KK'nın çeşitli tarihlerde kaçırıp elinde tuttuğu 8 kamu görevlisi bugün Kuzey Irak'ta örgütün kamplarının bulunduğu Amadiye bölgesinde BDP'li 2 milletvekilinin de bulunduğu heyete teslim edildi.
Serbest kalan kamu görevlileri ayrılırken, kendilerini heyete teslim eden PKK'lıların başında bulunan ve Tokat'ın Reşadiye İlçesi'nde 7 askerin şehit düştüğü saldırı emrini veren 'Baver Dersim' kod adlı terörist Süleyman Şahin'in elini sıkmadı.
PKK'nın Doğu ve Güneydoğu'da çeşitli tarihlerde yol kesip kaçırdığı ve aylardır ellerinde tuttuğu kaymakam adayı Kenen Erenoğlu, polis memuru Nadir Özgen, astsubay Abdullah Söpçeler, uzman çavuşlar Zihni Koç ve Kemal Ekinci, erler Hadi Gizli, Ramazan Başaran ve Reşat Çeçan'ı serbest bırakacağını açıklamasının ardından, onları teslim almak üzere dün Türkiye'den bir heyet Kuzey Irak'a geçti.
Bu sabah kamu görevlilerini teslim almak için Türkiye'den giden heyete, Bölgesel Kürt Yönetimi'ni temsilen Amadiye Kaymakamı Hüseyin Çelki ile Amadiye Emniyet Müdürü de katıldı. Heyet zırhlı araçlar ve peşmergelerin koruması altında, Amadiye İlçesi yakınlarındaki Zap Vadisi girişine saat 08.30 sıralarında ulaştı.
Reşadiye saldırı emrini veren PKK'lı teslim etti
Teslim yerinde çok sayıda basın mensubunun bulunması nedeniyle sorun çıktı. Kamu görevlilerini teslim alacak heyetin araçları geri döndü. Yapılan görüşmeler sonucunda kriz çözülürken, heyet saat 10.00 sıralarında yeniden PKK'lılarla buluşması noktasına gitti.
Gelen heyeti burada, PKK yöneticilerinden ve 2009 yılında Tokat'ın Reşadiye İlçesi'nde 7 askerin şehit olduğu saldırının emrini veren 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin ve adamları karşıladı. Heyetle PKK'lılar arasında yapılan görüşmenin ardından, grup halinde kamu görevlilerinin rehin tutulduğu ve yaklaşık 100 metre uzaklıktaki bölgeye gidildi.
Türkiye'den giden heyet üyeleri burada bir süre PKK'nın rehin tuttuğu kamu görevlileriyle görüştü. Görüşmenin ardından teslim için işlemlere başlandı.
"Şartsız teslim"
Bu sırada PKK'lı 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin, aylardır ellerinde tuttukları kamu görevlilerini koşulsuz teslim edeceklerini, ellerinde başka resmi görevli bulunmadığını söyledi. Bununla çözüm sürecine katkı yaptıklarını söyleyen PKK'lı Şahin, konuşmasında şunları söyledi:
"Buraya gelen heyete kamu görevlilerine sağ salim teslim ediyoruz. Sayın Öcalan'ın çağrısı ve KCK'nın talimatıyla bu kişileri şartsız bir şekilde heyete teslim edeceğiz. Bizim bunları tutuklamamız, bu ülkede yaşanan savaş gerçeğinin sonucudur. Bunlara burada hiç bir kötü muamele yapılmadı. Sağlık ve güvenlikleri ön plandı tutuldu. Bir protokol imzalayarak heyete teslim edeceğiz. Bunları serbest bırakmamızın demokratik çözüm sürecine katkı sunacağını umuyorum. Türkiye halkı buna değer biçmelidir. Bu 8 kişinin dışında bizim elimizde herhangi bir resmi görevli yoktur."
