Ülkücü camianın ilk şehidi Ruhi Kılıçkırandır. Ankara Site Öğrenci Yurdu'nun kantininde iftar yemeği ardından sol görüşlü bir tetikçi tarafından suikaste uğradı ve hayatını kaybetti.
Ülkücü Hareketin ilk şehididir.
İlk şehidimizden günümüze kadar 5500 civarında Ülkücü şehitlerimiz olmuştur.
Son şehidimiz ise Cengiz Akyıldız’dır.
İnşallah bu son olur diye temenni ediyoruz.
MHP’nin Esenyurt’taki seçim bürosuna önceki gün yapılan saldırıda şehit edilen Cengiz Akyıldız için Ankara, Eskişehir, Marmaris, Aksaray, Rize, Karabük, Şanlıurfa, Erzurum, Elazığ, Karaman ve yurdun birçok il ve ilçesinde gıyabi cenaze namazı kılındı.
Ülkücü Camianın başı sağolsun. İçimiz kan ağlıyor.
Şehidimiz Cengiz Akyıldız ömrünün en güzel yıllarını Ülkücülerin Yusufiye diyee isimlendirdiği taş duvarlar arasında geçirmiştir.
Sopalı ve silahlı saldırıda bulunmuşlardır. Birçok arkadaşımız yaralanmış, Cengiz Akyıldız kardeşimiz şehit edilmiştir.
Bu menfur saldırının elbette hesabı sorulacaktır.
Ülkücü Camianın sağduyulu duruşunu kimse yanlış değerlendirmesin.
Ülkücüleri en çok üzen konu ise; yapılan saldırıyı yazılı ve boyalı basının sanki karşılıklı çatışma olmuş şeklinde verilmesidir. Halbuki karşılıklı değil tek taraflı saldırı mevcuttur.
Üstelik Ülkücüleri karşıt grup olarak göstermek pkk yı yasallaştırmak demektir.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli çok güzel bir cevap vermiştir.
"Bu saldırı sonrasında çok değerli bir kardeşimiz mümtaz bir dava arkadaşımız 12 Eylül zulmünün çilesini çekmiş bir insan MHP İstanbul İl Teşkilatı'nın basın işlerinden sorumlu dava arkadaşımız hakkın rahmetine kavuşmuş, 5 dava arkadaşımız yaralanmıştır.
"Bu tür olaylar her zaman olabiliyor. Siyasi yönden oluyor, faaliyetler sırasında oluyor, başka amaçlara yönelik olabiliyor. Basın, ahlaki yönden en doğru haberi vermek zorundadır. Eğer basın halkı aldatacak bir açıklamada bulunuyorsa Türkiye'nin baş belası medya demektir. Dün akşamdan bu yana bazı medya mensupları 'Karşıt görüşlü grupların çatışması' olarak ifade ediyor. Adi bir suç olayı olarak görmeye çalışıyorlar.
"BUNDAN SONRA MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİNİN KARŞITI PKK'DIR VE MEDYADIR" demiştir.
Türkiye düşmanları el ve söz birliği içinde var güçleri ile Milli Cenahta son kale olan MHP’ye saldırıları hızlı bir şekilde devam etmektedir.
Benim ve içinde azıcık vatanperverlik duygusu olanların en büyük üzüntümüz ise; bu kadar hainlikler karşısında hala akp ve iktidarına payanda olan Türk Milleti’nin duyarsızlığıdır.
Habur rezaleti ortada.
Oslo rezaleti ortada.
Bölücübaşı ile görüşen Başbakanın konuşmaları ortada.
İmralı’ya yapılan seferler ortada.
Osman Baydemir’in Başbakan ve iktidarı için küfürleri ortada
Andımızın Kaldırılması teşebbüsü,
Kurum ve Kuruluşların isimlerinin başında bulunan TC harflerinin kaldırılma teşebbüsleri ortada.
Doğu illerimizde akp iktidarı sayesinde devletin tükenmişliği ortada iken; Türk Milleti’nin bunlara verdiği desteği ve teveccühü bir türlü içime sindiremiyorum.
Yuvarlak olarak 12 yıldır iktidarda olan RTE bir gün dahi ben Türk’üm diyememiş , ancak her seçimde de oylarını artırarak Türk Milletinden destek görmüştür.
Sosyolojide bu durum STOKHOLM SENDROMU olarak adlandırılmaktadır.
Dileğimiz Milletimizin derin uykudan uyanarak gerçek kimliğine sahip çıkmasıdır.
NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE