Demokrat Eğitimciler Sendikası Malatya İl Başkanı Veysel Fırat, "Osmanlı Devleti’nin dili Türkçe idi ve Osmanlıca denen bir dil yoktur.
Arap alfabesi ile yazılan Türkçeye Osmanlıca deniyorsa Latin alfabesi ile yazılan Türkçeye de Mustafa Kemalce demek gerekir." dedi.
Veysel Fırat, yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Şurası'nda Osmanlı Türkçesinin liselerde zorunlu ders olmasına yönelik tavsiye kararı alınmasına tepki gösterdi. Osmanlıca diye bir dil olmadığını savunan Fırat, Türkçe dilinin Arap alfabesi ile yazılmasına Osmanlıca demenin başlı başına bir hata olduğunu belirtti. Fırat, şöyle devam etti: "Osmanlıca diye bir dilin peşinden koşmak, Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni birbirinden ayırmak, bizleri tarihi köklerimizden koparmaktır. Oysa ki Türk tarihi Mete Han’la devletleşmeye başlamış ve Türkçe dili ile bir devlet yıkılırken, kurulan yeni devlet yıkılanın devamı olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar gelmiştir. Bu devletler ve geçmiş bütün devletler de Türkçe konuşuluyordu. Türk boyları tarih sahnesine çıktığı günden beri 18 devlet kurmuşuz ve 18 devletimizin de dili Türkçe idi ve bu hiç değişmedi. Türkçe dilinin Arap alfabesi ile yazılmasına Osmanlıca demek başlı başına bir hatadır. Türkçenin Arap alfabesi ile yazılması Osmanlıca ise şu anda da Latin alfabesi ile yazılan Türkçeye devletimizin kurucusunun adı olan 'Mustafa Kemalce' demek gerekir. Osmanlı Devleti’nin dili Türkçe idi ve Osmanlıca denen bir dil yoktur."
Dillerin farklı kültürlerle etkileşim halinde olmasının doğal olduğunu anlatan Fırat, "Zamanın şartlarına göre farklı kültürlerin etkisinde kalmak dillerin ayıbı ve eksikliği değildir. Bir zamanlar Farsça ve Arapçadan etkilenen dilimiz şimdi de İngilizce ve Fransızcadan etkilenmektedir. Etkilenmektedir ama kendi kimliğini, imlasını koruyarak aldığı kelimeleri devşirerek dünya dilleri arasında var olmaya gelişerek devam etmektedir. Osmanlıca diye eğitim değil de Türkçenin Arap alfabesiyle yazılış ve okunuşu olarak eğitim verilmelidir. Türkçe dili farklı alfabelerde yazılabilir ama bu yazım türleri bir dil oluşturmamaktadır. Osmanlının Türkçeyi yazmak için kullandığı alfabeye Osmanlıca demek, Osmanlı Devleti ve milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden ve milletinden ayrı düşünmek demektir. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı Devleti'nin devamı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da Osmanlı Devleti vatandaşının devamıdır. İki devletin dili de Türkçedir." ifadelerini kullandı.
Arap alfabesi ile yazılan Türkçeye Osmanlıca deniyorsa Latin alfabesi ile yazılan Türkçeye de Mustafa Kemalce demek gerekir." dedi.
Veysel Fırat, yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Şurası'nda Osmanlı Türkçesinin liselerde zorunlu ders olmasına yönelik tavsiye kararı alınmasına tepki gösterdi. Osmanlıca diye bir dil olmadığını savunan Fırat, Türkçe dilinin Arap alfabesi ile yazılmasına Osmanlıca demenin başlı başına bir hata olduğunu belirtti. Fırat, şöyle devam etti: "Osmanlıca diye bir dilin peşinden koşmak, Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni birbirinden ayırmak, bizleri tarihi köklerimizden koparmaktır. Oysa ki Türk tarihi Mete Han’la devletleşmeye başlamış ve Türkçe dili ile bir devlet yıkılırken, kurulan yeni devlet yıkılanın devamı olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar gelmiştir. Bu devletler ve geçmiş bütün devletler de Türkçe konuşuluyordu. Türk boyları tarih sahnesine çıktığı günden beri 18 devlet kurmuşuz ve 18 devletimizin de dili Türkçe idi ve bu hiç değişmedi. Türkçe dilinin Arap alfabesi ile yazılmasına Osmanlıca demek başlı başına bir hatadır. Türkçenin Arap alfabesi ile yazılması Osmanlıca ise şu anda da Latin alfabesi ile yazılan Türkçeye devletimizin kurucusunun adı olan 'Mustafa Kemalce' demek gerekir. Osmanlı Devleti’nin dili Türkçe idi ve Osmanlıca denen bir dil yoktur."
Dillerin farklı kültürlerle etkileşim halinde olmasının doğal olduğunu anlatan Fırat, "Zamanın şartlarına göre farklı kültürlerin etkisinde kalmak dillerin ayıbı ve eksikliği değildir. Bir zamanlar Farsça ve Arapçadan etkilenen dilimiz şimdi de İngilizce ve Fransızcadan etkilenmektedir. Etkilenmektedir ama kendi kimliğini, imlasını koruyarak aldığı kelimeleri devşirerek dünya dilleri arasında var olmaya gelişerek devam etmektedir. Osmanlıca diye eğitim değil de Türkçenin Arap alfabesiyle yazılış ve okunuşu olarak eğitim verilmelidir. Türkçe dili farklı alfabelerde yazılabilir ama bu yazım türleri bir dil oluşturmamaktadır. Osmanlının Türkçeyi yazmak için kullandığı alfabeye Osmanlıca demek, Osmanlı Devleti ve milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden ve milletinden ayrı düşünmek demektir. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı Devleti'nin devamı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da Osmanlı Devleti vatandaşının devamıdır. İki devletin dili de Türkçedir." ifadelerini kullandı.