Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde(TBMM) yapılan görüşmeler sonucu, avukatların dosya incelemesine kısıtlılık getirilmesine yönelik gerçekleştirilen yasal düzenlemeye Baro Başkanlarından tepkiler gelmeye devam ediyor.
Düzenleme ile ilgili olarak açıklama yapan Erzincan Baro Başkanı Av. Cemalettin Özer, “Yasal düzenleme ile adli aramada ‘makul şüphe’ kriteri getiren yasal düzenleme kabul edilmiştir. Hukuk mesleğini icra eden avukatlar olarak yasalaşan bu düzenlemeleri kabul etmemiz beklenemez. Savunma kurumu ağır bir yara almıştır.” dedi.
'DÜZENLEME ADİL YARGILANMA HAKKININ AÇIKÇA İHLALİ ANLAMINA GELMEKTE'
“Avukatlara dosyaya erişim engeli getiren düzenleme bir ileri, iki geri demokrasi anlayışının tam bir tezahürü olarak ele alınabilir.” diyen Baro Başkanı Av. Özer, "TBBM Genel Kurulu'nda kabul edilen düzenleme ile savunma kurumu ağır bir yara almıştır. Şüpheli hakkında yapılacak soruşturmalarda avukatın dosyaya erişimi kanunda sayılan sebeplerle engellenecektir. Bu durumda kişilerin suçlamalarla karşı karşıya kaldığı bir ortamda hakkındaki tüm delillere ulaşması ve kendini aklayacak şekilde etkin bir savunma yapması mümkün değildir. Dolayısıyla düzenleme adil yargılanma hakkının açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Bu düzenleme sadece avukatlık mesleğinin etkinliğini azaltmamakta, ayı zamanda evrensel hukuk kuralı olan adil yargılanma hakkının da ihlal edecektir. Şüpheli hakkında suç isnadı bulunan kişinin kendisi hakkındaki aleyhine olan tüm delilleri bilmesi evrensel hukukun bir gereğidir. Bu düzenleme ile adil yargılanma hakkının bir unsuru olarak silahların eşitliği ilkesi çerçevesinde ciddi ihlaller tekrarlanmaya devam edecektir. Geçmişte dosyaya yönelik bu kısıtlamalarda objektif bir ölçüt de getirilmediği ve sadece ‘soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmek’ gibi muğlak ve kişiye göre değişkenlik arz eden bir kriterden hareket etmek yeterli olduğu için hüküm son derece keyfi bir biçimde, dosyanın tamamını kapsayacak şekilde uygulandı ve savunma hakkı ölçüsüzce kısıtlandı. Bu nedenle düzenlemeyi savunmamız mümkün değildir." şeklinde tepki gösterdi.
'KORKARIZ POLİSİN SINIRSIZ KEYFİLİĞİ YASAYLA GÜVENCE ALTINA ALINACAK'
Düzenleme şeklini de ayrıca meslek açısından onur kırıcı bulan Erzincan Baro Başkanı Av. Cemalettin Özer, "Biz kendimizden eminiz. Soruşturmaların amacı tehlikeye düşüyorsa bunun sebeplerini savunma makamında değil, başka yerlerde aramak gerekir. Yaşadığımız dönemde ve yakın geçmişte yasaya göre gizlilik kararı bulunan tüm dosyalardaki kişisel veriler, pervasızca ve yasaya aykırı şekilde basında ve internet sitelerinde yayınlanmaktadır. Bu durum açıkça göstermektedir ki, gizliliğin ihlalini ve özel hayatın dokunulmazlığına hukuk dışı müdahaleleri yapanlar avukatlar değildir. Mevcut düzenleme bu alana müdahaleyi kolaylaştırmakta ve objektif bir ölçütten ziyade keyfi uygulamaların önünü açmaktadır. Somut delillere dayalı kuvvetli şüphe yerine makul şüphe kriterinin getirilmesi durumunda korkarız polisin sınırsız keyfiliği yasayla güvence altına alınacaktır.” açıklamasında bulundu.
