Nasrettin Hoca'ya atfedilmiş o kadar çok fıkra ve hikayeler var ki bunlardan bir kısmı yaşanmışsa da diğer bir kısmı da uydurulmuştur. Ancak tamamına yakınından alacağımız çok dersler vardır.
Nasreddin Hoca'ya yapılan sataşmalar bir türlü tükenip bitmezmiş. Akşehirliler bir gün Hoca'ya sormuşlar:
- Hocam, senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir aslı var mıdır?
Hoca'nın böyle bir iddiası elbette yokmuş, ama bir kere soruldu ya, cevap vermiş:
- Her halde öyle olmalı.
- Böyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hoca madem kabullendin, göster bir mucize de görelim!
- Pekala, şimdi size bir numara yapalım.
Nasrettin Hoca, karşısında durmakta olan çınar ağacına seslenmiş:
- Ey ulu çınar, çabuk yanıma gel!
Çınar ağacından ses çıkmayınca, Hoca da ağacın yanına gitmiş. Akşehirliler başlamışlar gülmeye:
- Ne oldu Hoca? Ağacı getiremedin, kendin oraya gittin!
Hoca demiş ki:
- Bizde kibir yoktur; dağ yürümezse, abdal yürür.
Nasreddin Hoca'ya yapılan sataşmalar bir türlü tükenip bitmezmiş. Akşehirliler bir gün Hoca'ya sormuşlar:
- Hocam, senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir aslı var mıdır?
Hoca'nın böyle bir iddiası elbette yokmuş, ama bir kere soruldu ya, cevap vermiş:
- Her halde öyle olmalı.
- Böyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hoca madem kabullendin, göster bir mucize de görelim!
- Pekala, şimdi size bir numara yapalım.
Nasrettin Hoca, karşısında durmakta olan çınar ağacına seslenmiş:
- Ey ulu çınar, çabuk yanıma gel!
Çınar ağacından ses çıkmayınca, Hoca da ağacın yanına gitmiş. Akşehirliler başlamışlar gülmeye:
- Ne oldu Hoca? Ağacı getiremedin, kendin oraya gittin!
Hoca demiş ki:
- Bizde kibir yoktur; dağ yürümezse, abdal yürür.