Başbakan Tayyip Erdoğan Arjantin'den yurda döndü. Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda G-20 zirvesi ve olimpiyat kararı ile ilgili basın mensuplarına açıklama yaptı.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Uluslararası Olimpiyat Komitesi toplantısında olmak üzere Arjantin'e ziyaret ettik. Bu ziyaretler sırasında yararlı birçok görüşmelerde bulunduk. Görüşmelerimizde Suriye meselesi önemli yer tuttu. Şam rejiminin Suriye halkına yaptığı katliama daha fazla seyirci kalınamayacağını görüştüğümüz lidere bizim de aktarma fırsatı bulduk. Üzerinde durulan konu kimyasal silahlar meselesi. Kimyasal silahların kullanılmasında 400 kadar çocuğun orada öldürülmesi, gerek kadınların, yaşlıların öldürülmesi bir kenara konulacak konu değildir.
Annelik babalık duygusu nedir bunu bilmeyen insanlar bu tür tablolara sağırdır. Gerek ülkemizde gerek dünya genelinde bazı liderler bu tabloya kör ve sağır kalabiliyorsa bu nasip meselesidir. Gelinen noktada, kimyasal silah boyutunu herkes kabul ediyor. Kimler tarafından yapıldığına dair hedef saptırılmaya çalışılıyor.
BM'nin göndermiş olduğu temsilciler orada çok net tespitler yaptılar. Labaratuvar sonuçları çok yakında açıklanacak. Yaşanan olaylarda 106-107 bin insan öldürüldü. Ve bu insanlar önceleri keskin nişancılar tarafından öldürüldü, daha sonra tanklarla toplarla öldürüldü, daha sonra uçaklarla bombardıman edilmeye başladı.
Kimyasal silahlarla bin 600 kişi öldürüldü diğer taraftan 106 bin kişi öldürüldü. Daha sonra birtakım kimseler bizim sessiz kalmamızı bekliyor.
'Çanakkale de bir haçlı seferidir'
Şu anda Suriye'de 7 milyon insan sığınmacı durumdadır. Kimse kalkıp, "Haçlı Seferleri böyleydi, şöyleydi" demesin. Çanakkale de bir haçlı seferidir. O zaman Suriye'den, Mısır'dan, Balkanlar'dan, Kosova'dan, bizim yanımızda olanlar vardı. O tarihte bu ülkeler hangi duygularla savaştılarsa, bugün bizde aynı duygularla onların yanında olmayı görev telakki ediyoruz.
Olimpiyat adaylığı
G-20 zirvesinde de bunlar konuşuldu. Oradan 16 saatlik uzun bir yolculukla, 2020 Olimpiyatlarının yapılacağı şehrin belirleneceği Buenos Aires'e geçtik. Orada da yoğun bir kulis faaliyeti yaptık. Ve orada ayrıca Katar Emiri ile de ikili bir görüşmem oldu. Katar Türkiye ilişkilerini gözden geçirme fırsatımız oldu.
2020 Olimpiyatları İstanbul'da yapılsaydı Türkiye de İstanbul da geniş coğrafyamız da bundan olumlu bir şekilde etkilenecekti. Olimpiyat, barış, dostluk ruhu kazanacaktı.
Ama görünen o ki İstanbul'un potansiyeli yeterince dikkate alınamamış, netice itibariyle ev sahibi Tokyo olmuştur. Tokyo bir olimpiyata ev sahipliği yaptı. Türkiye'nin olması hakikaten çok çok farklı bir tabloyu ortaya koyacaktı. Bu geleceğe bakma konusunda bir engel teşkil etmeyecektir. Önümüzdeki süreçte spora ve sporcuya yaptığımız yatırımları aralıksız bir şekilde sürdüreceğiz.
'Sevinenlerin buna neden sevindiği bellidir'
İstanbul'un kaybetmesini sevinçle karşılayan çevreler sorusuna isterseniz ben yanıt vermeyeyim. O soruya halkımız zamanı gelince en iyi cevabı verecektir. Türkiye son ikiye kalmıştır. Komite üyelerinin üzüntüsünü gördük. Türkiye beşinci kez bu yarışa girmiştir. Türkiye'nin alamayışına sevinenlerin buna neden sevindiği bellidir. Türkiye Akdeniz Oyunları'na ve farklı spor organizasyonlarına ev sahipliği yapmıştır. İzmir Belediyesi o dönemde bunu başaramamıştı. CHP'li belediye başaramadığı için hükümet olarak biz ele almıştık. Aynı şey Mersin'de meydana geldi. Komşumuzda yapılamayınca 18 ay kala Mersin'deki Akdeniz Oyunları'nı yüzümüzün akıyla tamamladık. İkinci olduk. Yine Erzurum'daki üniversiteler arası Kış Olimpiyatları'nı başarıyla gerçekleştirdik. Bunlar Uluslar arası organizasyondu. Bundan sonra sporcularımızın Uluslar arası başarıları yakalaması için gerekli adımları atacağız.
'Kısmen Mısır da gündeme geldi'
G20'de ağırlıklı olarak Suriye meselesi konuşuldu. Ekonomik konuları çalışma yemeği dışındaki ayrı oturumlarda görüştük.Tebliğler sunuldu. Çalışma yemeğinde BM sunumundan sonra benim de uzun bir sunumum oldu. Kısmen Mısır da gündeme geldi. Mesele donörler toplantısı değil mesele kanın durdurulması. Bunun için nasıl bir adım atılmalı? Hedefi barış olan bir koalisyonun içinde yer almak istiyoruz.