Eğitim kavramına genel olarak bakarak, Kişide öğrenme yaşantıları yoluyla istendik davranış değişikleri oluşturma süreci olduğunu belirten Gizem Yıldız, ”vizyon” varmak istediğimiz noktayı gösterirken; ”misyon” bugün o yolda neleri, nasıl yaptığımızı anlatır. Peki eğitim tanımıyla misyon ve vizyon kelimelerini harmanladığınızda ne söyleyebiliriz?"
”Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.”
Yazar, fikrini şu şekilde ifade ediyor: "Bana kalırsa ”Kişinin öğrenme yaşantıları yoluyla istendik davranış değişiklikleri oluşturma sürecinin hedefler ve öngörüler bütünü…” şeklinde bir tanımlama yanlış olmaz. Hedeflerimiz ve öngörülerimiz bizden ayrı düşünülemez. Nereyi hedeflediğimiz ve hedeflediğimiz yere varmak için neler yaptığımız doğrudan kişiye bağlıdır. İnsanı bir diğer insandan ayıran en önemli özellik idealleridir. Her varlık doğrudan bir amaca hizmet içindedir. Cennet mekan Başbuğumuzun da söylemiş olduğu gibi, ”Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.” Türk milliyetçisi gençlerin de eğitimde misyon ve vizyonlarını ülkülerinin getirdiği sorumlulukları unutmadan belirlemeleri gerekmektedir.""Atatürk milliyetçiliğine bağlı insan yetiştirmektir"
İdeolojinin temelini oluşturan ideaların toplumun bireylerine aktarılıp kabul ettirilmesi sürecinde öne çıkan en önemli araç eğitim olduğunu ifade eden Yıldız, "İdeolojiler ancak eğitimle var olup büyüyebilirler. Kuşkusuz eğitim de ideolojisiz düşünülemez. Milli eğitimin genel amaçlarından birisi olan 'Türk milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı insan yetiştirmektir' ilkesi de bunu onaylar." diyerek,anayasada ifadesini bulan ‘Atatürk milliyetçiliği’ Atatürk’ün hiçbir zaman izah getirdiği bir tanımlama olmadığını, kendisinin doğrudan Türk milliyetçisi olmayı her zaman bir gurur kaynağı gördüğünü, Türkçü eylem ve söylemlerden asla geri durmadığını belirtiyor.Akademi Türk milliyetçiliği fikriyatına hizmet namına en geniş alana sahip olduğunu yazan Yıldız,"Akademide var olan Türk milliyetçileri uzun vadede Türklüğün ve islam ahlakının öngördüğü insan tipini yetiştirmekle fikriyata ve doğrudan millete hizmet etmiş olacaklardır. Bireyleri milletin değerlerine aşina insan haline getirmek, Türk milliyetçisi akademisyenler tarafından başarılacak bir iştir." dedi.Bilginin en büyük silah olduğunu fakat her şeyden önce ideal taşımayarak kazanılan bilginin hiçbir faydası olmadığı tezini ortaya koyarak fikrini şu şekilde ifade etti; "Bilmeli ve bildiklerini hayata aktarabilen irfan sahibi kişi olabilmeliyiz. "Fikri mücadele alanlarında varlığımızı ancak kalemimizle ispat ederiz. Söylediğimiz her sözün altını bilgiyle doldurmadıkça, sarf ettiğimiz her söz bir boşlukta yok olmaya mahkumdur..."