Anahtar Parti Konya İl Başkanı Abdullah Kaplan, infaz düzenlemeleri ve anayasa tartışmalarına yönelik açıklamalarda bulundu. Hukukun üstünlüğünün yalnızca metinlerde değil, uygulamada da geçerli olması gerektiğini vurgulayan Kaplan, “Adaleti zedeleyen her adım, devletin meşruiyetini tartışmalı hale getirir” dedi.
İnfaz Düzenlemelerine Eleştiri: “Yasalar, Pazarlık Konusu Olamaz”
Kaplan, son dönemde kamuoyunda yoğun şekilde gündeme gelen af ve infaz indirimi tartışmalarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Yasaların ilkeye dayalı olarak hazırlanması gerektiğini vurgulayan Kaplan, “Bir infaz düzenlemesi, önce dedikoduya düşüp sonra şekillendirilmemeli. Bu tarz bir yaklaşım hem yargıya hem yasama organına gölge düşürür” ifadelerini kullandı.
“Hukuk inisiyatifle değil, ilkeyle işler” diyen Kaplan, infaz uygulamalarının kişilere özel değil, adalete ve toplum yararına göre yürütülmesi gerektiğini söyledi.
“İnsani Denge Olmalı, Fakat Güvenlik Asla İstisna Kaldırılamaz”
Cezaevlerinde bulunan yaşlı, hasta veya özel durumlu mahkûmlar için kamuoyunda yükselen insani taleplere de değinen Kaplan, “Elbette infazda insani bir çizgi gözetilmeli. Ancak bu, kamu güvenliğini riske atacak şekilde genelleştirilmemelidir” dedi.
Kaplan açıklamasında, suçun niteliği, mağdurun konumu ve toplumdaki etkisinin göz ardı edilmeden yapılacak düzenlemelerin ancak adil olabileceğini ifade etti. “Af adı altında yapılan her eşitsiz indirim, bir başka mağduriyet yaratır. Adalet duygusu sarsıldığında devletin temel harcı çözülmeye başlar” diyerek uyarıda bulundu.
Yeni Anayasa Mesajı: “Kişilere Değil, Kurumlara Güç Verilmeli”
Abdullah Kaplan, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu kabul ettiklerini belirterek, bu sürecin toplumsal uzlaşı ile yürütülmesi gerektiğini savundu. Mevcut anayasanın artık ihtiyaçlara cevap veremediğini söyleyen Kaplan, “Ancak yeni anayasa, bir siyasi figüre avantaj sağlama amacı taşıyamaz” dedi.
Yeni anayasa taslağında özellikle yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve temel hak ve özgürlüklerin korunması gibi kavramların ön planda olması gerektiğini vurgulayan Kaplan, “Bu bir toplumsal sözleşme olacaksa, siyasi hesaplardan arındırılmalı ve halkın tamamını kapsamalıdır” ifadelerini kullandı.
Terörle Mücadele Vurgusu: “Gizli Temaslar Güvensizlik Üretiyor”
Kaplan, Türkiye’nin güvenlik politikalarında şeffaflık ilkesine daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirterek geçmişte yapılan bazı “örtülü temaslar”ın bugünkü güven krizlerine neden olduğunu öne sürdü:
“Toplumun bilgisi ve onayı dışında gelişen hiçbir müzakere süreci kalıcı çözüm üretmez. Devletin aklı, halkın vicdanıyla buluşmadıkça meşruiyetini sürdüremez.”
“Anahtar Parti Türkiye’nin Vicdanıdır”
Kaplan, açıklamasının sonunda Anahtar Parti’nin temel felsefesine de dikkat çekti. “Biz kişisel hesapların değil, ortak aklın temsilcisiyiz” diyen Kaplan, Konya’dan başlayan bu hareketin Türkiye genelinde bir “adalet seferberliği” olarak yayılacağını belirtti.
“Adaleti temel almayan her çözüm, sorunun bir parçasıdır. Biz çözümün adıyız” sözleriyle açıklamasını tamamlayan Kaplan, partilerinin adaleti esas alan yeni bir siyasal dönemin temsilcisi olacağını vurguladı.