BDP'li Kurt: Sürece yönelik jest
Heyet adına konuşan BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, bölgeye kamu görevlilerini teslim almak için geldiklerini ve teslim işlemleri için Bölgesel Kürt Yönetimi'nin de kendilerine büyük destek verdiğini söyledi. Kurt, şunları söyledi:
"Kolay bir işten söz etmiyoruz. Sevinçliyiz, 8 kardeşimizi İbrahim Halil Sınır Kapısı'nda aileleriyle buluşturacağız. Ama bir tarafta da üzüntülüyüz. Bu sorunu çözemediğimiz için buradaki kardeşlerimizi Türkiye'ye götüremiyoruz. Öyle arzu ediyorum ki, bir gün bu kardeşlerimiz de gelecek. Özgür bir ortamda bir arada yaşamak istiyoruz. Sayın Öcalan'ın gayretleri ile başlayan çözüm süreci ile ifade ettiğim noktalara gelebileceğiz. Çözüm kapısı aralandığını umut ediyorum. PKK, bunları şartsız serbest bırakıyor. Şartsız bırakması çok anlamlıdır, sürece yönelik bir jesttir. Türk kamuoyunun bu süreci doğru algılayacağını umut ediyorum."
PKK'lıların elini sıkmadılar
Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ile İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da bir konuşma yaparak, atılan adımların çözüm süreceği için olumlu olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini söyledi. Konuşmaların ardından PKK'lılarla, Türkiye'den giden heyet, Amadiye Kaymakamı ve Emniyet Müdürü, 8 kamu görevlisinin teslim alındığına dair tutanakları imzaladı. İmzaların ardından heyet üyeleri kamu görevlileriyle öpüşüp, tokalaştı.
Teslimden sonra PKK'lı grubun lideri 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin, kamu görevlilerinin yanına gidip, "Geçmiş olsun, bitti bu iş" diyerek ellerini sıkmak istedi. Ancak kamu görevlileri, "Biz daha önce arkadaşlarla konuşmuştuk" diyerek, PKK'lı Süleyman Şahin'in elini sıkmadı. Bunun üzerine PKK'lı Şahin, bir kamu görevlisinin omzuna dokunup "Gözünüz aydın" dedi.
Türkiye'ye giriş yaptılar
Kamu görevlilerini sınır kapısında, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Hamdi Nayır ve bazı yetkililer karşıladı.
Habur Mülki İdare Amirliği Binası'nda, savcılık işlemleri ve sağlık kontrolünün ardından aileleriyle buluşacak kamu görevlileri Kenan Erenoğlu, Nadir Özgen, Kemal Ekinci, Abdullah Söpçeler'in yanı sıra Uzman Çavuş Zihni Koç, erler Reşat Çeçan, Hadi Gizli ve Ramazan Başaran, daha sonra memleketlerine gönderilecek. Kaçırılan kamu görevlilerini teslim alan heyet de Türkiye'ye döndü.
Heyette, MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt ve BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu bulunuyor.
Erenoğlu: zor şartlarda kaldık
Kaçıralan kamu görevlilerinden kaymakam adayı Kenan Erenoğlu, gazetecileri kısa bir açıklama yaparak, "19 ay bu çatışma koşullarında, bu doğada zor geçti. Kaçırıldığımız günden beri dağ koşulları nedeniyle çok zor şartlarda kaldık" dedi.
Bu süreçte doğru pozisyon almaya çalıştıklarını anlatan Erenoğlu, "Adeta sırat köprüsünden geçtik. Zaman zaman sağlığımız bozuldu. Mevcut imkanlarla tedavi olmaya çalıştık. Sorunumuz da olsa biz vatanımız, milletimiz için hayırlı olan duruşu koruduk. Süreç üzerimize büyük bir yük yükledi. Sürecin hayırla sonuçlanmasını umut ediyorum. Dağ koşullarında en büyük sıkıntımız haber almaktı. Elimizde zor çeken bir radyomuz vardı" dedi. Astsubay Abdullah Söpçeler de, Kenan Erenoğlu'nun sözlerine katıldığını belirtti. Heyet üyeleri daha sonra 8 kamu görevlisini alarak bindirdikleri ciplerle Irak'ın Türkiye'ye açılan ve Habur Sınır Kapısı'nın karşısında yer alan İbrahim Halil Gümrük Kapısı'na doğru yola çıktı. Heyet ve 8 kamu görevlisi saat 13.30'da Halil İbrahim Sınır Kapısı'ndan geçiş yaptı.
