Tarih boyunca bütün medenî gelişmeler, kitaplar sâyesinde olmuştur. Her kimdi, bunun aksini söylemeye kalkışır, onun insanîlikten nasibi kıt olması gerektir. İnsanı, ilme, san’ata ve güzel ahlâka sevkeden eserler, dâima baştâcı edilmeli ve geleceğimiz bunlarla şekillenmelidir.
Bugünkü ‘Kitap Dünyası’nda, gazeteci yazar Ergun Göze’nin “İçimizden 30 Kişi” ve Prof. Dr. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Beş Şehir” isimli kitabından kısaca söz edeceğiz. Ümit ederim ki, faydalı oluruz!..
İÇİMİZDEN 30 KİŞİ
“Meşhurların Son Sözleri, Peygamber Efendimiz ve Dört Halifesi, Çar Tabancası, Üniversite Dosyası, Peyami Safa Nazım Hikmet Kavgası, Mukayeseli İslâm Tarihi Kronolojisi, Peyami Safa, Theodor Herzl’in Hâtıraları ve Sultan Abdülhamit, Kuğunun Son Ötüşü...” gibi pek çok esere imza atan gazeteci yazar Ergun Göze, Türk fikir ve san’at hayatına damgasını vurmuş şahıslarla yaptığı mülâkatlarını da “İçimizden 30 Kişi” adlı eserinde toplamıştır.
Herbiri, bir başka mevzûda hârika görüş ve tahlillerle karışımıza çıkan bu şahsiyetlerin herbir cevabında, fikir dünyamızı geliştirecek çok değerli unsurlar mevcuttur. Bu şahısların isimlerini takdîm ettiğimde, ne kadar haklı olabileceğime kanaat getireceğinizden ve onların bu değerli fikirlerine ulaşmakta acele edeceğinizden eminim.
Ergun Göze’nin, kendisiyle mülâkat yaptığı bu fikir adamlarının isimleri, eserdeki sıra ile, şöyledir: “Cemil Meriç, Prof. Faruk Kadri Timurtaş, Prof. Dr. Ahmet Kılıçbay, Prof. Dr. Mehmet Kaplan, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Metin Erksan, Prof. Dr. Muharrem Ergin, Prof. Dr. Ayhan Songar, Münevver Ayaşlı, Prof. Dr. Feridun Ergin, Emel Esin, Neslişah Osmanoğlu, Prof. Dr. Oktay Aslanapa, Bir Genç Konuşuyor, Reşat Ekrem Koçu, Kemal Varol, Ekmeleddin İhsan, Prof. Dr. Osman Turan, Ekrem Hakkı Ayverdi, Sait Bilgiç, Prof. Dr. Lütfü Ülkümen, Arif Nihat Asya, Uğur Derman, Prof. Dr. Cengiz Uluçay, Prof. Dr. Fahir Armaoğlu, Hüseyin Sadeddin Arel, Prof. Dr. Recep Doksat, Prof. Dr. Turan Yazgan, Necip Fazıl Kısakürek, Agâh Oktay Güner, Necmi Tanyolaç...
Birçoğu âhirete intikal eden bu değerli kişilerin fikirleriyle hemhâl olmanın lezzetini târif edemem!..
BEŞ ŞEHİR
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bu eseri, benim nezdimde, sahasında yazılmış bir ‘şaheser’dir. Tanpınar’ın fevkalede edebî üslûbu, târih sosyolojisi ve millî kültürle kaynaşınca ortaya böyle mükemmel bir eser çıkıyor.
Aynı zamanda şâir, deneme yazarı, hikâyeci, romancı, edebiyât târihçisi ve siyâsetçi olan Tanpınar, öğretim üyeliğinden gelen titizliğiyle böyle bir edebî şahesere imza atmıştır. Türkçe’ye hâkimiyetindeki mükemmellik ve millî kültür değerlerimize olan âşinâlığı ve kuvvetli bağlılığı, bunda müessir olmuştur.
BEŞ ŞEHİR’de, Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul illerimiz ele alınmakta, bu şehirlerimiz târihî hüviyetleriyle doyumsuz ve cezbedici bir edâyla anlatılmaktadır.
BEŞ ŞEHİR’in ÖNSÖZ’ünde, yazar şöyle demektedir: “Beş Şehir’in asıl konusu, hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır. İlk bakışta birbiriyle çatışır görünen bu iki duyguyu sevgi kelimesinde birleştirebiliriz. Bu sevginin kendisine çerçeve olarak seçtiği şehirler, benim hayatımın tesadüfleridir. Bu itibarla, onların arkasında kendi insanımızı ve hayatımızı, vatanın manevî çehresi olan kültürümüzü görmek daha doğru olur.”
Bu beş şehrimizin nezdinde, bütün Anadolu’yu hattâ Türk Dünyâsı’nın mânevî havasını koklamak ve yakalamak istiyorsanız, size, büyük bir keyifle okuyacağınız bir eser tavsiye ediyorum.
Sakın, kimse demesin ki, sâdece bunlar mı? Elbette ki, hayır!..Bunların ardından Sivas yazıldı, Amasya yazıldı...Aklıma gelenlerden birkaçını daha sıralayayım: T(ı)rabzon, Manisa, Diyarbakır, Mardin, Edirne, Şanlıurfa, Samsun, Tokat, Kayseri ve daha niceleri yazılmalı!..