PKK , 1991 yıllarında aldığı kararlarla takriben 20 bin kişilik militan kadrosunu Kürdistan Devletini kurmak için tek bir hedefe yönlendirmişti.
PKK’nın her ne kadar plan ve metotlarında zaman zaman değişim olmuşsa da asıl hedef hep aynı olmuştur.
Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi konjektör ve emperyal güçlerin Türkiye üzerindeki planları ve PKK’ya olan destekleri yasadışı terör örgütlerinin ve ortaklarının gidişatını yakından etkilemiştir.
PKK 1995 yılında Lübnan ‘da 4 ncü kongresininde , Metropollerde örgütün başarılı olabilmesi için (TİKKO,TKPML) gibi Türk sol örgütleri ile iş birliği yapma kararı almışlardı. Halbuki APO’cular Devrim kırlardan şehirlere tezini savunurken, Türk sol örgütleri, şehirlerden kırlara olması tezini ortaya koyuyorlardı.
Alınan karar doğrultusunda Kuzey Kürdistan olarak adlandırılan bölgeye (Türkiye) iki eyalet daha eklenmişti. Bunlar; Amanos Eyaleti (Hatay,Mersin,Adana,Kayserinin Güneyi ve G.Antep’in batı) ve Koçgiri Eyaleti (Erzincan,Sivas, Tokat, Amasya, Çorum Doğusu, Ordu-Giresun Güneyi ile Gümüşhane ve Bayburt İlleri)’dir.
1994-96 Yıllarında Yunanlı milletvekili, eski askerler, din adamları sık sık Şam da İmralı sakini ile yaptıkları temaslarında 1998 yılında gün ışığına çıkmıştı.
1. Doğu Karadeniz ve Doğu Akdeniz gerek Hazar gerek Arap petrol havzasının çıkış kapısıdır. Çıkarılan petrol buradaki limanlardan dünya pazarına ulaşabilecektir ve bu bölgeler her ne olursa olsun Türk Devletinin elinde olmamalıdır.
2. Bakü-Ceyhan boru hattı Doğu Anadolu’nun Kuzey hattı ile Doğu Karadeniz’in güney hattından geçmekte ve bu projeye ABD-Rusya-Gürcistan-Türkiye destek vermekte ve bittiği taktirde pastayı bu dört ülke yiyecektir. Dolayısı ile bu proje her ne şekilde olursa olsun durdurulmalıdır.
PKK’nın Karadeniz bölgesine inerek başarılı olması büyük başarı olarak kaydedilecekti. Karadeniz’de PKK’nın her ne kadar başarılı olması mümkün değilse de, Doğu ve Güneydoğu’da uğradığı başarısızlıkları gölgelemek, bölgede 12 Eylül öncesinden kalan sol tabanı harekete geçirerek dini inanç ayrılıklarını körüklemek ve bölgeye terör korkusu salmak PKK’nın önem verdiği stratejilerden birisi olmuştur.
Yakın zamanlarda PKK’lıların Karadeniz Bölgesine inmek için seferber hale gelmesinde maksat hep aynı olmuştur. Ama her defasında Karadeniz’e sızmaya çalışan terör örgütü PKK’nın hayalleri kabusa dönüştü.
Bölgeye ilk olarak 1993 yılında gelen PKK, TDP, KONGRA-GEL, KADEK isimleriyle faaliyet gösteren, çoğu zaman DHKP-C ve TİKKO terör örgütlerinden lojistik destek alan terör örgütünün Karadeniz yapılanması devam edecektir. Özellikle doğu Karadeniz bölgelerinde faaliyetlerini sürdürecek olan PKK gerekirse farklı kılık kıyafetlerle bu bölgeye saldıracaktır. Son zamanlarda bölgedeki başarısızlıklarını belki merkezlere inerek ‘Canlı bambalarla’ örtmeye çalışacak, ne kadar güçlü olduklarını göstereceklerdir.
Türkiye’de ki yasadışı 10 örgütün Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) adıyla birleşerek yaptıkları eylemlerin hepsinde başarısız oldular.
Karadeniz Bölgesine 25 yıl içinde 60’a yakın terörist gönderildi, 45’i öldürüldü. 5’i sağ ele geçirildi. Diğerleri ise kaçtı.
Bu bölgede 25 yılda 25 güvenlik görevlisi şehit oldu. 24 güvenlik görevlisi yaralandı. 9 sivil hayatını kaybetti; 9 sivil yaralandı.