Terör örgütünün kaçırdığı görevlilerin isimleri ve kaçırıldığı tarihler şöyle:
Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu: Muş-Diyarbakır arasında(12 Ağustos 2011) Polis memuru Nadir Özgen: Van'ın Çatak ilçesinde (10 Eylül 2011) Polis memuru Kemal Ekinci: Şırnak'ta (1 Ekim 2011) Astsubay Abdullah Söpçeler: Diyarbakır-Lice karayolunda (9 Temmuz 2011) Uzman Çavuş Zihni Koç: Diyarbakır'ın Lice ilçesinde (9 Temmuz 2011)
Erler Reşat Çeçan, Hadi Gizli ve Ramazan Başaran: Diyarbakır-Bingöl karayolunda (6 Ağustos 2012)
TEPKİLER
Gül: Sevindirici
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kaçırılan kamu görevlilerinin Türkiye'den giden heyete teslim edilmesine ilişkin, "İyi tabii ki muhakkak ki. Uzun süre memleketten uzakta olan ve haber alamadığımız vatandaşlarımızın sağ salim dönmesi sevindirici" dedi.
"Milli birlik ve kardeşlik projemizin başarısını gösteriyor"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise Twitter'dan; "PKK'nın elindeki rehinelerin serbest kalması Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin etkinlik ve başarısını gösteriyor. Sevindirici bir gelişme" yorumunu yaptı.
Türkiye'nin karşılıklı jestlere ihtiyacı var
PKK'nın elindeki kamu görevlilerinin serbest bırakılmasıyla ilgili olarak konuşan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ise "Ailelerine kavuşacakları için mutluyuz. Türkiye'nin karşılıklı jestlere ihtiyacı var" dedi.
Bir akrabasının taziyesinde bulunmak için geldiği Muş'tan Ankara'ya dönerken, PKK'nın 8 kamu görevlisini bıraktığı haberini alan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, "Çok uzun süredir arkadaşlarımız ailelerinden uzak. Bugün ailelerine kavuşacaklar. Ülkemizde ailelerine kavuşmak isteyen insanlarımız var. Zindanlarda, dağlarda hayatın değişik alanlarında kavuşmak isteyenler var. Bu bir vesile, ilk adım oldu. Buna uygun adım atılırsa barış sürecinde önemli yol kat ederiz. Buna ihtiyacımız var. Türkiye'nin karşılıklı jestlere ihtiyacı var" diye konuştu.
Arınç: Bir an önce bu kardeşlerimizle kucaklaşmak istiyoruz
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, kamu görevlilerinin serbest bırakılmasını değerlendirdi, sürecin beklendiği gibi devam ettiğini söyledi. Ailelere, ''geçmiş olsun'' mesajını ileten Arınç, ''biz bir an önce bu kardeşlerimizle kucaklaşmak istiyoruz'' dedi.
CHP: Memnunuz
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti sözcüsü Haluk Koç, kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakılmasıyla ilgili, "Kaçırılan ve bunca yıldır PKK'nın elinde zor koşullarda tutulan bu kişiler için memnuniyetimizi ifade ediyoruz. Ailelerine, evlatlarına kavuştukları için gözaydınlığı veriyoruz" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,başkanlığında toplandı.
Koç, toplantı sürerken MYK'nın gündemi ve siyasi gelişmeler hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Konuşmasının başında kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakıldığını hatırlatan Koç, "PKK'nın elinde rehin tutulan, kaçırılan kamu görevlilerinin şu an itibarıyla serbest bırakıldığı haberleri ulaştı. Öncelikle bütün bu kaçırılan ve bunca yıldır PKK'nın elinde zor koşullarda tutulan bu kişiler için memnuniyetimizi ifade ediyoruz. Ailelerine, evlatlarına kavuştukları için gözaydınlığı veriyoruz" dedi.
Polis memurunun evinde sevinç gözyaşları
Van’ın Çatak İlçesi’nde evine giderken PKK’lılar tarafından kaçırılan polis memuru Nadir Özgen ve diğer kamu görevlilerinin serbest bırakılmasını televizyondan izleyen anne Müşerref Özgen ile yakınları, sevinç gözyaşları döktü. Anne Özgen, “Gözüme uyku girmiyor, oğlumu karşımda görüp sarılmak istiyorum" diye konuştu.
Van’ın Çatak İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan ve 9 Eylül 2011 tarihinde evine gittiği sırada PKK’lı teröristler tarafından kaçırılan polis memuru Nadir Özgen (29) ile çeşitli tarihlerle alıkonulan kamu görevlileri, serbest bırakıldı ve Irak’ın kuzeyine giden heyete teslim edildi.
Polis memuru Nadir Özgen’in, Aydın’ın Söke İlçesi Bağarası Beldesi Cumhuriyet Mahallesi 3 Sokak’taki baba ocağında endişeli bekleyiş yerini sevinç gözyaşlarına bıraktı. Oğlunun serbest kaldığını televizyondan öğrenen anne Müşerref Özgen, evladına biran önce sarılmak istediğini ifade etti.
Serbest kalan kamu görevlileri ayrılırken, kendilerini heyete teslim eden PKK'lıların başında bulunan ve Tokat'ın Reşadiye İlçesi'nde 7 askerin şehit düştüğü saldırı emrini veren 'Baver Dersim' kod adlı terörist Süleyman Şahin'in elini sıkmadı.
PKK'nın Doğu ve Güneydoğu'da çeşitli tarihlerde yol kesip kaçırdığı ve aylardır ellerinde tuttuğu kaymakam adayı Kenen Erenoğlu, polis memuru Nadir Özgen, astsubay Abdullah Söpçeler, uzman çavuşlar Zihni Koç ve Kemal Ekinci, erler Hadi Gizli, Ramazan Başaran ve Reşat Çeçan'ı serbest bırakacağını açıklamasının ardından, onları teslim almak üzere dün Türkiye'den bir heyet Kuzey Irak'a geçti.
Bu sabah kamu görevlilerini teslim almak için Türkiye'den giden heyete, Bölgesel Kürt Yönetimi'ni temsilen Amadiye Kaymakamı Hüseyin Çelki ile Amadiye Emniyet Müdürü de katıldı. Heyet zırhlı araçlar ve peşmergelerin koruması altında, Amadiye İlçesi yakınlarındaki Zap Vadisi girişine saat 08.30 sıralarında ulaştı.
Reşadiye saldırı emrini veren PKK'lı teslim etti
Teslim yerinde çok sayıda basın mensubunun bulunması nedeniyle sorun çıktı. Kamu görevlilerini teslim alacak heyetin araçları geri döndü. Yapılan görüşmeler sonucunda kriz çözülürken, heyet saat 10.00 sıralarında yeniden PKK'lılarla buluşması noktasına gitti.
Gelen heyeti burada, PKK yöneticilerinden ve 2009 yılında Tokat'ın Reşadiye İlçesi'nde 7 askerin şehit olduğu saldırının emrini veren 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin ve adamları karşıladı. Heyetle PKK'lılar arasında yapılan görüşmenin ardından, grup halinde kamu görevlilerinin rehin tutulduğu ve yaklaşık 100 metre uzaklıktaki bölgeye gidildi.
Türkiye'den giden heyet üyeleri burada bir süre PKK'nın rehin tuttuğu kamu görevlileriyle görüştü. Görüşmenin ardından teslim için işlemlere başlandı.
"Şartsız teslim"
Bu sırada PKK'lı 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin, aylardır ellerinde tuttukları kamu görevlilerini koşulsuz teslim edeceklerini, ellerinde başka resmi görevli bulunmadığını söyledi. Bununla çözüm sürecine katkı yaptıklarını söyleyen PKK'lı Şahin, konuşmasında şunları söyledi:
"Buraya gelen heyete kamu görevlilerine sağ salim teslim ediyoruz. Sayın Öcalan'ın çağrısı ve KCK'nın talimatıyla bu kişileri şartsız bir şekilde heyete teslim edeceğiz. Bizim bunları tutuklamamız, bu ülkede yaşanan savaş gerçeğinin sonucudur. Bunlara burada hiç bir kötü muamele yapılmadı. Sağlık ve güvenlikleri ön plandı tutuldu. Bir protokol imzalayarak heyete teslim edeceğiz. Bunları serbest bırakmamızın demokratik çözüm sürecine katkı sunacağını umuyorum. Türkiye halkı buna değer biçmelidir. Bu 8 kişinin dışında bizim elimizde herhangi bir resmi görevli yoktur."
BDP'li Kurt: Sürece yönelik jest
Heyet adına konuşan BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, bölgeye kamu görevlilerini teslim almak için geldiklerini ve teslim işlemleri için Bölgesel Kürt Yönetimi'nin de kendilerine büyük destek verdiğini söyledi. Kurt, şunları söyledi:
"Kolay bir işten söz etmiyoruz. Sevinçliyiz, 8 kardeşimizi İbrahim Halil Sınır Kapısı'nda aileleriyle buluşturacağız. Ama bir tarafta da üzüntülüyüz. Bu sorunu çözemediğimiz için buradaki kardeşlerimizi Türkiye'ye götüremiyoruz. Öyle arzu ediyorum ki, bir gün bu kardeşlerimiz de gelecek. Özgür bir ortamda bir arada yaşamak istiyoruz. Sayın Öcalan'ın gayretleri ile başlayan çözüm süreci ile ifade ettiğim noktalara gelebileceğiz. Çözüm kapısı aralandığını umut ediyorum. PKK, bunları şartsız serbest bırakıyor. Şartsız bırakması çok anlamlıdır, sürece yönelik bir jesttir. Türk kamuoyunun bu süreci doğru algılayacağını umut ediyorum."
