDP çevrelerine göre halkın istediği hükümetin adım atması ve BDP’nin sokağa çıkmasına gerek kalmaması yönünde.
Sayı önemli değil
Son günlerde kamuoyunda ve siyasi çevrelerde sıkça tartışılan çekilme konusuyla ilgili de açıklama yapan kaynaklar, “Silahlı güçlerin şu kadarı çekildi bu kadarı kaldı gibi tartışmalar Kürtler açısından çok önemli değil, önemli olan çatışma olmaması kan akmamasıdır. Önemli olan Kürtlerin gösterdiği iradedir, aynı iradeyi hükümet tarafından da görmek istiyorlar” yorumunu yaptı.
Kürt hareketinin kendi üzerine düşeni yaptığını belirten kaynaklar, “Hükümet ve devlet değişime yönelik bir adım atmasa bile bu konuda kendini bağlayacak bir irade beyanında bulunmalı, kamuoyuna bir teminat göstermelidir” diyor.
İmralı’da iyileştirme beklentisi
AKP’nin kendi tabanına farklı Kürt tarafına farklı konuştuğunu ifade eden kaynaklar, “AKP Kürtlere söz verdi ama bunu kendi tabanına anlatmıyor. Hükümet terörist, terörist başı gibi dışlayıcı söylemlerini sürdürmeye devam ediyor. Bu tarz söylemler Kürt siyasetini zora düşürüyor, Kürtler kendi tabanını oyalıyor gibi bir görüntü oluşuyor” dedi.
Kürt hareketinin Öcalan’ın kapsamlı bir muayeneden geçmesi ve koşullarının iyileştirilmesi konusunda talepleri olduğunu belirten BDP çevreleri, “Önümüzdeki süreçte Abdullah Öcalan’ın kaldığı hücrenin değiştirileceği ve koşullarının iyileştirileceğine ilişkin bizim de duyumlarımız var” diye konuştu.
Buldan: Şehitlik konusunu soruşturuyoruz
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan bölge illerinde asayiş birimi adı altında ortaya çıkan görüntülere ilişkin, “Parti olarak bunun soruşturmasını yapıyoruz. Kim tarafından nasıl yapılıyor onu bilmiyoruz. Kandil’de yaptığımız görüşmelerde, onlar da bu olayları yakından takip ettiklerini ama kendilerinin bu yaşananlarla hiçbir bağlantılarının olmadığını söylediler. Bu süreçte provokatif eylemler mutlaka olur, süreçle bağlantılı olarak bunu yapmaya çalışanlar olur ama parti olarak bunun soruşturmasını başlattık” dedi. Geçtiğimiz günlerde Cizrede de benzer görüntüler ortaya çıkmış konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan KCK tarafından yapılan açıklamada, “Daha çok bir grup gencin doğru ve yerinde olmayan çocukça bir davranışı olduğu görülmektedir. Bu olaydan hareketle yapılan abartılı, başka yöne çekmeye çalışan değerlendirme biçimleri doğru değildir” ifadeleri yer almıştı.