PKK bundan sonra'da bölgeye girmek isteyecektir. Fakat, Karadeniz PKK'ya ancak mezar olacaktır.
Ayşegul çelli
PKK’nın her ne kadar plan ve metotlarında zaman zaman değişim olmuşsa da asıl hedef hep aynı olmuştur.
Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi konjektör ve emperyal güçlerin Türkiye üzerindeki planları ve PKK’ya olan destekleri yasadışı terör örgütlerinin ve ortaklarının gidişatını yakından etkilemiştir.
PKK 1995 yılında Lübnan ‘da 4 ncü kongresininde , Metropollerde örgütün başarılı olabilmesi için (TİKKO,TKPML) gibi Türk sol örgütleri ile iş birliği yapma kararı almışlardı. Halbuki APO’cular Devrim kırlardan şehirlere tezini savunurken, Türk sol örgütleri, şehirlerden kırlara olması tezini ortaya koyuyorlardı.
Alınan karar doğrultusunda Kuzey Kürdistan olarak adlandırılan bölgeye (Türkiye) iki eyalet daha eklenmişti. Bunlar; Amanos Eyaleti (Hatay,Mersin,Adana,Kayserinin Güneyi ve G.Antep’in batı) ve Koçgiri Eyaleti (Erzincan,Sivas, Tokat, Amasya, Çorum Doğusu, Ordu-Giresun Güneyi ile Gümüşhane ve Bayburt İlleri)’dir.
1994-96 Yıllarında Yunanlı milletvekili, eski askerler, din adamları sık sık Şam da İmralı sakini ile yaptıkları temaslarında 1998 yılında gün ışığına çıkmıştı.
1. Doğu Karadeniz ve Doğu Akdeniz gerek Hazar gerek Arap petrol havzasının çıkış kapısıdır. Çıkarılan petrol buradaki limanlardan dünya pazarına ulaşabilecektir ve bu bölgeler her ne olursa olsun Türk Devletinin elinde olmamalıdır.
2. Bakü-Ceyhan boru hattı Doğu Anadolu’nun Kuzey hattı ile Doğu Karadeniz’in güney hattından geçmekte ve bu projeye ABD-Rusya-Gürcistan-Türkiye destek vermekte ve bittiği taktirde pastayı bu dört ülke yiyecektir. Dolayısı ile bu proje her ne şekilde olursa olsun durdurulmalıdır.
PKK’nın Karadeniz bölgesine inerek başarılı olması büyük başarı olarak kaydedilecekti. Karadeniz’de PKK’nın her ne kadar başarılı olması mümkün değilse de, Doğu ve Güneydoğu’da uğradığı başarısızlıkları gölgelemek, bölgede 12 Eylül öncesinden kalan sol tabanı harekete geçirerek dini inanç ayrılıklarını körüklemek ve bölgeye terör korkusu salmak PKK’nın önem verdiği stratejilerden birisi olmuştur.
Yakın zamanlarda PKK’lıların Karadeniz Bölgesine inmek için seferber hale gelmesinde maksat hep aynı olmuştur. Ama her defasında Karadeniz’e sızmaya çalışan terör örgütü PKK’nın hayalleri kabusa dönüştü.
Bölgeye ilk olarak 1993 yılında gelen PKK, TDP, KONGRA-GEL, KADEK isimleriyle faaliyet gösteren, çoğu zaman DHKP-C ve TİKKO terör örgütlerinden lojistik destek alan terör örgütünün Karadeniz yapılanması devam edecektir. Özellikle doğu Karadeniz bölgelerinde faaliyetlerini sürdürecek olan PKK gerekirse farklı kılık kıyafetlerle bu bölgeye saldıracaktır. Son zamanlarda bölgedeki başarısızlıklarını belki merkezlere inerek ‘Canlı bambalarla’ örtmeye çalışacak, ne kadar güçlü olduklarını göstereceklerdir.
Türkiye’de ki yasadışı 10 örgütün Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) adıyla birleşerek yaptıkları eylemlerin hepsinde başarısız oldular.
Karadeniz Bölgesine 25 yıl içinde 60’a yakın terörist gönderildi, 45’i öldürüldü. 5’i sağ ele geçirildi. Diğerleri ise kaçtı.
Bu bölgede 25 yılda 25 güvenlik görevlisi şehit oldu. 24 güvenlik görevlisi yaralandı. 9 sivil hayatını kaybetti; 9 sivil yaralandı.
PKK bundan sonra'da bölgeye girmek isteyecektir. Fakat, Karadeniz PKK'ya ancak mezar olacaktır.
Ayşegul çelli