'Doğu'nun Başbuğu' olarak bilinen Yılma Durak, Medyaya yapılan baskınları 'teröristçe' olarak ifade etti.
Yılma Durak, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 4 bakan hakkında verdiği karar için ise "Yetim hakkı yiyenler yaptıkları saraylara mahkum olacak. 4 bakan hakkında Meclis’te soruşturma açılmaması bunların aklandığı anlamına gelmez. Millet bunları aklamayacaktır." değerlendirmesini yaptı. Çözüm sürecinin geldiği aşama için de Durak, "Süreci yürütenler öncelikle bölgede devleti var etmeleri gerek. Biz, bu toprakların bir kum taneciğini dahi feda edemeyiz." dedi.
'Doğu'nun Başbuğu' Yılma Durak, Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) yaptığı açıklamada, Zaman ve Samanyolu TV’ye yapılan medya operasyonları, Yüce Divan’a sevk edilmeyen 4 eski bakan hakkında verilen Melis Soruşturma Komisyonu kararı ve çözüm sürecini değerlendirdi.
GÜNDEM DEĞİŞTİRİLİYOR
Yılma Durak, Zaman gazetesi ve Samanyolu TV’ye karşı yapılan operasyonlar için "Bu baskıcı, teröristçe adlandıracağımız bu baskının sebebi 17 Aralık ve 25 Aralık ile yolsuzlukların ortaya çıkmasından endişe duyan iktidarın bu operasyonlarla gündemi değiştirmek istediği kanaatindeyim. Buna muktedir oldukları kanaatindeyim. Çok açık ve net. Bu operasyonları yapanlar, mümin, inançlı, mütedeyyin polislerdi. Maalesef, ‘Paralel yapı’ diye adlandırdıkları, Fethullah Hoca’ya bağlı oldukları iddia edilen polislere bağlayarak operasyonları yaptılar. Dolayısıyla, gerek Zaman gazetesi üzerinde gerekse Samanyolu TV gerekse bu grubun ileri gelenleri ile ilgili yapılan operasyonların nedeni bana göre 17-25 Aralık operasyonlarıdır." ifadelerini kullandı.
Samanyolu TV ve Zaman gazetesinin inanç ve imanları doğrultusunda dürüst yayın yaptıklarını kaydeden Durak, bu dürüst ve doğru yayınlardan rahatsız olan hükümete operasyonları yaptırdığını söyledi. Hidayet Karaca’nın tutuklanmasının esas nedeninin de bu olduğuna ifade eden Durak, "Türkiye’de gazetecilik yapan insanlar üzerindeki baskıları kim kabul edebilir? Bütün dünyadan buna karşı bir tepki var. Aldırış etmiyorlar. Başbakan ‘Ne bu Avrupa, kim bu Avrupa’ şeklinde kabadayılık etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı, bir Kasımpaşa kabadayılığı içindedir." şeklinde konuştu.
'MECLİS AKLASA DA MİLLET AKLAMAYACAK'
Durak, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 4 bakan hakkında verdiği kararı da yorumladı. Yolsuzluklar neticesinde yetim hakkı yiyenlerin beddualarla yaptıkları saraylara mahkum olacaklarını söyleyen Durak, şunları kaydetti: "Sayın bakanların mal varlıkları da ortaya çıktı. Tehdit de ediyorlar. 'Bizimle ilgili bir adım daha ileri giderseniz, Bilal Erdoğan da bu işin içinde olur' diyorlar. 4 bakan hakkında Meclis’te soruşturma açılmaması bunların aklandığı anlamına gelmez. Millet bunları aklamayacaktır. En müfrit AKP’li ile konuştuğumuzda, özel sohbetlerde bunları lanetliyorlar ama maalesef siyaset öyle bir noktaya geldi ki gücün albenisi birtakım hakikatleri maalesef ifade etmekte engel hale getiriyor. Bunları hiç kapatamazlar. 4 bakanın yolsuzluklarını kapatamazlar. Milletin vicdanında makes bulmuş bir hadisedir. Keşke, iktidar tarafından yaptıkları anlatılsaydı, ne yapılacaksa yapılsaydı, bu AKP hükümetine puan kazandırırdı. Şüphe, hakikatten daha tehlikelidir. Bir şey hakkındaki şüphe daha tehlikelidir. Şüpheyi çoğaltmışlardır, artık milletin içinde hiçbir vatansever AKP’li bunu savunamıyor da. Sadece muhalefet ile ilgili değil bu. AKP içinde de gizli bir muhalefet oluşmuştur. Özel sohbetlerde dile getiriliyor. Bundan kurtulmaları mümkün değildir. Devletten hırsızlık eden, yetim hakkı yiyen insanların geleceklerinin aydınlık olacağı kanaatinde değilim. Siyaseten aklanmaya çalışıyorlar. Siyaseten kamufle etmeye çalışıyorlar ama mızrak çuvala sığmıyor. Hakikatleri örtmeleri mümkün değil. Vicdanlarda yolsuzluk makes bulmuştur."
