Son hâdiseler, milletçe, tekrar tekrar düşünmemiz, aklımızı başımıza almamız gerektiğini bir daha ortaya koymaktadır.
Devlet idâresi, gafleti asla kaldırmaz. Dünyâ kurulalı beri karşı görüşler dâimâ olmuştur. İnsanlığın devletleşmeye başladığı andan îtibâren de, ferdî mücâdele, yerini büyük çapta devletler / milletler arası mücâdeleye bırakmıştır.Bugün; hiçbir mücâdele, devlet olmayınca hedefine ulaşamaz. Peki, 'devlet', nasıl olunacaktır? Devletin müesseseleri vardır. Devlette, yukarıdan aşağı veya aşağıdan yukarı bir silsile vardır. Bu 'silsile', kanunlarla birbirine bağlıdır. Kanunların lâçkalaştığı / lâçkalaştırıldığı yerde, kişilerde nemelâzımcılık, vurdumduymazlık, menfaatçilik başlar. Bu da; ayrımcılığın çekirdeğini teşkil eder. Bundan sonra iplerin kopmasını engellemek zordur. Bundan sonra güveni tâzelemek beyhûdedir.Cemiyet dengesini sağlayan en mühim unsur 'adâlet'tir. Adâlet olmayan yerde merhamet, hürriyet, nezâket ve fazîlet gibi üstün insânî değerlerin bulunması mümkün değildir. Aksi hâlde, burada; cinnet, sefâlet ve rezâlet hâkim olur.Târih boyunca, Türk milleti çok gafletler ve ihânetler yaşamıştır. Yaşamıştır ki, onaltı imparatorluk ve yüzün üzerinde devlet kurduğumuzu söylüyoruz. Gelin görün ki, bu devletlerin kaçı yaşıyor!..Akl-ı selîm derken, muhasebe ve muhakeme yapmayı da ihmâl etmememiz gerekiyor. Niçin bu hâle sürüklendik / sürükleniyoruz'un tahlilini yapmak mecbûriyetindeyiz. Mes'elenin sosyal ve siyâsî analizi yapılmadıkça bir netîceye varmamız da mümkün görünmemektedir Yazının Devamı
Kapsam
14 Eylül 2015 - 12:52
Güncelleme: 25 Temmuz 2016 - 19:50
AKL-I SELÎM HÂKİM OLMALI
Son hâdiseler, milletçe, tekrar tekrar düşünmemiz, aklımızı başımıza almamız gerektiğini bir daha ortaya koymaktadır.
Kapsam
14 Eylül 2015 - 12:52
Güncelleme: 25 Temmuz 2016 - 19:50