* * *
Zafer Çağlayan’ın, Rıza Sarraf’ın uçağıyla umreye gittiği ve Azeri kökenli genç işadamının kendisine 700 bin lira değerinde bir saat hediye ettiği, internete yansıyan kayıtlardan ve fezlekedeki notlardan biliniyor.
* * *
Sözcü okurları ise eski bakanın, başta Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere kamudan büyük inşaat ihaleleri alan Nata Holding’in sahibi Namık Tanık’ın özel uçağıyla geldiği Bodrum’da, bir hafta süreyle yat keyfi yaptığını, bu köşede yer alan özel haberle öğrendi.
Zafer Çağlayan, Namık Tanık’ın yatındaki beleş tatil keyfinin ardından yine Nata Holding’in uçağıyla Ankara’ya dönmüştü!
* * *
Bilmem dikkatinizi çekti mi?
9 Ocak 2014 tarihli bazı gazetelerde, eski siyasetçilerden Mehmet Ağar ile yine Azeri kökenli işadamı Mübariz Mansimov’un (Gurbanoğlu) cezaevindeki bakan çocuklarını ziyaret ettiklerini duyuran bir haber yer aldı.
Mehmet Ağar’ı hepimiz tanıyoruz.
Siyaset yaptığı yıllarda veya bürokrasideki görevleri sırasında tanıdığı arkadaşlarının oğullarını ziyaret etmesinde yadırganacak bir durum yok.
Mansimov’a gelince…
Mübariz Mansimov, yüzlerce gemiden oluşan dev bir petrol taşımacılığı filosunun sahibi.
Ayrıca ülkemizde turizmden sağlık sektörüne, marinacılıktan inşaat işlerine kadar çok
farklı alanlarda yatırımlarıyla dikkat çeken ve dünyanın en zenginleri arasında yer alan bir işadamı.
Mansimov’un bu özellikleri nedeniyle, yakın zamana kadar ekonominin dümenindeki Zafer Çağlayan’ı tanımasını, hatta oğlunu cezaevinde ziyaret etmesini de pek yadırgamamak gerekiyor.
Ammaaaa…
Bu tanışıklığın yeni öğrendiğimiz öyle bir boyutu var ki, onu doğal kabul edip, üzerinde durmamak mümkün değil!
O da şu:
17 Aralık operasyonundan kısa bir süre önce, o sırada bakan olan Zafer Çağlayan, Mansimov’un özel uçağına atlıyor ve Amerika’ya uçuyor.
Amerika seyahatinin nedeni konusunda rivayet muhtelif.
Bu özel seyahatin gazetecilik açısından önemli olan tarafı ise niçin Mansimov’un uçağıyla yapıldığı… Ayrıca bunun karşılığında bir ücret ödenip ödenmediği…
Yazı için bilgisayarın başına geçmeden önce, sorumlu gazetecilik anlayışım gereği hem Zafer Çağlayan’ın Meclis’teki sekreterini ve danışmanı Erdinç Bey’i, hem de Mübariz Mansimov’un Palmali Holding’deki asistanı F. Guiliyeva’yı arayıp, bu soruları yönelttim.
Ama tıpkı “Eski Bakan Zafer Çağlayan’ın Sponsorlu Yat Keyfi” haberinde olduğu gibi Çağlayan’dan bir cevap alamadım!
Gazetemizin baskıya girdiği saate kadar, Mansimov’un Palmali Holding’inden de bir ses seda çıkmadı.
Ben de eve gitmek üzere gazetemden ayrılırken, “Ne beleşçi bakanmış şu Zafer Çağlayan!” diye düşünmekten kendimi alamadım!
Sizce de öyle değil mi?