'KARA PROPAGANDA İLE HAKSIZLIKLARI ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Yolsuzlukların üzerinin kara propaganda ile örtülmeye çalışıldığına dikkat çeken Durak, daha büyük yalanlar ile haksızlıkları örtmenin kara propagandanın temel ilkesi olduğunu anlattı. "Bunlar kara propaganda yapıyorlar, kara propaganda yaparak kendilerini aklamaya çalışıyorlar" diyen Durak, şunları söyledi: "AKP’nin çoğunluğunun desteği ile Meclis Genel Kurulu’ndan da geçecek. Ama bu onların hırsızlık yapmadıklarının delili olamaz. Cumhurbaşkanı ve Başbakan ‘Komisyon’dan bunlar aklanarak çıktı’ diyorlar. Kim bu komisyon üyeleri, hakikati saklamaları mümkün değil. 9 AKP’li üyenin dışındaki 5 kişi böyle düşünmüyor. 5 kişinin de aslında böyle düşünmesi gerekmez mi? Namuslu siyaset olsa, doğru düzgün siyaset olsa 9 kişi değil, 5 kişi de bunlara katılmaz mı? 5 kişi bunlara haksızlık mı ediyor? 5 kişi muhalefet partilerinin üyeleri, bunlar vicdansız insanlar mı? Türkiye’de siyaset öyle bir hale gelmiş ki yalan, hırsızlık, düzenbazlık üzerine siyaset bina ediliyor. Çok acı bir şeydir."
'KUM TANECİĞİNİ DAHİ FEDA EDEMEYİZ'
Çözüm sürecinin geldiği aşamayı da değerlendiren Durak, sürecin Türkiye’yi karanlık bir dehlize çektiğine işaret etti. Diyarbakır, Urfa, Mardin, Hakkari’de devletin var olmadığını, Türkiye bölgede ‘TC’ denilerek alay edildiğini aktaran Durak, süreci yürütenlerin öncelikle bölgede devleti var etmeleri gerektiğini vurguladı. Şehirlerde devlet temsil edilmedikçe, yürütülen sürecin Kürdistan’ın kurulmasına zemin hazırlayacağına işaret eden Durak,
"Bizi, bu toprakları yeniden fethetmeye mecbur bırakmamaları lazım. Yeniden bu toprakları millet fethetme mecburiyetinde kalabilir. Biz, bu toprakların bir kum taneciğini dahi feda edemeyiz." dedi.
Yılma Durak, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 4 bakan hakkında verdiği karar için ise "Yetim hakkı yiyenler yaptıkları saraylara mahkum olacak. 4 bakan hakkında Meclis’te soruşturma açılmaması bunların aklandığı anlamına gelmez. Millet bunları aklamayacaktır." değerlendirmesini yaptı. Çözüm sürecinin geldiği aşama için de Durak, "Süreci yürütenler öncelikle bölgede devleti var etmeleri gerek. Biz, bu toprakların bir kum taneciğini dahi feda edemeyiz." dedi.
'Doğu'nun Başbuğu' Yılma Durak, Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) yaptığı açıklamada, Zaman ve Samanyolu TV’ye yapılan medya operasyonları, Yüce Divan’a sevk edilmeyen 4 eski bakan hakkında verilen Melis Soruşturma Komisyonu kararı ve çözüm sürecini değerlendirdi.
GÜNDEM DEĞİŞTİRİLİYOR
Yılma Durak, Zaman gazetesi ve Samanyolu TV’ye karşı yapılan operasyonlar için "Bu baskıcı, teröristçe adlandıracağımız bu baskının sebebi 17 Aralık ve 25 Aralık ile yolsuzlukların ortaya çıkmasından endişe duyan iktidarın bu operasyonlarla gündemi değiştirmek istediği kanaatindeyim. Buna muktedir oldukları kanaatindeyim. Çok açık ve net. Bu operasyonları yapanlar, mümin, inançlı, mütedeyyin polislerdi. Maalesef, ‘Paralel yapı’ diye adlandırdıkları, Fethullah Hoca’ya bağlı oldukları iddia edilen polislere bağlayarak operasyonları yaptılar. Dolayısıyla, gerek Zaman gazetesi üzerinde gerekse Samanyolu TV gerekse bu grubun ileri gelenleri ile ilgili yapılan operasyonların nedeni bana göre 17-25 Aralık operasyonlarıdır." ifadelerini kullandı.
Samanyolu TV ve Zaman gazetesinin inanç ve imanları doğrultusunda dürüst yayın yaptıklarını kaydeden Durak, bu dürüst ve doğru yayınlardan rahatsız olan hükümete operasyonları yaptırdığını söyledi. Hidayet Karaca’nın tutuklanmasının esas nedeninin de bu olduğuna ifade eden Durak, "Türkiye’de gazetecilik yapan insanlar üzerindeki baskıları kim kabul edebilir? Bütün dünyadan buna karşı bir tepki var. Aldırış etmiyorlar. Başbakan ‘Ne bu Avrupa, kim bu Avrupa’ şeklinde kabadayılık etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı, bir Kasımpaşa kabadayılığı içindedir." şeklinde konuştu.
