Kuzeyden güneye, batıdan doğuya- zerre kadar, Türkiye üzerindeki emelinden vazgeçilmediğini belirten M.Halistin Kukul, "Ne Oğuz Han’ın, Bilge Kağan’ın, Alparslan’ın, Fâtih’in, Yavuz’un, Kanuni’nin, İkinci Abdülhamid Han’ın, Mustafa Kemal’in devlet idâresi tecrübelerinden; ne Yûsuf Has Hâcibler’in, Kâşgarlı Mahmudlar’ın, Mevlânalar’ın, Yûnuslar’ın istikamet buldukları damarlardan arzu edilen tarzda feyz almayı becerebildik." dedi.
NE BEKLİYORDUNUZ?
"Avrupalı’yı yeni mi tanıdınız? Amerika’yı, Çin’i, Rusya’yı yeni mi keşfettiniz? Yoksa, Almanya, F(ı)ransa, Mısır, Suudi Arabistan haritalara yeni mi eklendi? Sırp’ı, Yunan’ı, Bulgar’ı, birileri mi kulağınıza fısıldadı da varlıklarından haberdâr oldunuz? “Dostum, kardeşim, biraderimlerin, milletlerarası hukukta hangi yeri var ki, bunlara, böyle hitaplarda bulunuldu? " şeklinde soran Kukul,
Türk adını silme planlarını, Türk yurtlarını talan etme hesaplarını,
Türkiye’yi parçalama gayretlerini bir bir masaya yatırıldığında çok şeylerin ortaya çıkacağını belirterek, "Yatırdınız mı? Hayır, değil mi? Onlar, bizimle uğraşır altımızı oyarlarken, biz de birbirimizle uğraştık ve hâlâ da öyle? Senelerdir; öz evlâtlarımızı şucu-bucu diye yaftalayıp ana damardan koparmakla meşgûl olduk, şimdi ise, Avrupalı’nın bize yaptıkları/yapmak istedikleri kötülüklerden dem vuruyoruz!.. Avrupalı’nın kimyâsı, özü, mayası bu zâten! Ne bekliyordunuz? Hiçbiri, kuzeyden güneye, batıdan doğuya - zerre kadar, Türkiye üzerindeki emelinden vazgeçmemiştir. Atillâ’yı şuûr altlarında barındıranlardan, birilerinin Cezayirli Hasan Paşa’yı unutmamasından, birilerinin Prut’tan ve sıcak denizlere inme hedefine kadar hepsi, hepsi, bu hesaba dâhildir." dedi."Bilge Kağan’ın, binüçyüz sene önce:
“Türk, Oğuz Beğleri”ne ilân ettiği buyruğunu yanlış anladık." ifadelerini kullanan M.Halistin Kukul'un yazısının tamamı
şöyle devam ediyor