Düzenleme ile ilgili olarak açıklama yapan Erzincan Baro Başkanı Av. Cemalettin Özer, “Yasal düzenleme ile adli aramada ‘makul şüphe’ kriteri getiren yasal düzenleme kabul edilmiştir. Hukuk mesleğini icra eden avukatlar olarak yasalaşan bu düzenlemeleri kabul etmemiz beklenemez. Savunma kurumu ağır bir yara almıştır.” dedi.
'DÜZENLEME ADİL YARGILANMA HAKKININ AÇIKÇA İHLALİ ANLAMINA GELMEKTE'
“Avukatlara dosyaya erişim engeli getiren düzenleme bir ileri, iki geri demokrasi anlayışının tam bir tezahürü olarak ele alınabilir.” diyen Baro Başkanı Av. Özer, "TBBM Genel Kurulu'nda kabul edilen düzenleme ile savunma kurumu ağır bir yara almıştır. Şüpheli hakkında yapılacak soruşturmalarda avukatın dosyaya erişimi kanunda sayılan sebeplerle engellenecektir. Bu durumda kişilerin suçlamalarla karşı karşıya kaldığı bir ortamda hakkındaki tüm delillere ulaşması ve kendini aklayacak şekilde etkin bir savunma yapması mümkün değildir. Dolayısıyla düzenleme adil yargılanma hakkının açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Bu düzenleme sadece avukatlık mesleğinin etkinliğini azaltmamakta, ayı zamanda evrensel hukuk kuralı olan adil yargılanma hakkının da ihlal edecektir. Şüpheli hakkında suç isnadı bulunan kişinin kendisi hakkındaki aleyhine olan tüm delilleri bilmesi evrensel hukukun bir gereğidir. Bu düzenleme ile adil yargılanma hakkının bir unsuru olarak silahların eşitliği ilkesi çerçevesinde ciddi ihlaller tekrarlanmaya devam edecektir. Geçmişte dosyaya yönelik bu kısıtlamalarda objektif bir ölçüt de getirilmediği ve sadece ‘soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmek’ gibi muğlak ve kişiye göre değişkenlik arz eden bir kriterden hareket etmek yeterli olduğu için hüküm son derece keyfi bir biçimde, dosyanın tamamını kapsayacak şekilde uygulandı ve savunma hakkı ölçüsüzce kısıtlandı. Bu nedenle düzenlemeyi savunmamız mümkün değildir." şeklinde tepki gösterdi.
'KORKARIZ POLİSİN SINIRSIZ KEYFİLİĞİ YASAYLA GÜVENCE ALTINA ALINACAK'
Düzenleme şeklini de ayrıca meslek açısından onur kırıcı bulan Erzincan Baro Başkanı Av. Cemalettin Özer, "Biz kendimizden eminiz. Soruşturmaların amacı tehlikeye düşüyorsa bunun sebeplerini savunma makamında değil, başka yerlerde aramak gerekir. Yaşadığımız dönemde ve yakın geçmişte yasaya göre gizlilik kararı bulunan tüm dosyalardaki kişisel veriler, pervasızca ve yasaya aykırı şekilde basında ve internet sitelerinde yayınlanmaktadır. Bu durum açıkça göstermektedir ki, gizliliğin ihlalini ve özel hayatın dokunulmazlığına hukuk dışı müdahaleleri yapanlar avukatlar değildir. Mevcut düzenleme bu alana müdahaleyi kolaylaştırmakta ve objektif bir ölçütten ziyade keyfi uygulamaların önünü açmaktadır. Somut delillere dayalı kuvvetli şüphe yerine makul şüphe kriterinin getirilmesi durumunda korkarız polisin sınırsız keyfiliği yasayla güvence altına alınacaktır.” açıklamasında bulundu.