Merkez Sağ Parti Samsun İl Başkanı İlkay Kocabay, Moldova-AB Zirvesi öncesi yaptığı açıklamada, Moldova’nın Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin bölgesel demokrasi ve istikrar açısından tarihi önem taşıdığını vurguladı. Kocabay, ekonomik kazanımlara ve Türkiye’nin stratejik pozisyonuna da dikkat çekti.
Avrupa’nın doğusunda yeni bir dönem başlıyor. Moldova’nın Avrupa Birliği’ne üyelik sürecini ve 4 Temmuz 2025’te başkent Kişinev’de yapılacak olan Moldova-AB Zirvesi’ni değerlendiren Merkez Sağ Parti Samsun İl Başkanı İlkay Kocabay, bu sürecin yalnızca Moldova için değil, Doğu Avrupa’nın tamamı için bir dönüm noktası niteliği taşıdığını belirtti.
Moldova-AB Zirvesi: Tarihi Bir Dönüm Noktası
Kocabay, Moldova’nın Avrupa Birliği’ne üyelik yolculuğunun, bölgesel bir mesele olmanın çok ötesine geçtiğini ifade etti. “Kişinev’de düzenlenecek bu zirve, Moldova için sadece diplomatik değil, aynı zamanda tarihsel anlamda da kritik bir dönüm noktasıdır. Avrupa Birliği’nin Moldova’ya verdiği kurumsal ve siyasi destek, bölgedeki demokratik dönüşümün açık göstergesidir,” diyen Kocabay, bu sürecin yeni bir vizyon ve gelecek perspektifi sunduğunu vurguladı.
Moldova Ekonomisinde AB Entegrasyonunun Sonuçları
AB ile entegrasyonun Moldova ekonomisinde ciddi dönüşümler yarattığına dikkat çeken Kocabay, güncel verilere göre son 4 yılda Avrupa kaynaklı 600 milyon Euro’nun üzerinde doğrudan yabancı yatırımın Moldova ekonomisine kazandırıldığını belirtti. Aynı dönemde 43.700’ün üzerinde yeni istihdam yaratıldı ve Moldova ihracatının %65’i Avrupa Birliği ülkelerine yapılıyor. Bu rakamlar, Moldova’nın ekonomik kalkınmasında AB ile bütünleşmenin rolünü net biçimde ortaya koyuyor.
Kocabay, ekonomik işbirliğinin Moldova’da istikrarı ve büyümeyi desteklediğini, ülkenin sosyal ve siyasi alanda da önemli kazanımlar elde ettiğini söyledi. Moldova’nın artan ihracat kapasitesi, Avrupa pazarına açılan yeni sektörler ve genç nüfusun işgücüne kazandırılması, AB ile entegrasyonun olumlu sonuçları arasında gösteriliyor.
Türkiye’ye Stratejik Çağrı: Bölgesel İşbirliği ve Demokrasi
Başkan Kocabay, Moldova ile Avrupa Birliği arasında yakın zamanda imzalanması beklenen mutabakat zaptı ile ülkede Avrupa Parlamentosu Temsilciliği açılması girişimlerine de destek verdiklerini açıkladı. “Bu gelişmeler sadece Moldova’yı değil, Karadeniz coğrafyasındaki tüm ülkeleri ilgilendiriyor. Türkiye olarak bizler de barışçıl, akılcı ve stratejik dış politika refleksleriyle bu dönüşümün yanında olmalıyız. Demokratik ittifaklar ve bölgesel işbirlikleri, Türkiye’nin de dış politik vizyonunun temel unsurları olmalıdır,” şeklinde konuştu.
Kocabay, Türkiye’nin Doğu Avrupa’daki dönüşüm süreçlerini yakından izlemesi gerektiğini belirterek, Moldova’nın Avrupa yolculuğunun, bölge için örnek teşkil edecek bir başarı hikayesine dönüşebileceğini sözlerine ekledi.
Moldova AB Yolunda: Gelecek Perspektifi
Moldova’nın AB üyelik süreci tamamlandığında ülkenin demokratik standartları ve ekonomik yapısı daha da güçlenecek. Bölgedeki siyasi ve ekonomik istikrar, Türkiye başta olmak üzere tüm komşu ülkeler için de yeni fırsatlar yaratacak. Moldova-AB Zirvesi sonrası açıklanacak kararlar, Doğu Avrupa’nın geleceği açısından yakından takip edilecek.