Hafta sonu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kurultayında bozkurt işareti yaparak sloganlar atarken gazetecilerin objektiflerine takılan ve bir sonraki gün bazı gazetelerin birinci sayfasında fotoğrafı yer alan siyahi milliyetçi Mesut Mercan, bazı köşe yazılarında kendisine hitaben “zenci” ifadesinin kullanılmasını ırkçılık olarak kabul ettiğini söyledi.
Ülkücü İşçiler Derneği İzmir İl Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren ve aynı zamanda İzmir’de ticaretle uğraştığını ifade eden 40 yaşındaki Mesut Mercan, yaklaşık 370 yıl önce atalarının Anadolu topraklarına göç ettiğini belirterek, “Çok güzel bir kurultay geçirdik. Gayet neşeli ve heyecanlıydı. Kimseden ne bir tavır aldım ne de rengim farklı olduğu için bir tepki aldım. Yaklaşık 30 bin kişi içinde tek siyahi vatandaş bendim. Biz tezahürat yapıyorduk. Bir ara baktığımda gazeteciler bana yöneldi. Flaşların patladığını gördüm. Gün içerisinde televizyon ekranlarına çıktığımı da söylediler. Ama herhangi bir rahatsızlık hissetmedim. Zaten medyada yer almıştım” dedi. “KALEME ALINAN KELİME BANA GÖRE IRKÇI BİR YAKLAŞIMDI”
Evli ve iki çocuk babası olan Mercan, asıl rahatsızlığının bazı gazeteler tarafından kullanılan bir kelimeden kaynaklandığını kaydetti. “Rengimden rahatsız olan varsa bunun hesabını Yaradan’a sorması gerekir” diyen Mercan, “Gazeteye çıkmış olan kelime beni oldukça rahatsız etti. Bu kelimeyi ağzıma almıyorum. Herkesin rahatsız olduğu, hassas olduğu bazı kelimeler vardır. O kelimelerden biri de oydu. Bana göre ırkçı bir yaklaşımdı. Olmaması gereken bir yaklaşımdı. Hele gazeteciliğin duayeni sayılan Ertuğrul Özkök gibi bir gazeteci tarafından kaleme alınması, kabul edilecek olan bir şey değil. Ertuğrul Özkök’e şunu soruyorum ben. Milliyetçi ya da ülkücü olmak için beyaz olmak mı gerekiyor? Kumral olmak mı gerekiyor? Sarışın olmak mı gerekiyor? Bana göre kendini Türk hisseden herkes Türk'dür” diye konuştu.
Ülkücü İşçiler Derneği İzmir İl Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren ve aynı zamanda İzmir’de ticaretle uğraştığını ifade eden 40 yaşındaki Mesut Mercan, yaklaşık 370 yıl önce atalarının Anadolu topraklarına göç ettiğini belirterek, “Çok güzel bir kurultay geçirdik. Gayet neşeli ve heyecanlıydı. Kimseden ne bir tavır aldım ne de rengim farklı olduğu için bir tepki aldım. Yaklaşık 30 bin kişi içinde tek siyahi vatandaş bendim. Biz tezahürat yapıyorduk. Bir ara baktığımda gazeteciler bana yöneldi. Flaşların patladığını gördüm. Gün içerisinde televizyon ekranlarına çıktığımı da söylediler. Ama herhangi bir rahatsızlık hissetmedim. Zaten medyada yer almıştım” dedi. “KALEME ALINAN KELİME BANA GÖRE IRKÇI BİR YAKLAŞIMDI”
Evli ve iki çocuk babası olan Mercan, asıl rahatsızlığının bazı gazeteler tarafından kullanılan bir kelimeden kaynaklandığını kaydetti. “Rengimden rahatsız olan varsa bunun hesabını Yaradan’a sorması gerekir” diyen Mercan, “Gazeteye çıkmış olan kelime beni oldukça rahatsız etti. Bu kelimeyi ağzıma almıyorum. Herkesin rahatsız olduğu, hassas olduğu bazı kelimeler vardır. O kelimelerden biri de oydu. Bana göre ırkçı bir yaklaşımdı. Olmaması gereken bir yaklaşımdı. Hele gazeteciliğin duayeni sayılan Ertuğrul Özkök gibi bir gazeteci tarafından kaleme alınması, kabul edilecek olan bir şey değil. Ertuğrul Özkök’e şunu soruyorum ben. Milliyetçi ya da ülkücü olmak için beyaz olmak mı gerekiyor? Kumral olmak mı gerekiyor? Sarışın olmak mı gerekiyor? Bana göre kendini Türk hisseden herkes Türk'dür” diye konuştu.