Tüm yurtta ve İstanbul’da devam eden Müdür kıyımları protestolarına Türk Eğitim Sen İstanbul 3 no lu Şube Başkanlığı bu kez Şile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde protesto gerçekleştirdi.
Düzenlenen protesto gösterisine KAMUSEN İstanbul İl Başkanı: Hanefi Bostan, Türk Eğitim Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı: Ali İhsan Hasanpaşaoğlu,Türk Eğitim Sen İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı: Halil İbrahim Çakmak,MHP Şile İlçe Başkanı: Hüseyin Özgür,Şile Ülkü Ocakları Başkanı; Adem Yıldız, Türk Emekli Sendikası İstanbul Anadolu Yakası Başkanı: Erol Güler,Türk Eğitim Sen Şile İlçe Başkanı: Mehmet Kavanoz ve yaşanan haksızlığa destek veren vatandaşlar katıldı.
Düzenlenen protesto gösterisine KAMUSEN İstanbul İl Başkanı: Hanefi Bostan, Türk Eğitim Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı: Ali İhsan Hasanpaşaoğlu,Türk Eğitim Sen İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı: Halil İbrahim Çakmak,MHP Şile İlçe Başkanı: Hüseyin Özgür,Şile Ülkü Ocakları Başkanı; Adem Yıldız, Türk Emekli Sendikası İstanbul Anadolu Yakası Başkanı: Erol Güler,Türk Eğitim Sen Şile İlçe Başkanı: Mehmet Kavanoz ve yaşanan haksızlığa destek veren vatandaşlar katıldı.
ŞİLE'DE HÜKÜMET İSTİFA SESLERİ:
Türk Eğitim Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanlığınca Şile Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasında sert ifadeler yer aldı. Terminal alanında sloganlar eşliğinde yürüyen okul müdürleri, öğretmenler ve sivil toplum kuruluşları hükümetin uygulamalarına tepki göstererek "hükümet istifa" şeklinde sloganlar attılar. Daha sonra Şile Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasında yapılan hukuksuzluklar dile getirildi.
Türk Eğitim Sen İstanbul 3 nolu Şube Başkanı Ali İhsan Hasan Paşaoğlu yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi.
2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı 15 Eylül tarihinde başladı.Yeni eğitim-öğretim yılının hayırlara vesile olmasını temenni ediyor; tüm öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve eğitim çalışanlarımıza başarılar diliyoruz diyen Başkan Paşaoğlu; Eğitim-Öğretim Yılı başlamasına rağmen MEB’te sorunlar yumağı devam etmektedir.
Hiçbir haklı gerekçe ortaya konmadan,sadece yandaş olmadıkları gerekçesiyle Türkiye genelinde ilk etapta görevden alınan 8.000 bin Okul Müdürü sebebiyle okullar idarecisiz açılmak zorunda bırakılmıştır.
Torba Yasada kabul edilen Öğretmene Rotasyon maddesi ile zorunlu göçe tabi tutulmak istenen öğretmenlerimiz okullarına heyecanla değil mutsuz ve tedirgin gitmişlerdir .TEOG yerleştirmelerindeki rezalet ve beceriksiz uygulamalar nedeniyle okulunu halen bilmeyen öğrencilerimiz mevcuttur .
Van’daki öğrenciyi İstanbul Eyüp’e,Silivri’deki öğrenciyi Şile’ye,Gayrimüslim öğrencileri İmam Hatip okullarına yerleştirebilecek kadar akıl tutulmasına sahip kişilerce Bakanlık yönetilmektedir.
Veliler şaşkın ve çaresizce beklemektedirler.
Devlet okullarına bir toplu iğneyi çok gören zihniyet özel okullara teşvik adı altında 3.500 TL’ye kadar yardım yapabilmektedir.
Devlet açıkça kendi okuluna üvey evlat muamelesi yapmaktadır.
Güneydoğu Anadolu bölgesinde devlet okulları yakılmaktadır .Meclis’e Milletvekilleri tarafından verilen soru önergelerinde 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı açılış törenlerinde bazı okullarda İstiklal Marşı okunmadığı ifade edilmektedir.
Önünde Milli ifadesi bulunan ama Milli değerleri yıpratacak ne varsa yapmaktan geri durmayan bakanlığın sadece tebessüm etmesiyle hatırladığımız Bakanı Nabi AVCI nerededir ?Diye soruyoruz dedi.
Ayrıca Kadrolaşma operasyonuyla uğraşmaktan, herhalde bu işlere vakit bulamayan Müsteşarı Yusuf TEKİN nerededir ?
Bu kadar sorun ve rezalet almış başını gidiyorken Milli Eğitim Bakanlığının en tepesindeki bu iki isim hiç sorumluluk hissetmez hiç yüzleri kızarmaz mıdır ?
Türk Eğitim Sen olarak adaleti ve liyakati hiçe sayan ve eğitim çalışanlarının başına bela olan Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI ve Müsteşarı Yusuf TEKİN’i derhal istifaya davet ediyoruz.
Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir kıyıma imza attı. Bakanlık, çıkarılan ucube bir yasaya dayanarak, okulların açılmasına kısa bir süre kala 8 bin okul müdürünü görevden aldı. Liyakatin, yeterliliğin, başarının hiçe sayıldığı; sadece yandaş olmanın ve biat etmenin ölçü alındığı sözde değerlendirmelerle, öğretim yılının başında binlerce okulumuz yeni bir karmaşaya mahkum edildi. Yıllarını mesleğine ve öğrencilerine adamış olan; gerek Bakanlık, gerek İl Milli Eğitim Müdürlükleri ve gerekse onlarca değişik kurum ve kuruluştan başarı belgesi almış okul idarecileri dahi siyasi iradeye biat etmedikleri için cezalandırıldılar. Oluşturulan sözde komisyonların, ellerine tutuşturulan sipariş değerlendirmelerle, sadece bir kısım çalışanların hakları gasp edilmekle kalmamış aynı zamanda Türk milli eğitimine de uzun yıllar telafi edilemeyecek bir darbe vurulmuştur.Bunun adı MEB’de yönetici soykırımıdır.
İhtilallerde ve 28 Şubat’ta dahi böylesine namertçe bir tasfiye yapılmamıştır.
İstanbul ilinde değerlendirmeye alınan 1477 okul müdürünün 787 tanesi kasıtlı olarak 75 puanın altında bırakılmıştır.Bu okul müdürlerinin % 90’a yakını Türk Eğitim Sen üyesidir.
Şile ilçesinde de durum farklı değildir.6 okul müdürü değerlendirmeye alınmış 5 okul müdürü 75 puanın altında verilerek görev süreleri uzatılmamıştır.Bütün Türkiye’de olduğu gibi Şile’de de büyük bir kıyıma imza atılmıştır.Bu puanlamayı yapan Şile İlçe Milli Eğitim Müdürü Harun DİZİEĞRİ ve Şube Müdürü Ferhat TEKELİ’yi kınıyoruz.Kendilerini de verdikleri bu puanları da tanımıyoruz.
Bu iki isimde bu görevlere vekaleten bakmaktadır.Asıl kadroları okul müdür yardımcılığı olan bu iki zat yıllarını eğitime vermiş,liyakat sahibi okul müdürlerini sözüm ona değerlendirmişlerdir.Bu yapılan Aslan’ı kediye boğdurmaktan başka bir şey değildir.
Bu puanları verenler makamlarını korumak için ,sıkı sıkıya sarıldıkları koltuklarını bırakmamak için verilen talimatları harfiyen uygulamış ve adi bir kıyıma imza atmışlardır.Bu utanç verici durumun,izah edilecek,meşru hiçbir yanı bulunmamaktadır.Bu kişiler adeta tetikçidir,emir eridir,Kul Hakkı’nı hiçe sayan din bezirganlarıdır.
Bizler yıllarını eğitime vermiş ve bu yolda makam için her türlü taklayı atanları görmüş insanlarız.Sivil itaatsizlik adına kravat takmadan ve sakalını kesmeden okula gidenlerin,İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne görevlendirilince koşa koşa berbere gidip sinek kaydı traş olduklarını ve sabah erkenden kravatı boyunlarına takıp vakit kaybetmeden kendilerine ikram edilen koltuğa oturduklarını iyi biliyoruz.
