MHP İstanbul İl Kadınlar Kolu Tarafından Tertiplenen Kadınlar Gününde Beşiktaş Meydanında Karanfiller ve Çeşitli İkramlar Dağıtıldı.Kadınlar gününde MHP İl Başkanı Abdurrahman Başkan'dan Günün önemine binaen Bir açıklama Yaptı.
Bu vesile ile kendi geleceği, evinin ekmeği ve milletinin refahı için alın teri akıtan tüm kadınların “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” kutluyorum.Toplumların geleceğini şekillendiren, ülkelerin kaderini belirleyen kadınlarımız iken, evlerinde eşlerinden, babalarından, sevgililerinden şiddet gören ve kötü muameleye maruz kalan, hatta yaşam hakları ellerinden alınan maalesef yine aynı kadınlarımızdır.
Yine aynı şekilde üzülerek belirtelim ki, dünyamızda çok yönlü insan hakları ihlalleri yaşanmakla birlikte, bu ihlallerin en yoğun bir şekilde muhatapları arasında kadınlar başı çekmektedir. Dünyada her üç kadından biri şiddete maruz kalmaktadır. Kadınlarımızın şiddet, cinsel taciz ve cinsel sömürünün hedefi olmaktan kurtarılması gerekmektedir.
Bugün tüm bunları nasıl içimiz dağlanarak bir daha olmasın diye anlatıyorsak, temennimiz yarınlarda bir şeylerin değişmesi içindir. Can yoldaşına bıçak saplayanın da, can parçasına el kaldıranın da, insanlığından şüphe etmek gerekir.
Oysa kadınlarımız, toplumda, siyasette, ticarette, sanatta, iş hayatında yerini almış ve birçok başarıya imza atmıştır. Bu nedenle, kadınlarımızın sosyal ve kültürel alanda, eğitimde, hukukta, aile yaşamında, iş ve çalışma hayatında ve siyasette eşit haklara sahip olması, Milliyetçi Hareket Partisi olarak hedeflerimizin başında gelmektedir.
Tarihte; Çinliler doğan kız çocuklarını çaput parçasına sararken, erkek çocuklarına en pahalı ipek kumaşlara sarardı.
İslamiyet öncesi Araplar ise doğan kız çocuklarını diri diri toprağa gömerdi.
Diğer yandan bugün çağdaş dünyanın merkezi olduğunu iddia eden Avrupa, kadına ikinci sınıf insan ve köle muamelesi yapardı.
Karanlığın üzerine Güneş gibi doğan Büyük Türk Milleti, kadına “Katun”, “Han’ım” makamını layık görmüştür. Büyük Türk Hükümdarı Metehan, bütün Hanları, Hakanları makamında topladığında; “Ben Hun’lar Han’ı Metehan, hepinizin Han’ıyım.” Dedikten sonra sağında oturan eşine dönerek, “bu da benim Han’ım”diyerek, Türk Milleti’nin kadına verdiği değeri ortaya koymuştur.
Biz Türk milliyetçilerinin kadın hakları ve özgürlüğü konusunda referansları, beslendikleri kaynaklar sağlamdır. Bu kaynaklardan biride inancımızdır. İslamiyet’e inanan erkeklere Peygamberimiz şöyle seslenir; ''Sizin en hayırlınız, eşine en iyi davranandır.'' O peygamber hayatıyla, kadına en güzel davranışın timsalidir. Ne mutlu Cihan Peygamberini örnek alabilen erkeklere.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ise “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” sözleriyle kadınlarımıza gereken değerin verilmesi gerektiğini gayet net bir şekilde ifade etmiştir.
Biz, Türkiye sevdalıları olarak, kadınlarımızın geleceği için sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Yoksulluktan evine bir ekmek getirebilmek için çalışmak zorunda kalan kadının sorunu da bizim sorunumuzdur, Küçük yaşta evlendirilen kız çocuğu da bizim sorunumuzdur. Kocası kahvede otururken tarlada çalıştırılan kadın da bizim sorunumuzdur.
Kadınlarımız yıllardır “başörtüsü” referans alınarak, siyasetin her alanında malzeme yapılmış ve oy deposu olarak görülmüştür. Bunu da “başörtüsünü siyasi simgedir” diyen zihniyet hala yapmaya devam etmektedir.
Kadınlarımız başörtüsünü siyasi simge değil, inançları gereği takıyorlar. Bundan dolayı MHP, başörtüsünü hiçbir zaman da siyasi bir simge olarak görmemiştir. Çözümü için her dönemde katkı sağlamış ve sağlamaya da devam edecektir.
Bu yüzden de siyasi bir polemik malzemesi yapılmadan, kadın ve erkeğin omuz omuza verdiği, bir tarafın diğerini ezmediği bir dünya da yaşamak istiyoruz.
Ailenin temeli olan kadını güçlü kılmak, Devleti ve milleti de güçlü kılmaktır. Her türlü övgü ve saygıyı hak eden Türk kadını; sadece yılın bir günü değil, diğer günlerinde de hatırlanmayı hak etmektedir.
Bu vesile ile kadınlarımızın “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü; üzüntü ve sorunlarıyla değil başarı ve sevinçleriyle andığımız daha güzel bir gelecek, daha mutlu bir Türkiye dileğiyle kutluyorum.
Abdurrahman Başkan konuşma sonunda,Basın Mensubu Arkadaşlarıma da buraya kadar gelip, bizleri yalnız bırakmadıkları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum,dedi.