Avukatlar Anayasa Mahkemesi’ne destek için bir araya geldi.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilişinin 66. yıl dönümü vesilesiyle İnsan Hakları İzleme ve Değerlendirme Merkezi (İHİDEM) öncülüğünde avukatlar Anayasa Mahkemesi’ne destek için bir araya geldi. AYM’nin tarihi bir dönemeçte ağır bir sorumluluk yüklendiğini belirten avukatlar, bugünden itibaren hakları ihlal edilen her mağdurun yanında olacaklarını ifade etti.
İHİDEM öncülüğünde avukatlar AYM önünde bir araya geldi. Çok sayıda avukatın katıldığı etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Mahmut Tanal da destek verdi. Avukatlar adına avukat Erol Altınsoy basın açıklaması yaptı. Altınsoy, baskı ve tehdit altında olan ve ancak kararları ile konuşabildiği için bu baskı ve tehditlere cevap veremeyen Anayasa Mahkemesi üyelerine, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı, antidemokratik yasalar hakkında hükmünü hiçbir maslahat ve yol gözetmeden, cesaretle ve gecikmeden vermeleri ve ‘adalet tecelli etsin, gerekirse dünya yıkılsın’ demek için toplandıklarını ifade etti.
'FİŞLEME VE KAYIRMACILIĞIN ANAYASAL SUÇ OLDUĞUNU VE FAİLLERİN ER YA DA GEÇ YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEĞİNİ HATIRLATIRIZ'
Ölümleri ‘işin fıtratı’ denilerek değersizleştiren, en temel insan hakkı olan yaşam hakları siyaset himayeli haksız ekonomik kazanç hırsı tarafından tehdit edilen emekçilerin yanında olduklarını hatırlatmak için toplandıklarını vurgulayan Altınsoy, "12 yıldır işsiz kalan 1863 basın emekçisi ile her gün yaptığı haberler nedeni ile işsiz kalan, yargılanma riski ile karşı karşıya kalan meslektaşlarına İHİDEM haklarınızı savunacak demek için buradayız. ‘Af edersin Ermeni, Efendim o Alevi’ diyerek ayrımcılığa maruz bırakılan kesimlerin bu ülkenin eşit ve onurlu yurttaşları olduğunu ifade etmek, bir iktidar politikası haline getirilen ayrımcılık, ötekileştirme, fişleme ve kayırmacılığın anayasal suç olduğunu ve faillerin er ya da geç yargı önünde hesap vereceğini hatırlatmak için buradayız." ifadelerini kullandı.
'YENİ KARANLIK BİR FAİLİ MEÇHULLER DÖNEMİ BAŞLATACAĞI ENDİŞESİNİ PAYLAŞIYORUZ'
Telefon dinleme usulsüzlüklerinin MİT Yasası ve son yargı paketi ile kurumsallaştırıldığını dile getiren Altınsoy, sözlerine şöyle devam etti: "Son 3 ayda yaşanan faili meçhul 63 cinayetin, yeni karanlık bir faili meçhuller dönemi başlatacağı endişesini paylaşmak için buradayız. Makul şüphe rejiminin her bireyin hürriyet, konut dokunulmazlığı, mülkiyet ve haberleşmenin gizliliği hakkını açık ve ağır bir saldırı olduğunu, kapalı devre Sulh Ceza Hakimliği isteminin gerekçesiz ve keyfi tutuklamaları kurumsallaştıracağını, avukatların dosya incelemesi hakkının kısıtlanmasının 77 milyon vatandaşımızın savunma hakkına saldırı teşkil ettiğini haykırmak için buradayız. Valilere verilen adlı kolluğa talimat verme yetkisi, kolluğa tanınan yargı kararı olamadan 24 saat gözaltında tutuma yetkisi, hakim kararı olmaksızın 48 saat telefon dinleme uygulaması, önleyici gözaltı tedbiri benzeri düzenlemeler bizi darbe ürünü 12 Eylül Anayasası'nın bile gerisine götürecektir."
'YENİ TÜRKİYE İSİMLİ DELİ GÖMLEĞİNİN HAYIR DEMEK İÇİN TOPLANDIK'
Anayasa'ya aykırı yasalar ile demokratik hukuk devleti değerlerinin teker teker yok edildiğini dile getiren Altınsoy açıklamasını şöyle tamamladı: "Eğitim sisteminde türlü dayatmalar, toplu görevden almalar, sendika kayırmacılığı, sürekli değişen sistemler, eğitim hakkına saldırı halini almıştır. İfade hürriyeti, basın özgürlüğü ancak siyasi iktidarı memnun edecek şekilde kullanılabilmekte, konuşmacılara müdahale edilemediği durumlarda yasa ile törenler kaldırılmakta, siyasi baskı ile programlar iptal edilmekte, kolluk gücü ile engellenmektedir. Haksız ekonomik rant uğruna çevre hakkı yok sayılmakta, haksız imar işlemlerini iptal eden yargı mensupları hain ilan edilmektedir. Hukuk tanımazlık ‘Anayasa Mahkemesi kararlarını da tanımayız, Anayasa Mahkemesini de kapatırız’ noktasına ulaşmıştır. Anayasa Mahkemesinin değerli üyelerine, tarihi bir dönemeçte yüklendiğiniz bu ağır sorumlulukta ‘İHİDEM tüm gönüllü avukat ve aktivistleri ile hukukun ve evrensel insan hakları değerlerinin yanında’ demek için buradayız. Bugün burada ülkemize giydirilmeye çalışılan ‘Yeni Türkiye’ isimli deli gömleğine hayır demek için toplandık. Bugünden itibaren hakları ihlal edilen her mağdurun yanında olacağız."
