Savcı Muammer Akkaş yazılı basın açıklaması yaptı: Tarafımca yürütülen soruşturmada karşılaştığım baskılar nedeniyle aşağıdaki açıklamayı yapmak zarureti hasıl olmuştur. Tüm meslektaşlarım bilmelidir ki, soruşturma savcısı olarak soruşturma yapmam engelenmiştir. Mahkeme kararlarını uygulamayan amirler suç işlemiştir. Şüphelilerin önlem alması kaçması ve delil karartmasına imkan verilmiştir.
Emniyet ve yargı arasında krize yol açan yeni rüşvet ve yolsuzluk dosyası Terörle Mücadele Kanunu'yla görevlendirilmiş savcı Muammer Akkaş'tan alındı. Dosya şu anda terör suçlarından sorumlu İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Oktay Erdoğan'da. Erdoğan’ın yeni bir görevlendirme yapıp yapmayacağının henüz belli olmadığı belirtiliyor.
Yolsuzluk operasyonu sürerken dün ikinci soruşturma iddiası ortaya atılmıştı. Yine iddiaya göre savcı Muammer Akkaş ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı arasında kriz yaşanmıştı.
Savcı Akkaş, dün sabah operasyon talimatı vermişti ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü imzada eksiklik bulunduğu ve talimatlara aykırı olduğu gerekçesiyle talimatı yerine getirmemişti.
Bunun üzerine Akkaş, operasyonu engelledikleri iddiasıyla ile vali, emniyet müdürü ve mali şube müdürü hakkında da soruşturma başlatılmıştı.
SAVCI AKKAŞ'TAN ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMA
Savcı Muharrem Akkaş ise yazılı bir açıklama yaptı, görev yapmasının engellendiğini belirtti.Yazılı açıklamasını basın mensuplarının yanına gelerek kendisi dağıtan Akkaş, sözlü olarak açıklama yapmadı.
Savcı Akkaş'ın açıklamsı şöyle: “Tarafımca yürütülen soruşturmada karşılaştığım baskılar nedeniyle aşağıdaki açıklamayı yapma zarureti hasıl olmuştur. Uzun bir süredir, içinde kamuoyu tarafından yakından tanınan kişiler ile bir kısım kamu görevlileri hakkında önemli iddiaların bulunduğu çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında ihaleye fesat karıştırmak rüşvet, nüfuz ticareti, sahtecilik, tehdit, 2863 sayılı yasaya muhalefet gibi suçlara ilişkin 2012/656 sayılı soruşturmayı yürütmekteydim. Kanunun emri gereği gizli olarak yürütülmesi gereken soruşturmanın deşifre edilip basına yansımaya başlaması ve delillerin karartılmasına yönelik olarak önlem alındığını tespit etmem üzerine harekete geçmeden önce dosyayı 24.12.2013 günü sayın Başsavcı Turan Çolakkadı ve Başsavcıvekili Oktay Erdoğan’a ayrıntısı ile arz ettim.
Suçlarla ilgili delillerin karartılmadan bir an önce toplanılabilmesi için nöbetçi hakimlikten soruşturma ile ilgili alınan arama ve el koyma kararları ile gözaltına alma kararını dün sabah itibariyle İstanbul Emniyet Müdürlüğüne, gereğinin yerine getirilmesi için gönderdim. Bilahere basın yayın organlarında ve internet sitelerinde gözaltına alınacak bazı isimlerin yer aldığını ve delillerin karartılmaya başladığını tespit ettim. Aynı gün saat 19.00 sıralarında operasyonda görev alacak şube müdürleri ile adliye binasında yaptığım görüşmeye rağmen mahkeme kararının ve gözaltına alma kararının yerine getirilmediğini belirledim.
Bugün itibariyle bu soruşturma dosyasının içerisinde yer alan arama, el koyma ve gözaltı kararlarıyla birlikte gerekçe gösterilmeden uhdemden alındığını öğrendim. Bundan sonra sorumluluk İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı Vekili'ndedir. Tüm meslektaşlarım ve kamuoyu bilmelidir ki; bir Cumhuriyet Savcısı soruşturma yapmam engellenmiştir.
Dolayısıyla hem başsavcılık üzerinden hem de yargılama kararlarını uygulama durumunda olan adli kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış ve mahkeme kararlarının uygulanması önlenmiştir. Mahkeme kararlarını uygulamayarak sıralı amirler suç işlemiştir. Şüphelilerin önlem alması, kaçması ve delil karartmasına imkan verilmiştir.
Devletin üç temel erkinden biri olan, bağımsız ve tarafsız bir şekilde görev yapması beklenen yargı erkinin bir mensubu olarak bizlerden beklenen mevzuatın bize vermiş olduğu yetki çerçevesinde işlenen suçlar ve suç işleyenler hakkında gereğinin yapılmasıdır. Görevimiz,
baskılardan korkarak ve çekinerek milletin hukukunu çiğnetmek değil milletimizin hukukunu koruma yolunda görevimizi hakkıyla yerine getirmeye çalışmaktır.
Bu zorlu süreçte, en başta meslek büyüklerimiz olmak üzere bütün hukuk camiasından yargı bağımsızlığına sahip çıkmalarını bekliyorum. Saygılarımla."
Milliyet