Çok yaşlı değilim ama çocukluğumuzda kendi oyuncaklarımızı kendimiz yapardık. Oyuncaklarımız ya patatesten ya ya çamurdan ya da tahtadan, lastik tekerden olurdu. Dedelerimiz bu günü görseydi sanırım aval aval bakarlardı. Kaldı ki biz bakıyoruz.
Teknoloji ve bilim son sürat ilerliyor ve arkasından bizler yetişemiyoruz. Bu gelişmeler iyimidir kötümüdür şimdilik bilemiyoruz. Bu gelişmelerin insanlığın yararına olanı da var, insanlığın zararına olanı da var. İnsanlığın yararına olanı var çünkü insanlığın refahı için her metot deneniyor, insanlığın çaresiz denilen engelleri bir bir ortadan kalkmış oluyor. İnsanlığın zararına olanı da var Çünkü kötü niyetli insanların eline geçtiğinde insanlık büyük bir zorba imparatorluklarının eline geçebilir. Aynı uygulamamalarını çizgi filmlerde gösterildiği gibi bir zorba Dünya’yı ele geçirebilir diğeri de iyileri oynayabilirr, o da darbe yapar ele geçirir. Aynı bir zamanlar bir reklam vardı “Yoktur aslında bir birimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız” gibi. Üç köşe yazımda teknolojik, bilimsel gelişmelerle Dünya’da nelere hükmedilebileceğini azıcık da olsa göstermek istedim. Bu konuyu az daha aralayacağım.
KUŞAKLAR ÇATIŞMASI:
Babamla yakın zamana kadar bazı konularda ters düştüğümde babam her defasında bana “Bizim zamanımızda bunlar yoktu! Siz kime çektiniz?” Derdi. Hala da söylenir. Babamların kuşağında Dünya fazla kirlenmiş değildi. Fazla teknolojide ileride değildi. Şimdi her şey en uç boyutta başak verdi de ürün bile alınmaya başlandı!. Ben kendisine her zaman şöyle derdim: “Bak babacığım senin zamanında Magirus uzun burunlu otobüsler vardı şimdi 403’ler çıktı artık millet onlara da binmiyor! Azıcık benim tarafıma geliver!” Şimdilerde bu sözü kızım bana söylemeye başladı.
ŞİMDİKİ ÇOCUKLARIMIZIN HAYAL DÜNYASI ÇOK GENİŞ:
1977’lerde radyo ve teybi biz Almanya’da yaşayıp izine gelen gurbetçilerimizde gördük tanıdık. Koca koca müzik setleri evlerimizi süslediğinde teknolojik harikası diye hayran hayran bakar hava atardık. Günün birinde 1993’lerde o zaman Artvin’de görevli iken bir sohbet esnasında dedim ki yakın gelecekte teknoloji kabuk değiştirecek ufacık aletlerde her türlü işlemi yapabileceksiniz! Demek ki ben o dönemde bunları düşünebiliyorsam bizim çocuklarımızın hayal dünyası daha da geniş. O zaman hörtle zortla bir yere varamazsınız! Çocuklarınızın seviyesine inmeniz kendinizi de yetiştirmeniz gerekli.
BİRİSİ BİZE BU YENİLİKLER OLACAK DESEYDİ İNANMAZDIK AMA GERÇEKLEŞTİ!
Günümüzde Astro Fizik, Quantum fiziği, matematik o kadar ileri gidecek dense kimse inanmazdı. Şimdilerde Güneşe yakınlaşabildiği kadar sonda ile yakınlaşıp, güneşin yapısı ile ilgili çalışmalar yapılmakta! Diğer taraftan bilim adamları neredeyse mesajlarınıza bile duygu yüklemeye çalışmakta.
Yine Engellilerin evindeki elektronik eşyalara, kablosuz sinyalleri alan özel sensörler, ara yüzler yerleştirilmekte. Böylece, beynimizin normalde kollarımız veya bacaklarımızı hareket ettirmek için kaslara gönderdiği sinyaller, odadaki eşyalara kablosuz bağlantıyla iletilecek ve engelliler istedikleri cihazları düşünce gücüyle kontrol edebilecekler. Hatta bunun ileri aşamasında ara yüzlerle akülü tekerlekli sandalyelerde kullanılması planlanıyor ama yeni modeller elektronik kilit takılan kapıları da açabilecek. Sistemin, engellilere sofra kurmak için geliştirilen “robot kolları” yönetmek için kullanılmaya başlamasıyla birlikte; felçli hastalar kahve içmek, giyinmek ve yatakları düzeltmek gibi birçok işi kendi başına yapabilecekler.
Terminator filmindeki biyonik kollara ve bacakları görene kadar biraz daha beklememiz gerekecek. Özellikle biyonik bacakların, engellilerin iki ayaküstünde düşmeden yürüyebileceği şekilde, dengeli olarak tasarlanması aşamasında olduğunu öğreniyoruz.
Kablosuz kalp cihazları tasarımları ise son aşamasında. Hastaların tükenen pilini değiştirmek için 5-10 yıl içinde tekrar ameliyat olma zorunluluğunu yakın zamanda ortadan kaldırılacak.
Yine bir diğer çalışmada uzaktan kumandalı casus hamam böceklerini icat etmişler. Allah bilir bu aşamanın sonu ne olacak? Amaçları ne şimdilik iyimser düşünmek istiyorum. Meraklı bilim adamlarımız AMrs’dan vazgeçmiş değiller. Bilim adamları Mars’ta hayat için karbondioksit ölçümlerini de yapmaya başlamışlar.
BİLİMSEL TEKNOLOJİDE AYAK UYDURAMAYAN MİLLETLER DÖKÜLÜR
Henüz da 19 y.y. ayak basmadan önce Osmanlı zamanında “Şeytanın işidir, gökyüzünü araştırmak iyi değildir” diye rasathaneyi yıktı atalarımız! Ama gelinen son noktaya baktığımızda teknoloji dur durak bilmiyor. Şu siyaset ülkemize girdi gireli her şeyden geri kalmaya başladık maalesef!.
En korkutucu olanı da beyin dalgaları kullanılarak yöneticilerimizi gafil avlayıp ülkeyi ele geçirmek neredeyse kolaylaştı sayılır! Evet, yanlış duymadınız ülke olarak bilim ve teknolojide atılımlar yapmalı, beyin gücümüze sahip çıkmalıyız. Bu karma karışık bir dünyada bir anda yok olabiliriz.
Bizler hala dolar 5 TL. oldu, pahalılık var!, soğan patates ithali, kırmızı et ithali, eğitim sistemi, hacı - hoca muska , cincilerle ile uğraşırken beğenmediğimiz gavur dediğimiz adamlar teknolojiyi bir üst seviyeye çıkarttılar.
Bu karmaşık dünya’da çocuklarımızı en iyi şekilde eğitmeli onların seviyesine inmeliyiz
Saygılar