Bayrak; bir milletin, şerefi, bütün benliğini nesilden nesile naklederek temsil eden sembolüdür.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın üçüncü maddesi şöyledir: "Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır."
Bu bayrak, "ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün" olan "Türkiye Devleti"nin sembolü olduğuna göre, O'nun adı, Türk Bayrağı'dır. Çünkü; yine Anayasa'ya göre, bu milletin adı Türk Milleti'dir. Anayasa'da kullanılan bütün yetkiler "Türk Milleti adına"dır.
O hâlde; Türk Bayrağı, Türk Milleti adına, -birinci derecede- yetki kullanması gerekenler tarafından korunmalıdır değil mi?
Başbakan diyor ki / demişti ki: " Ulus'ta bayrakla dolaşmak kolay, Hakkari'de niye Türk bayrağıyla dolaşamadın?"
Bu söz, kime söylenirse söylensin, söyleyenin "mes'uliyetinde olan koruma/ korunma" zedelenmiştir.
Meselâ; buna, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 104. Maddesi'ndeki : "Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir." hükmüne göre, Cumhurbaşkanı, bir müdâhalede bulunmuş mudur? Bulunmamalı mıdır? Niçin bulunmamıştır? YAZININDEVAMI