Türkiye’nin yetiştirdiği,Türk Dünyâsı’nın önde gelen kıymetli ve güzide şâir ve yazarlarından Yavuz Bülent Bâkiler , diğer kitaplarında da olduğu gibi,yine,tevâzû ve nezâket numûnesi olarak “Azerbaycan Yüreğimde Bir Şahdamardır “ adlı beş yüz elli iki sayfalık “ ŞAHESERİ” ni “M.Halistin Kukul kardeşimin şâir yüreğine Azerbaycan nakışları! “ (l2.l0.2009 )diyerek göndermek lütfunda bulundular.
Elbette ki, sözünü ettikleri bu “ yürek “ , her biri birer inci değerindeki his ve düşüncelerindeki sesi hissedecek ve hissesine düşeni alacaktır/almıştır.
Bundan evvel neşrettiği Duvak,Yalnızlık,Seninle,Harman…gibi şiir ve Üsküp’ten Kosova’ya,Türkistan Türkistan, Aşık Veysel, Elçibey ,Mehmet Akif’te Çağdaş Türkiye İdeali,Sözün Doğrusu 1-2, Gidenlerin Ardından,Arif Nihat Asya’nın Sevgi Mektupları,Arif Nihat Asya İhtişamı…gibi nesir kitaplarıyla da Türk Dünyâsı edebiyatı içersinde büyük alâkaya mazhar olan Yavuz Bülent Bâkiler’in bu eseri de inanıyorum ki,onların fevkinde bir alâkayla karşılanacak ve rağbet görecektir.
Bâkiler’in eserlerinin hemen hemen hepsinde tespit edebildiğim bir hususiyet vardır:Bâkiler,alelâde-gündelik sevinç ve üzüntülerini,şahsî emellerini , bir benlik hırsı ile mevzû yapmıyor.O; sevinç ve üzüntülerini dâimâ , “millî olan mevzûlara” taşıyor.O’ndaki bütün sevinç ve üzüntüler âdetâ bir “hırs” hâlinde millî şuûrun bir tezahürü olarak ortaya konuluyor ve terennüm ediliyor.Yâni,sevinçlerini de üzüntülerini de hep yapıcı-inşâcı ,yol gösterici ve yol açıcı olarak takdîm ediyor. Yazının Devamı
Elbette ki, sözünü ettikleri bu “ yürek “ , her biri birer inci değerindeki his ve düşüncelerindeki sesi hissedecek ve hissesine düşeni alacaktır/almıştır.
Bundan evvel neşrettiği Duvak,Yalnızlık,Seninle,Harman…gibi şiir ve Üsküp’ten Kosova’ya,Türkistan Türkistan, Aşık Veysel, Elçibey ,Mehmet Akif’te Çağdaş Türkiye İdeali,Sözün Doğrusu 1-2, Gidenlerin Ardından,Arif Nihat Asya’nın Sevgi Mektupları,Arif Nihat Asya İhtişamı…gibi nesir kitaplarıyla da Türk Dünyâsı edebiyatı içersinde büyük alâkaya mazhar olan Yavuz Bülent Bâkiler’in bu eseri de inanıyorum ki,onların fevkinde bir alâkayla karşılanacak ve rağbet görecektir.
Bâkiler’in eserlerinin hemen hemen hepsinde tespit edebildiğim bir hususiyet vardır:Bâkiler,alelâde-gündelik sevinç ve üzüntülerini,şahsî emellerini , bir benlik hırsı ile mevzû yapmıyor.O; sevinç ve üzüntülerini dâimâ , “millî olan mevzûlara” taşıyor.O’ndaki bütün sevinç ve üzüntüler âdetâ bir “hırs” hâlinde millî şuûrun bir tezahürü olarak ortaya konuluyor ve terennüm ediliyor.Yâni,sevinçlerini de üzüntülerini de hep yapıcı-inşâcı ,yol gösterici ve yol açıcı olarak takdîm ediyor. Yazının Devamı