'MECLİS AKLASA DA MİLLET AKLAMAYACAK'
Durak, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 4 bakan hakkında verdiği kararı da yorumladı. Yolsuzluklar neticesinde yetim hakkı yiyenlerin beddualarla yaptıkları saraylara mahkum olacaklarını söyleyen Durak, şunları kaydetti: "Sayın bakanların mal varlıkları da ortaya çıktı. Tehdit de ediyorlar. 'Bizimle ilgili bir adım daha ileri giderseniz, Bilal Erdoğan da bu işin içinde olur' diyorlar. 4 bakan hakkında Meclis’te soruşturma açılmaması bunların aklandığı anlamına gelmez. Millet bunları aklamayacaktır. En müfrit AKP’li ile konuştuğumuzda, özel sohbetlerde bunları lanetliyorlar ama maalesef siyaset öyle bir noktaya geldi ki gücün albenisi birtakım hakikatleri maalesef ifade etmekte engel hale getiriyor. Bunları hiç kapatamazlar. 4 bakanın yolsuzluklarını kapatamazlar. Milletin vicdanında makes bulmuş bir hadisedir. Keşke, iktidar tarafından yaptıkları anlatılsaydı, ne yapılacaksa yapılsaydı, bu AKP hükümetine puan kazandırırdı. Şüphe, hakikatten daha tehlikelidir. Bir şey hakkındaki şüphe daha tehlikelidir. Şüpheyi çoğaltmışlardır, artık milletin içinde hiçbir vatansever AKP’li bunu savunamıyor da. Sadece muhalefet ile ilgili değil bu. AKP içinde de gizli bir muhalefet oluşmuştur. Özel sohbetlerde dile getiriliyor. Bundan kurtulmaları mümkün değildir. Devletten hırsızlık eden, yetim hakkı yiyen insanların geleceklerinin aydınlık olacağı kanaatinde değilim. Siyaseten aklanmaya çalışıyorlar. Siyaseten kamufle etmeye çalışıyorlar ama mızrak çuvala sığmıyor. Hakikatleri örtmeleri mümkün değil. Vicdanlarda yolsuzluk makes bulmuştur."
'KARA PROPAGANDA İLE HAKSIZLIKLARI ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Yolsuzlukların üzerinin kara propaganda ile örtülmeye çalışıldığına dikkat çeken Durak, daha büyük yalanlar ile haksızlıkları örtmenin kara propagandanın temel ilkesi olduğunu anlattı. "Bunlar kara propaganda yapıyorlar, kara propaganda yaparak kendilerini aklamaya çalışıyorlar" diyen Durak, şunları söyledi: "AKP’nin çoğunluğunun desteği ile Meclis Genel Kurulu’ndan da geçecek. Ama bu onların hırsızlık yapmadıklarının delili olamaz. Cumhurbaşkanı ve Başbakan ‘Komisyon’dan bunlar aklanarak çıktı’ diyorlar. Kim bu komisyon üyeleri, hakikati saklamaları mümkün değil. 9 AKP’li üyenin dışındaki 5 kişi böyle düşünmüyor. 5 kişinin de aslında böyle düşünmesi gerekmez mi? Namuslu siyaset olsa, doğru düzgün siyaset olsa 9 kişi değil, 5 kişi de bunlara katılmaz mı? 5 kişi bunlara haksızlık mı ediyor? 5 kişi muhalefet partilerinin üyeleri, bunlar vicdansız insanlar mı? Türkiye’de siyaset öyle bir hale gelmiş ki yalan, hırsızlık, düzenbazlık üzerine siyaset bina ediliyor. Çok acı bir şeydir."
'KUM TANECİĞİNİ DAHİ FEDA EDEMEYİZ'
Çözüm sürecinin geldiği aşamayı da değerlendiren Durak, sürecin Türkiye’yi karanlık bir dehlize çektiğine işaret etti. Diyarbakır, Urfa, Mardin, Hakkari’de devletin var olmadığını, Türkiye bölgede ‘TC’ denilerek alay edildiğini aktaran Durak, süreci yürütenlerin öncelikle bölgede devleti var etmeleri gerektiğini vurguladı. Şehirlerde devlet temsil edilmedikçe, yürütülen sürecin Kürdistan’ın kurulmasına zemin hazırlayacağına işaret eden Durak,
"Bizi, bu toprakları yeniden fethetmeye mecbur bırakmamaları lazım. Yeniden bu toprakları millet fethetme mecburiyetinde kalabilir. Biz, bu toprakların bir kum taneciğini dahi feda edemeyiz." dedi.