Hadis'i Kudsi "Kendini bilen Rabbini bilir" diyor, biz kendimizi bilmedigimiz gibi aşağıların aşağısı olabilen insanın gerçek manada "eşref-i mahlükat" olduğunun da tarkında değiliz. Bunu anlayabilmek ve hayatımızı buna göre tanzim için evvela kendimizi bilmek ve "insan olmanınn şuuruna" varmak mecburiyetindeyiz.Var olan her şey insana göre anlam kazanır. Çünkü merkezde insan vardır. Maddi ve manevi vasıflarıyla insan... İzmlerin ve ideolojilerin varlığı "insan için" olmalarından anlamlıdır. Bu sebeple, herşeyi "insana göre" değerlendiremiyorlarsa varlıklarının anlamı kalmayacağından yok olmaya mahkumdurlar. İşte materyalist sistemlerden komünizm parçalanmıştır. Bu bazılarının zannettiği gibi kapitalizmin zaferi değildir. Aksine insanı merkeze yerleştiremeyen bir sistemin çöküşünün ta kendisidir.Batı'nın anladığı mânadaki "özgürlük" ten insan kaçmaktadır. çünkü bu "özgürlük", "hayvanca yaşamaktan" başka bir şey değildir.insan "hayvani" bir özgürlüğün değil "insan olmanın şuuru" ile bir özgürlüğün peşindedir. Bu özgürlük; maddenin esaretine girmek istemeyen insanın aradığı özgürlüktür....Bu özgürlük; insanın "eşref-i mahlukat" olduğunu her an hissedebileceği bir özgürlüktür...Bu özgürlük; "insanın var olma", "orjinalitesini koruyabilme" özgürlüğüdür..İnsan "eşref-i mahlukat" olduğu için herşey "insana göre" anlam kazanır. Bizim medeniyetimizde bu böyle olmuştur. Yusuf Has Hacip işte bunun için önce "ADALET" demiştir. Bunu tam mânâsıyla idrak edemediğimiz içindir ki, "putlaştırdığımız" her mefhum bizi sükut-u hayale uğratmıştır, ugratacaktır.O halde herşeyden, ama herşeyden önce "insan olma şuuru" na varma ve kafamızda oluşturduğumuz "putları" birer birer kırma mecburiyetimiz vardır. Dar zihin kalıplarından ve insanı "eşref'i mahlukat" kabul etmeyen her türlü düşünce yapısından arınma, asIolana dönme gibi hayati bir vazifeyi yerine getirmerniz gerekmektedir. Bu bizim için tek çıkar yoldur.İSLAM'A GÖRE İNSAN NEDİR?İnsan, ucu bucağı bilinmeyen varlık âlemi içinde, eşsiz bir konumdadır. Ruhuyla, cesediyle Allah’ın san’at eseridir. Kur’ân-ı Kerim, insanın bu özellikteki yaratılışını “Ahsen-i takvim” ile ifade etmektedir.İslama göre insan arzın halifesidir. Yani, içinde yaşadığımız dünya sarayının halifesi, sultanı insan olarak gösterilmiştir. bundan dolayıdır ki insan “Kirâmen kâtibin” denilen meleklerce yakın takip altındadır. Bu melekler, o insanın her sözünü ve amelini kaydederler.İnsan, emanet-i kübranın hâmilidir. Gökler, yer ve dağlar, o büyüklükleriyle beraber, Allah’ın emanetini taşıyabilecek kabiliyetten uzaktırlar. Onlar, ancak insan için birer tefekkür sayfası olmuştur. “Ne gökler ne de yer beni içine alamadı. Fakat mü’min kulumun kalbine yerleştim.”İnsan, Ruh ve bedenden meydana gelmiştir. İnsan, bir diğer isimiyle Âdem, yaratılmışlar içinde en üstün olandır. Bedenin aslı topraktır. Kur’ân-ı Kerim'de bu açıkladığı gerçeği, modern ilimler teyit edip doğrulamaktadır Analizler, tahliller toprakta bulunan madenlerin, elementlerin insanda da bulunduğunu göstermektedir.
Kapsam
28 Temmuz 2018 - 11:00
Güncelleme: 28 Temmuz 2018 - 13:11
İnsan Olma Şuuru (İnsan Nedir?)
İnsanın var olma sebebi ile dünyada yaşananlara bakıldığında bir tezat teşkil ettiği görülür. Peki İslam'a göre "eşref-i mahlükat" olarak nitelendirilen insan nedir? "İnsan olmanın şuuru" ne demek?
Kapsam
28 Temmuz 2018 - 11:00
Güncelleme: 28 Temmuz 2018 - 13:11