Basın açıklamasının ardında grup adına bazı avukatlar Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile görüşmek için AYM’ye giriş yaptı.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilişinin 66. yıl dönümü vesilesiyle İnsan Hakları İzleme ve Değerlendirme Merkezi (İHİDEM) öncülüğünde avukatlar Anayasa Mahkemesi’ne destek için bir araya geldi. AYM’nin tarihi bir dönemeçte ağır bir sorumluluk yüklendiğini belirten avukatlar, bugünden itibaren hakları ihlal edilen her mağdurun yanında olacaklarını ifade etti.
İHİDEM öncülüğünde avukatlar AYM önünde bir araya geldi. Çok sayıda avukatın katıldığı etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Mahmut Tanal da destek verdi. Avukatlar adına avukat Erol Altınsoy basın açıklaması yaptı. Altınsoy, baskı ve tehdit altında olan ve ancak kararları ile konuşabildiği için bu baskı ve tehditlere cevap veremeyen Anayasa Mahkemesi üyelerine, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı, antidemokratik yasalar hakkında hükmünü hiçbir maslahat ve yol gözetmeden, cesaretle ve gecikmeden vermeleri ve ‘adalet tecelli etsin, gerekirse dünya yıkılsın’ demek için toplandıklarını ifade etti.
'FİŞLEME VE KAYIRMACILIĞIN ANAYASAL SUÇ OLDUĞUNU VE FAİLLERİN ER YA DA GEÇ YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEĞİNİ HATIRLATIRIZ'
Ölümleri ‘işin fıtratı’ denilerek değersizleştiren, en temel insan hakkı olan yaşam hakları siyaset himayeli haksız ekonomik kazanç hırsı tarafından tehdit edilen emekçilerin yanında olduklarını hatırlatmak için toplandıklarını vurgulayan Altınsoy, "12 yıldır işsiz kalan 1863 basın emekçisi ile her gün yaptığı haberler nedeni ile işsiz kalan, yargılanma riski ile karşı karşıya kalan meslektaşlarına İHİDEM haklarınızı savunacak demek için buradayız. ‘Af edersin Ermeni, Efendim o Alevi’ diyerek ayrımcılığa maruz bırakılan kesimlerin bu ülkenin eşit ve onurlu yurttaşları olduğunu ifade etmek, bir iktidar politikası haline getirilen ayrımcılık, ötekileştirme, fişleme ve kayırmacılığın anayasal suç olduğunu ve faillerin er ya da geç yargı önünde hesap vereceğini hatırlatmak için buradayız." ifadelerini kullandı.
'YENİ KARANLIK BİR FAİLİ MEÇHULLER DÖNEMİ BAŞLATACAĞI ENDİŞESİNİ PAYLAŞIYORUZ'
Telefon dinleme usulsüzlüklerinin MİT Yasası ve son yargı paketi ile kurumsallaştırıldığını dile getiren Altınsoy, sözlerine şöyle devam etti: "Son 3 ayda yaşanan faili meçhul 63 cinayetin, yeni karanlık bir faili meçhuller dönemi başlatacağı endişesini paylaşmak için buradayız. Makul şüphe rejiminin her bireyin hürriyet, konut dokunulmazlığı, mülkiyet ve haberleşmenin gizliliği hakkını açık ve ağır bir saldırı olduğunu, kapalı devre Sulh Ceza Hakimliği isteminin gerekçesiz ve keyfi tutuklamaları kurumsallaştıracağını, avukatların dosya incelemesi hakkının kısıtlanmasının 77 milyon vatandaşımızın savunma hakkına saldırı teşkil ettiğini haykırmak için buradayız. Valilere verilen adlı kolluğa talimat verme yetkisi, kolluğa tanınan yargı kararı olamadan 24 saat gözaltında tutuma yetkisi, hakim kararı olmaksızın 48 saat telefon dinleme uygulaması, önleyici gözaltı tedbiri benzeri düzenlemeler bizi darbe ürünü 12 Eylül Anayasası'nın bile gerisine götürecektir."
'YENİ TÜRKİYE İSİMLİ DELİ GÖMLEĞİNİN HAYIR DEMEK İÇİN TOPLANDIK'
Anayasa'ya aykırı yasalar ile demokratik hukuk devleti değerlerinin teker teker yok edildiğini dile getiren Altınsoy açıklamasını şöyle tamamladı: "Eğitim sisteminde türlü dayatmalar, toplu görevden almalar, sendika kayırmacılığı, sürekli değişen sistemler, eğitim hakkına saldırı halini almıştır. İfade hürriyeti, basın özgürlüğü ancak siyasi iktidarı memnun edecek şekilde kullanılabilmekte, konuşmacılara müdahale edilemediği durumlarda yasa ile törenler kaldırılmakta, siyasi baskı ile programlar iptal edilmekte, kolluk gücü ile engellenmektedir. Haksız ekonomik rant uğruna çevre hakkı yok sayılmakta, haksız imar işlemlerini iptal eden yargı mensupları hain ilan edilmektedir. Hukuk tanımazlık ‘Anayasa Mahkemesi kararlarını da tanımayız, Anayasa Mahkemesini de kapatırız’ noktasına ulaşmıştır. Anayasa Mahkemesinin değerli üyelerine, tarihi bir dönemeçte yüklendiğiniz bu ağır sorumlulukta ‘İHİDEM tüm gönüllü avukat ve aktivistleri ile hukukun ve evrensel insan hakları değerlerinin yanında’ demek için buradayız. Bugün burada ülkemize giydirilmeye çalışılan ‘Yeni Türkiye’ isimli deli gömleğine hayır demek için toplandık. Bugünden itibaren hakları ihlal edilen her mağdurun yanında olacağız."
Basın açıklamasının ardında grup adına bazı avukatlar Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile görüşmek için AYM’ye giriş yaptı.