Medine’de Hazreti Muhammed’in Mekke’de de Allah’ın misafirisiniz, ifadesi çok ağır bir yük yüklüyor söyleyenlere. İfadenin altından kalkacak sorumlu, insaflı ve vicdanlı yürek aramak yerine bu işi bir sisteme bağlayıp adeta mutlaka yapılması gereken bir görev olarak görmek gerekiyor: Kastettiğimiz şey Medine’de mutlaka ve mutlaka Sultan 2. Abdulhamit’in hatırası Amberiye Mescidi ve çevresini ziyaret etmek gereğidir.
Maalesef Diyanet İşleri Başkanlığına yazdığımız resmi dilekçeden olumlu bir cevap alamadık. Ne zaman şu Dünyaya “millet” olarak bakamayı öğreneceğiz?
Önce istasyonun nerede olduğunu açıklayalım:
Mescidi Nebi’nin 6-7 numaralı avlu girişi kapılarına yaklaşık 8-900 metre kadar mesafededir. Söz konusu 6-7 numaralı ana giriş kapıları önünde güney batı yönündeki bitişik park alanı içinde bulunan Ebubekir, Ali ve Gamame Mescitleri bizi Asrı Saadet’e kadar götürüyor. Gamame Mescidi’nin karşısında solda köşede Suudi Post teşkilâtı bürosu vardı. O hizadan güneybatıya doğru 700 metre kadar yürünecekti. Güney batı yönüne doğru cadde üzerinden sağa sola sapmadan direk yürüdüğünüzde 500 metre kadar sonra sağ kanatta bir kilimalı alt geçit sizi bekler. Alt geçide girip de kavurucu sıcaktan kurtulup kilimalı alt geçt zemininde 100 metre kadar yürüdükten sonra merdivenlerden yukarı çıktığınızda Amberiye Mescidi’ni 300 metre kadar ileride görebilirsiniz. Ancak oraya kadar gitmeden sizi hemen çıkış merdivenine neredeyse bitişik olan eski cumbalı Medine evlerinin e anladığımız kadarıyla surların bulunduğu tarihi bir sokak karşılar. Bu sokağı da ziyaret etmelisiniz.
Biz mübarek topraklarda ibadet etmek kadar kalan zamanlarda tarih, coğrafya, kültür ve insanbilimçalışmanın altın bir fırsat olduğunu düşünenlerdeniz. Hele hele söz konusu olan Sultan Abdülhamit ise.
İşte bu sokakta nelerin yok edildiğini, nelerin de geri kaldığını adeta arkeolojiilmi konusu olan Osmanlıyı buluyoruz. Samimiolarak itiraf etmeliyimki şu yazıyı yazarken çektiğim fotoğraflara bakarken Hazreti Muhammed’in ruhaniyetini hissetmemek mümkün değil bunu anladım. Burası Ravzai Mutahhara değildir. Ravzai Mutahhara’ya yaklaşık 1 km. güney batıda konuşlanmış tren istasyonudur. Böylesine ruhlara işleyen yerin ziyaretinin Diyanet İşleri hac, umre dairesinin resmi programında kayıtlı olmamasını hiçbir şekilde kabullenemiyorum.
İki günde üç defa gittim doyamadım. Üçüncü gidişimde cami açıktı ve içine girebildim.
1. Haziran.2018 Cuma günü sabah namazından sonra camiyi bir saat süren bir maceradan sonra aradım buldum. Yarım yamalak Arapça ile hayatında ilk defa gittiğiniz bir kentte yer aramak nedir onu da yaşadım.
Sabah saat 4.40 da namazdan sonra bir önceki gün otobüsten gördüğüm tren istasyonuna doğru hareket ettim. Yanımda tek güvencem ayaklarımdaki kuvvet ve Arapça sözlük idi. 7A kapısından 1-2-3 numaralı kapılara doğru yürüyüp güneye döndüm. Tam tersi yöne gitmişim. evriye polise sordum. Eyne Medine mahatta? Medine istasyonu nerede? diye sorunca o bana cenup garbi güney batı dedi. İnsanları ciddiye almadıkları için inanmadım şimal şarki kuzey doğu sanmıştım. Bilal Mescidi’ne doğru yürüdüm. Bilâl Mescidi önündeki 3 gidiş gelişli yoldan doğuya doğru gidersem bulacağımı sanıyordum. 200 metre kadar ileride doğu yönünde Ali Bin Ebi Talib caddesi yazan tabelanın arkasında köşede Merkezi Esafil (Saudi Red Crescent Authority) yazan binaya girdim.Burası Sağlık Acil Yardım Servisi idi.
Portatif bir bina idi bazı görevliler yerde halı üzerinde yatıyordu. Yarım yamalak İngilizce Arapça karşılık sordum.
Ali Türkistany adlı dedesi Uygur Türkü olup burada vatandaş olmuş bir görevli bana 10 dakika sonra görevi bitince getireceğini söyledi . bekledim taksiye atıp beni yaklaşık 3 km. güneybatıya, doğru yöne götürdü ve istasyonun önünde bıraktı. Marmara Otel’e yaklaşık 800 metre mesafede idi. Diyanetin sorumlu rehberleri gurupları peşpeşe getirip izah ediyorlardı. Bizim rehberler ise bu işi üstlenmediler. Gece 4.40-sabah 8.20 arasında sonu hoş biten bir gezi oldu.
Sabah saat sekize kadar gezdim alanda. Yüzlerce fotoğraf çektim. Sultan Abdulhamit’i yüreğimde hissettim. Ruhu için dua ettim.
Amberiye Mescidi Cuma günü kapalıymış. Cami kapalıydı. Aynı gün tekrar geldim.
Alanda Amberiye Mescidi, Medine tren istasyonu ana gar binası (şimdi müze) ana gar binası alanında bulunan Sukya Mescidide var.Ayrıca yol üzerinde mutlaka görülmesi gereken bir yer daha var. Eski Medine evlerinin bulunduğu sit alanı olan sokak .
Kilimalı alt geçitten çıkınca hemen sağ kanatta kalıyor. İstasyon alanı tarihi duvarla çevrili ve Alsoqya District Hayya yazıyor.Yürüme 40 dakika kadar vakit aldı dört tarafını dolanmak. Çok geniş bir alanda kurulu tahmini yaklaşık 3 kilometre uzunluğunda 200 metre genişliğinde dikdörtgen bir alanı kaplıyor. İstasyon binasının Al Madina Al Munawwara Antiquites Office Mektebil Asar Bimintıkatıl medinetul Munawwara
Mathaf Medinetul Munawwara. Al Madina Al Munawwarah Museum alan önündeki büyük tabelada yazar. Anlamları şöyle kısaca; Medine Tren İstasyonu. Medine Müzesi.
Madina Museum Cuma günleri kapalı Cumartesi Perşembe arası 8-4 ile 5-10 arası açıktır diye tabelasında yazıyordu. Giriş kapıları üzerinde Bevvabetu rakam 4 gibi yazılar da var.
Amberiye camisinin olduğu yerde Al Meghaislah Disrtrict Arapçası hayy) yazıyor.
Eski Medine evlerinin bulunduğu sokakta Hayyı Sukya yazıyor tabelada. Mahallerin adları olup Sukya Mescidi Peygamberimizin mucizesine şahit olmuş küçücük bir mescit olarak müze alanı yani istasyon içerisinde bulunmaktadır.