Türkçe sevdâlısı Nihad Sâmi Banarlı anlatıyor:
“ Birçokları gibi, benim de dilime bazen bir söz, bir cümle, bir beyit takılır, tekrarlarım. Bir târihte Neşâtî’nin:
“ Gittin ammâ ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile”
Mısrâlarındaki buruk zevki tadıyordum. Arkasından, bir vak’a hatırladım:
Bir vapur yolculuğunda, bir Fransız yazarı, tanınmış bir Türk edîbine:
-Bir Türk şiiri var mıdır?
Demek tuhaflığında bulundu. Bu soru, şunun için tuhaftı ki şiirsiz millet, hattâ kabîle tasavvuru yanlıştır. Bir zamanlar Fransız kırallarının, hükümdârından himâye talebettiği milleti ise şiirsiz tasavvur etmek büsbütün tuhaf olmak lâzım gelir.
Türk edîbi, Fransıza XVII. asır şâiri Neşâtî’nin bir gazelini okudu ve açıkladı. Şiiri ses ve mânâ olarak zevkle dinleyen Fransız, bilhassa son beyti duyunca:
- O..dedi, bu mısrâları söyleyen milletin bir büyük şiiri olmak tabiîdir.
Kapsam
27 Mayıs 2015 - 16:15
Güncelleme: 25 Temmuz 2016 - 20:44
TÜRK MİLLETİ ZARÎF BİR MİLLETTİR
Türkçe sevdâlısı Nihad Sâmi Banarlı anlatıyor:
Kapsam
27 Mayıs 2015 - 16:15
Güncelleme: 25 Temmuz 2016 - 20:44
İlginizi Çekebilir