Artık arkadaşlıklar, ilişkiler hatta siyasal örgütlenmeler internet üzerinden gerçekleşiyor.
Aşklar, dostluklar, düşmanlıklar internette yaşanıyor.
İnternet üzerinden yayınlanan kaset ve görüntüler siyasi liderleri emekli ediyor, bilgi ve belgeler, kurulan örgütlenmeler dikta rejimlerini sarsıyor,..
İdareleri altındaki toplumlara her türlü baskıyı uygulayan liderler internet ve sosyal ağlar karşısında çaresiz durumdalar.
İnsanı hiçe sayan yönetimler internette sosyal ağlar üzerinden oluşturulan muhalefetleri bastıramıyor.
**
Sosyal paylaşım ağları çağımızın toplumsal muhalefetinin vurucu gücü haline geldi.
Sosyal ağlar iktidarlara karşı muhalefet araçlarından biri. İktidar karşıtı hareketlerin toplumsallaşmasında sosyal ağlar belirleyici.
İnternette örgütlenen insanlar oluşturdukları propaganda ile taraftar bulabiliyor, muhalefet hareketleri oluşturarak yönetimleri tehdit ediyor.
İnsanoğlu kendisini önemsemeyen “Firavun”lara karşı internet üzerinden başkaldırıyor.
Sosyal ağlar iktidarı elinde tutan anti demokratik yönetimlere karşı sesini duyurmak isteyenlerin gözde mekânları.
Gerçek hayatta kendilerini ifade etme şansı bulamayan, seslerini duyuramayan kitleler sosyal paylaşım sitelerinde bir araya gelerek oluşturdukları organizasyonlarla bu yönetimlere adeta kafa tutuyor hatta bu tepkileri sokağa taşıyabildikleri ölçüde yönetimleri sallıyorlar.
**
Burada oluşan birliktelikler sokağa taşındığında karşımıza Tunus ve Mısır’da yaşananlar çıkıyor.
Ortadoğu’nun yıllanmış diktatörleri sosyal ağlar karşısında çaresiz.
İnternette oluşan muhalefet artık isyan ve ihtilal hareketlerine öncülük ediyor.
Tunus ve Mısır’da yaşananlar internette sosyal ağlar üzerinden kurulan iletişim ve örgütlenmenin gücünü, bu gücün toplumsallaşarak önünde durulamaz hale geldiğini bütün dünyaya göstermesi açısından önemli.
**
Türkiye’de yaygın kullanılan( her ne kadar daha çok arkadaşlık kurmak için kullanılsa da) internet bizde de yavaş yavaş toplumsal örgütlenmenin, etkin muhalefetin adresi Omaya namzet…
18 milyon Türk internet kullanıcısı ortalama ayda 30 saat internette vakit geçiriyor.
Bunların neredeyse % 80’i sosyal ağları kullanıyor.
Gerçek hayatta bir araya gelme fırsatı bulamayan bu insanlar internette sosyal ağlar üzerinden birbirleri ile temas kuruyor, görüşlerini paylaşma imkânı buluyor, kendileri gibi düşünen insanlarla saatlerce sohbet ediyor, yazışıyor.
İnsanlar organizasyon çağrılarını, davetlerini sosyal ağlar üzerinden yapıyorlar.
Liderler siyasal mesajları facebook ve twitter üzerinden topluma ulaştırmaya başladılar.
Kontrol altına alınmış medyaya karşı sosyal medya güçlü bir alternatif haline dönüşüyor.
Başlarda aşağılanan sanal gerçeklik siyasal ve sosyal realite haline geliyor.
Yunanistan’da yaşanan öğrenci hareketleri, Tunus ve Mısır’da yaşananlar internet ve sosyal medyanın gücünü reddedilemez şekilde ortaya koyuyor.
Siyasal iktidarların denetimindeki büyük medyanın oto kontrolü sosyal medya ağları sayesinde deliniyor.
Siyasal eylemler sosyal ağlarda örgütleniyor. Bütün dünyaya bu ağlar üzerinden ulaştırılıyor.
Sosyal ağlar insanları bir araya getirdiği gibi bu insanların aynı amaç doğrultusunda teşkilatlanmasına da zemin hazırlıyor.
Bir anlamda sosyal medya geleneksel medyaya sosyal ağlar baskıcı idarelere meydan okuyor.
Toplumsal muhalefetin adresi değişiyor.
Her ne kadar siyasi partilerimiz bu gerçeğin farkında olmadan güncelliği kaybolan parti siteleri ile internette yer alsalar da yakın gelecekte internet Türkiye’de de iktidar ve muhalefet partilerinin daha yoğun faaliyet gösterdiği bir alan haline gelecektir diye düşünüyorum.
Buradan hareketle kullanıcılarının neredeyse tamamı gençlerden oluşan internet ve sosyal ağlar gücünü fark edecek siyasi partileri beklemektedir.
Medyası kontrol altına alınmış, besleme yazarlardan oluşan geleneksel medyaya ciddi bir alternatif oluşturma imkânına sahip internete yatırım yapmak demek geleceğe yatırım yapmak anlamı da taşımaktadır.
Gelecek internettedir…