Nükte, parlak zekâların ufuk açan, en dar zamanlarda çıkış yolu bulan, gerginlikleri yumuşatırken dili ile karşısındakini incitmeden dövme sanatıdır.
Bizde bilinen en eski nüktedan siyaset ve devlet adamıdır Keçecizâde. Fransa İmparatoru Üçüncü Napoleon, Fuat Paşa hakkında şöyle demiştir:
-Hiç bir konu yoktur ki, onu Fuat Paşa kadar zarif ve veciz anlatabilen bir diplomat dünyanın başka bir yerinde bulunsun.
Söz gelimi, “Girit Adası’nı kaça satarsınız?” diye sorarlar. Cevap gayet nettir:
-Aldığımız fiyata…
Çar I. Nikola, Keçecizade Fuat Paşa'ya takılmak için, Hz. Muhammed'in Miracından söz edip soruyor:
-Peygamberiniz gökyüzüne acaba hangi merdivenle çıktı, diye. Keçecizade cevabı yapıştırır:
-Hangi merdivenle olacak, sizin İsa'nın çıkarken geride bıraktığı merdivenle, der.
Büyükelçiliği döneminde İmparator III. Napolyon opera salonuna girerken, Keçecizâde Fuat Paşa'nın ayağa kalkmadığını görür ve protokol görevlisi memura der ki:
-Gidip sorun bakalım. Yoksa kendisini Kanunî'nin elçisi mi zannediyor?
Dönem, Kanuni’den yaklaşık üç yüz yıl sonrasıdır …
Keçecizâde'nin hançeri nükte olarak saplanır sözün sahibine:
-Hâşâ! Eğer ben Kanunî'nin elçisi olsaydım, kralınız, olduğum yere, benden izin almadan girebilir miydi?
Sadrazamlık döneminde muhaliflerinden biri, Babıali'nin genişletilip parke döşetilen caddesini över gibi yapması karşısında Fuat Paşa'nın cevabı hazırdır:
-Bize atılan taşlarla döşettik, der.
Bir toplantıda söz arasında “Dünyanın en güçlü devleti hangisidir” diye tartışılırken her kes kendi ülkesinin gücünden bahseder.
Fuat Paşa:
-Şu an en güçlü devlet Devlet-i Aliye-i Osmaniye'dir, deyince oradakiler şaşırırlar ve kahkahalar eşliğinde şöyle derler:
-Hadi canım sen de Fuat Paşa, senin devletin şu anda Avrupa’nın hasta adamıdır. İçerideki bütün unsurlar bağımsızlık için ayaklanmış bulunuyor, devletiniz neredeyse yıkıldı yıkılacak! Bizimle dalga mı geçiyorsun yoksa?
-İyi ya işte, ben de tam tamına onu demek istiyorum size. Osmanlı şu anda Hasta Adam durumundadır size göre. Üç yüz yıldır siz dışarıdan biz içerden yıkmak için çalıştığımız halde hâlâ sapasağlam ayakta durmaktadır. Bu sebeple bu gün de dünyanın en güçlü devleti Osmanlı Devleti’dir.
Dışarıdakilerin sırt sıvamasıyla şımaran içimizdeki gönlü kapkara azınlık yine boş durmuyor. Öyle ki son dönemde dışarıyla karşı karşıya geldiğimiz gerginliklerde sanki o devletlerin içimizdeki görevlileri gibi davranan vatandaş görünümlüler var.
Ne zaman silkinmeye kalksak kendi hastalıklı ruhlarının yangınını toplumumuzun moral değerlerini yıpratmak için tutuşturanlar boş durmuyorlar yine. Pervasızca saldırıyorlar her koldan.
Belirtmesek de onların zekâ seviyelerini gönüllerinin vitrini olan dillerinden tespit ediyoruz.