Bu puanları verenlerin sağda solda adalet ve Müslümanlıktan dem vurduklarını,makam masalarının üzerine Yüce Kitabımızı koyarak akıllarınca mesaj verdiklerini de biliyoruz.Eğer adamsan,O Yüce Kitabı masaya koyup gelene geçene şekil yapmayacaksın,açıp okuyacaksın,ne yazıyorsa ona uyacaksın.Bu din bezirganlarının kulaklarına küpe olsun diye tek bir ayet okuyacağım.Nisa Suresi 58. Ayet.Şöyle buyuruyor Alemlerin Rabbi ” Allah size,emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor.Doğrusu Allah,bununla size ne güzel öğüt veriyor ! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir,hakkıyla görendir.”Bu kadar açık ayet ortada dururken,aklınca Müslümanlıktan dem vuracaksın ama Allah’ı değil de seni o makama atayanların dediklerini yapacaksın.Yazıklar olsun.Yazıklar olsun.Yazıklar olsun.
Bu verilen puanlarla artık iş bilmeyen, emeği ve alın teri ile değil, siyasi hesaplarla, sendikal tercihleri nedeniyle makamlara getirilen okul yöneticileri devri başlamıştır. Okulların büyük bir kısmı emir erleri, kapı kulları tarafından yönetilecektir. Okullar siyasi iktidardan icazet alanların cenneti haline gelecektir. Okullar beceriksiz, yönetme kabiliyetinden yoksun kişilere emanet edilecektir. Okullarda eğitim çalışanlarına yönelik MOBBİNG had safhaya ulaşacaktır.Kurumlarda çalışma barışının bozulması kaçınılmaz olacaktır. Buradan bir kez daha açıkça ilan ediyorum,kurumlarda doğabilecek gerginliklerin sorumlusu bu kararlara imza atanlardır.
Türk Eğitim Sen olarak bizler bu kıyıma imza atan tetikçilerin peşini bırakmayacağız.Bu tetikçilere yaptıklarının bedelini er geç ödeteceğiz bu böyle biline .
Bizler zulme rızanın zulüm,küfre rızanın küfür,haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğuna inanan insanlarız.Eğer adamsanız,zor zamanlarda masanın altına gizlenen ciğersizlerden değilseniz,kimden geldiğine ve kime yapıldığına bakmaksızın zulme karşı duracaksınız.Peki bunlar ne yaptılar biliyor musunuz? Geçmişten bugüne en iyi yaptıkları şeyi yaptılar.Eğitim çalışanlarına tezgah kurdular.Şimdi de müdürlerimizden başlayarak köleleştirmeye çalışıyorlar.Şimdi sırada müdür yardımcıları,öğretmenler,memurlar,hizmetliler ve stajyer öğretmenler var.
Bunlar devlet memuru değil hükümet cariyesi istiyorlar.
Çok açık ifade ediyorum,size boyun eğersek,günü gelince bu yaptıklarınızı sizin burnunuzdan fitil fitil getirmezsek bize yazıklar olsun.Bizler adalet istiyoruz.Yere düşürülen itibarımızı istiyoruz.Hakkımızı istiyoruz.Hakkından fazlasını isteyen namerttir.Hakkı için mücadele etmeyende aynı şekilde namerttir.
Bizler Gazi M.Kemal ATATÜRK’ün Türk Muallimlerinden beklediği ve istediği FİKRİ HÜR ,İRFANI HÜR,VİCDANI HÜR nesilleri yetiştirmeye şevkle ve azimle devam edeceğiz.
Türk Eğitim Sen olarak, bu haksızlıklara dur demek için 24 Eylül Çarşamba günü ülke genelinde 1 günlük UYARI GREVİ yapacağız .Hak mücadelemizi makam koltuklarında değil alanlarda yapacağız.
Bu sebeple herkesi okuluna,öğretmenine ve idarecisine sahip çıkmaya davet ediyoruz.Ve buradan bizleri sindireceğini,yıldıracağını,korkutacağını zanneden zavallılara sesleniyoruz.
Ölümden öte köy yok,kimseden de korkumuz yok dedi.Yapılan açıklamanın ardından gurup olaysız bir şekilde dağıldı.