Her seçim döneminde, Ülkücü dünyaya gönül vermiş bizlerin yüreğine HANÇER gibi saplanır, kendini ÜLKÜCÜ diye adlandırma cüreti gösteren bir takım mahlukatların demeçleri… Yok ESKİ ÜLKÜCÜ olarak şuna destek oluyorum, yok buna destek oluyorum nevinden bir takım demeçler ile sanki İKNA ETME kabiliyetleri varmışcasına ÜLKÜCÜ zekaya hakaret eder gibi boy gösterirler SIRTLAN MEDYA sütunlarında… Hani Ülkücü Elbise yırtılmış ki bunlar bir yerden sökün ediyor veya dışarıdan yekün geliyor ve YIRTIK DON ŞÖVALYESİ gibi sallanıyorlar görsel-işitsel İdeoloji borsasında…
Pekala kim bunlar??? Hakikaten Ülkücü mü? Ülkücü Dünya ile bağları ne? En önemlisi içlerindeki bu durumun PSİKO-SOSYAL açıklaması ne??? İşte bu sebeple oynattık kalemimizi…
Bunlar birkaç grup halinde tecelli ediyor… Kısaca açıklayalım bunları…
1.GRUP/SAFİ ANTİ-KOMİNİST
Bunları daha önce de kısaca açıklamıştık… Ancak hatırlatalım… Bu grup kendisini HASBEL-KADER Ülkücü Hareket içerisinde bulmuş gruptur. Bunların esas fikr-i kökeni ya Siyasal İslamcı, ya liberal veya Anadolucu olarak adlandırılabilecek farklı düşünceler kümesidir. Velakin 12 Eylül öncesi şartlardan dolayı komünizmle mücadele adı altında ÜLKÜCÜ HAREKET ile buluşmuş şahıslardır. Dönemin anarşi ortamı sebebiyle fikir alış-verişinde çok fazla bulunamamış sadece Komünizmle Mücadele aşkına ÜLKÜCÜ sıfatını sahiplenmişlerdir. 12 Eylül ihtilaliyle beraber bu yaftayı sırtlarına tescilli olarak yediklerinden mütevellit, bu DAVA adına her yerde, ARABESK MAĞDURİYET soslu ÇİLE TÜRKÜSÜ kıvamıyla AHKAM kesme hürriyetini kendilerinde görüyorlar… Bu grup sıklıkla MUHALİF ÜLKÜCÜ kanadının altına sığınmaya çalışan bir grup… Aslına bakarsanız sadece adları ÜLKÜCÜ, yoksa kendilerine TÜRKÇÜLÜK-TURANCILIK davasını üstlerine saplasanız durmuyor… Zaten cezaevlerinde yaşanılan en büyük fire de yine bu grubun bu üyelerine ait… 12 Eylül’ün etkileri azalmaya, kamplaşma ortamı dağılmaya başladığı zamanlarda, komünizm etkisi de önemini yitirmeye başlayınca asıllarına RÜCU eden bir grup bunlar… Kimisi Cemaat’lerde, kimisi Merkez Sağ oluşumlarda faaliyet göstermeye başlamış ve ÜLKÜCÜ DÜNYA sadece ağızlarında sakız olarak kalmıştır. Bunlar cezaevlerinden çıkarken gencecik HEYECAN ile karşılamaya gittiğimizde “Çocuklar dava mava boş, bırakın bunları” deyip de direnç kıran şahıslardı bunlar…
2.GRUP/MAHALLENİN DELİKANLI ABİSİNE TAKILANLAR…
Bu grup kesinlikle apolitik bir gruptur ve geleneksel TOPLUM tezahürü sebebiyle, mahalle delikanlısının giyim,kuşam hareket tarzından etkilenip GÖRSEL sempati sebebiyle ÜLKÜCÜ HAREKET ile buluşmuş gruptur. Ezberlenmiş repliklerden öteye gitmeyen ve köksüz fikirleri sebebiyle dalından kopan yaprak namzeti olarak level atlamış başka bir görselliğin peşine de her an takılıp gidebilirler… Bu sadece ÜLKÜCÜLER için geçerli olmayıp, Sosyalist İdeoloji için de geçerlidir. Bu grup diğer ideolojilerde de belirgindir. Mesela Recep Tayyip Erdoğan gibi bir mahalle abisi motifi çıktığında fikirsiz yapıları anında başka bir fikirsizliğe doğru evrilebilmektedir. Bu grubun hak verdiği tek ezber mottosu POPÜLİZM ile sınırlıdır.
3.GRUP/KARİYERİSTLER…
Bunlar Hasbel-Kader Ülkücü Hareket için az ya da çok BEDEL ödemiş veya ödediğini düşünen insanlardır. Siyaset bunlar için AMAÇ olmak yerine ARAÇ iken ödenmiş bu bedel sonucu hemen manevi tazmin peşine koşmuş ve arzuladığı kazanım olmayınca davulun tokmağını tersten çalmaya başlamıştır. Bu şahıslar geçişkendir. Ara ara gider, gelir, gezer,tozar ama maalesef GENEL-GEÇER olarak bir dönemi işgal eder…
4.GRUP/ÜLKÜCÜ HAREKETLE BAĞI OLMAYIP SADE AKP İÇİN TROLLEME YAPANLAR…
Bu grup kendi partisinin seçmen kitlesi üzerindeki dehasından hareketle, MHP ve ÜLKÜCÜ Seçmeni de manüple edebileceğini düşünen gruptur. Sosyal Medyada Hashtag açarlar, AKP Mitinglerinde bayrak açarlar… Sabır sınırlarını zorlar, ahlakın ırzına geçer amma gelgelelim ki, ÜLKÜCÜ AHLAK ve TEŞKİLAT kavramından bihaber oldukları için bu taraftaki paydayı sinirlendirmekten öteye gidemezler… Eski Ülkücü denilen damıtılmış haysiyetsizlikle dahi alakaları olmayıp sadece öyleymiş gibi davranırlar… Çoğu 80 sonrası doğumlu olduğu halde, bu ahkamı kesmeye çalışır…
Yukarıda değindiğim bu 4 grup ÜLKÜCÜ olarak anılan gruplar, milliyetçiliği ayaklar altına aldığını iddia ettiği halde her seçim kampanyasında bir süreliğine milliyetçiliğin ayaklarına kapananların tasmalı aleti olmaktan öteye bir işleve sahip değildir. Bu sebeple bu şahısların ÜLKÜCÜ olarak değerlendirilip, DAVA adına ahkam kesmeleri, Ruhi Kılıçkıran’ların, Pehlivan’ların, Önkuzu’ların ardından bir siyasi tecavüz ve temiz hatıraları tacizdir.
Yastığımız Mezartaşı
Yorganımız Kar Olsun
Biz Bu Yoldan Dönersek
Namus Bize Ar Olsun