PKK'lıların elini sıkmadılar
Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ile İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da bir konuşma yaparak, atılan adımların çözüm süreceği için olumlu olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini söyledi. Konuşmaların ardından PKK'lılarla, Türkiye'den giden heyet, Amadiye Kaymakamı ve Emniyet Müdürü, 8 kamu görevlisinin teslim alındığına dair tutanakları imzaladı. İmzaların ardından heyet üyeleri kamu görevlileriyle öpüşüp, tokalaştı.
Teslimden sonra PKK'lı grubun lideri 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin, kamu görevlilerinin yanına gidip, "Geçmiş olsun, bitti bu iş" diyerek ellerini sıkmak istedi. Ancak kamu görevlileri, "Biz daha önce arkadaşlarla konuşmuştuk" diyerek, PKK'lı Süleyman Şahin'in elini sıkmadı. Bunun üzerine PKK'lı Şahin, bir kamu görevlisinin omzuna dokunup "Gözünüz aydın" dedi.
Türkiye'ye giriş yaptılar
Kamu görevlilerini sınır kapısında, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Hamdi Nayır ve bazı yetkililer karşıladı.
Habur Mülki İdare Amirliği Binası'nda, savcılık işlemleri ve sağlık kontrolünün ardından aileleriyle buluşacak kamu görevlileri Kenan Erenoğlu, Nadir Özgen, Kemal Ekinci, Abdullah Söpçeler'in yanı sıra Uzman Çavuş Zihni Koç, erler Reşat Çeçan, Hadi Gizli ve Ramazan Başaran, daha sonra memleketlerine gönderilecek. Kaçırılan kamu görevlilerini teslim alan heyet de Türkiye'ye döndü.
Heyette, MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt ve BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu bulunuyor.
Erenoğlu: zor şartlarda kaldık
Kaçıralan kamu görevlilerinden kaymakam adayı Kenan Erenoğlu, gazetecileri kısa bir açıklama yaparak, "19 ay bu çatışma koşullarında, bu doğada zor geçti. Kaçırıldığımız günden beri dağ koşulları nedeniyle çok zor şartlarda kaldık" dedi.
Bu süreçte doğru pozisyon almaya çalıştıklarını anlatan Erenoğlu, "Adeta sırat köprüsünden geçtik. Zaman zaman sağlığımız bozuldu. Mevcut imkanlarla tedavi olmaya çalıştık. Sorunumuz da olsa biz vatanımız, milletimiz için hayırlı olan duruşu koruduk. Süreç üzerimize büyük bir yük yükledi. Sürecin hayırla sonuçlanmasını umut ediyorum. Dağ koşullarında en büyük sıkıntımız haber almaktı. Elimizde zor çeken bir radyomuz vardı" dedi. Astsubay Abdullah Söpçeler de, Kenan Erenoğlu'nun sözlerine katıldığını belirtti. Heyet üyeleri daha sonra 8 kamu görevlisini alarak bindirdikleri ciplerle Irak'ın Türkiye'ye açılan ve Habur Sınır Kapısı'nın karşısında yer alan İbrahim Halil Gümrük Kapısı'na doğru yola çıktı. Heyet ve 8 kamu görevlisi saat 13.30'da Halil İbrahim Sınır Kapısı'ndan geçiş yaptı.
Terör örgütünün kaçırdığı görevlilerin isimleri ve kaçırıldığı tarihler şöyle:
Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu: Muş-Diyarbakır arasında(12 Ağustos 2011) Polis memuru Nadir Özgen: Van'ın Çatak ilçesinde (10 Eylül 2011) Polis memuru Kemal Ekinci: Şırnak'ta (1 Ekim 2011) Astsubay Abdullah Söpçeler: Diyarbakır-Lice karayolunda (9 Temmuz 2011) Uzman Çavuş Zihni Koç: Diyarbakır'ın Lice ilçesinde (9 Temmuz 2011)
Erler Reşat Çeçan, Hadi Gizli ve Ramazan Başaran: Diyarbakır-Bingöl karayolunda (6 Ağustos 2012)
TEPKİLER
Gül: Sevindirici
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kaçırılan kamu görevlilerinin Türkiye'den giden heyete teslim edilmesine ilişkin, "İyi tabii ki muhakkak ki. Uzun süre memleketten uzakta olan ve haber alamadığımız vatandaşlarımızın sağ salim dönmesi sevindirici" dedi.
"Milli birlik ve kardeşlik projemizin başarısını gösteriyor"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise Twitter'dan; "PKK'nın elindeki rehinelerin serbest kalması Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin etkinlik ve başarısını gösteriyor. Sevindirici bir gelişme" yorumunu yaptı.
Türkiye'nin karşılıklı jestlere ihtiyacı var
PKK'nın elindeki kamu görevlilerinin serbest bırakılmasıyla ilgili olarak konuşan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ise "Ailelerine kavuşacakları için mutluyuz. Türkiye'nin karşılıklı jestlere ihtiyacı var" dedi.
Bir akrabasının taziyesinde bulunmak için geldiği Muş'tan Ankara'ya dönerken, PKK'nın 8 kamu görevlisini bıraktığı haberini alan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, "Çok uzun süredir arkadaşlarımız ailelerinden uzak. Bugün ailelerine kavuşacaklar. Ülkemizde ailelerine kavuşmak isteyen insanlarımız var. Zindanlarda, dağlarda hayatın değişik alanlarında kavuşmak isteyenler var. Bu bir vesile, ilk adım oldu. Buna uygun adım atılırsa barış sürecinde önemli yol kat ederiz. Buna ihtiyacımız var. Türkiye'nin karşılıklı jestlere ihtiyacı var" diye konuştu.
Arınç: Bir an önce bu kardeşlerimizle kucaklaşmak istiyoruz
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, kamu görevlilerinin serbest bırakılmasını değerlendirdi, sürecin beklendiği gibi devam ettiğini söyledi. Ailelere, ''geçmiş olsun'' mesajını ileten Arınç, ''biz bir an önce bu kardeşlerimizle kucaklaşmak istiyoruz'' dedi.
CHP: Memnunuz
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti sözcüsü Haluk Koç, kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakılmasıyla ilgili, "Kaçırılan ve bunca yıldır PKK'nın elinde zor koşullarda tutulan bu kişiler için memnuniyetimizi ifade ediyoruz. Ailelerine, evlatlarına kavuştukları için gözaydınlığı veriyoruz" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,başkanlığında toplandı.
Koç, toplantı sürerken MYK'nın gündemi ve siyasi gelişmeler hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Konuşmasının başında kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakıldığını hatırlatan Koç, "PKK'nın elinde rehin tutulan, kaçırılan kamu görevlilerinin şu an itibarıyla serbest bırakıldığı haberleri ulaştı. Öncelikle bütün bu kaçırılan ve bunca yıldır PKK'nın elinde zor koşullarda tutulan bu kişiler için memnuniyetimizi ifade ediyoruz. Ailelerine, evlatlarına kavuştukları için gözaydınlığı veriyoruz" dedi.
Polis memurunun evinde sevinç gözyaşları
Van’ın Çatak İlçesi’nde evine giderken PKK’lılar tarafından kaçırılan polis memuru Nadir Özgen ve diğer kamu görevlilerinin serbest bırakılmasını televizyondan izleyen anne Müşerref Özgen ile yakınları, sevinç gözyaşları döktü. Anne Özgen, “Gözüme uyku girmiyor, oğlumu karşımda görüp sarılmak istiyorum" diye konuştu.
Van’ın Çatak İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan ve 9 Eylül 2011 tarihinde evine gittiği sırada PKK’lı teröristler tarafından kaçırılan polis memuru Nadir Özgen (29) ile çeşitli tarihlerle alıkonulan kamu görevlileri, serbest bırakıldı ve Irak’ın kuzeyine giden heyete teslim edildi.
Polis memuru Nadir Özgen’in, Aydın’ın Söke İlçesi Bağarası Beldesi Cumhuriyet Mahallesi 3 Sokak’taki baba ocağında endişeli bekleyiş yerini sevinç gözyaşlarına bıraktı. Oğlunun serbest kaldığını televizyondan öğrenen anne Müşerref Özgen, evladına biran önce sarılmak istediğini ifade etti.