MHP martta yapılacak yerel seçimler öncesinde adaylarının bir bölümünü ilk açıklayan parti oldu. Bahçeli adayları ile yerel seçim stratejisini de büyük ölçüde ortaya koydu. Seçim stratejisinin ana omurgasını, kendi parti tabanını muhafaza etme, diğer bir deyişle tabanını kemikleştirme hedefi oluşturuyor.Mahalli idareler seçimlerinde MHP tabanından diğer partilere büyük oy geçişleri beklenmemeli. İstanbul ve İzmir adayları açıklanmadan böyle bir değerlendirme erken bulunabilir ancak İstanbul ve İzmir adayının da bu kritere göre belirleneceği aşikâr. İstanbul milletvekillerinden Meral Akşener ya da Celal Adan MHP'den büyükşehir belediye başkan adayı gösterilirse kimse şaşırmasın.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, özellikle referandum sürecinde parti tabanı ile parti tavanı arasında ortaya çıkan kopuşu belli ki gördü. 2011 seçimlerine yaralı giren, merkez sağdan gelen adaylarla takviyeye giden Bahçeli, seçimden sonra da tabanının büyük bir bölümünü oluşturan ülkücülerle parti yönetimini barıştırma yönünde adımlar attı. MHP, özellikle tabanından isimlerin parti aleyhine çalışmalarının, aleyhe çalışmasa da hiç çalışmamasının kendisine kaybettirdiğinin farkına vardı. Özelikle son kongre ile başlayan dönem, MHP'nin kendi iç kamuoyunda "yaraları sarma" dönemi olarak adlandırılıyor.
Ete kemiğe bürünmüş hali
Tuğrul Türkeş'e partinin kapılarının açılmasının ardından, 2002 seçimlerinden sonra partiden uzaklaştırılan Şefkat Çetin'in önce genel başkan danışmanı, kongreden sonra da teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı olarak genel merkeze dönüşü bu manada "ülkücü açılımın" ete kemiğe bürünmüş hali denilebilir. Sadece Şefkat Çetin değil, son kongrede Abbas Bozyel'den Erdem Karakoç'a, İbrahim Çiftçi'den Salih Dilek'e kadar çok sayıda Ülkü Ocakları kökenli isime Merkez Yönetim Kurulu'nda yer verilerek ülkücülerin parti yönetiminde temsiliyet gücü artırılmıştı.
Transfer, ithal aday yok
Bahçeli, yerel seçimlerde Balıkesir, Manisa, Osmaniye gibi illerde aday değişikliğine gitmeyip, mevcut belediye başkanları ile devam etmeyi tercih etti. Diğer illerde ise dışarıdan transferler, ithal aday yerine daha çok "ülkücü" kimliği ile öne çıkmış isimlere yöneldi. İl ve ilçe teşkilatlarının mutabakatını aradı. Mesela, Trabzon'da kongrede Bahçeli'nin rakibi olan Koray Aydın'ın da görüşü adaylar üzerinde belirleyici oldu. Adana'da Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Mersin'de Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ilçe belediye başkanlıklarından büyükşehire taşındı. Ankara'da Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Aydın'da Meclis İdare Amiri Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, Refahyol Hükümeti'nin Emniyet Genel Müdürü ve eski Milletvekili Kemal Çelik Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterildi. Ülkücü tabanın yakından tanıdığı, eski milletvekili Cemal Enginyurt Ordu'da, milletvekili Alim Işık Kütahya'da, Lütfü Karabatak Aksaray'da, Cemal Akın Bartın'da, İdris Aydın Bayburt'ta, Orhan Erzurum Giresun'da, Mustafa Canlı Gümüşhane'de, Hasan Mısırlıgil Kilis'te "ülkücü aday" tercihinin birer yansıması.
Ülkücüleri aktive edecek
Bahçeli'nin bu stratejiyle, referandumda tamamen sahadan çekilen, genel seçimlerde ise kısmen sahada olan ülkücüleri yerel seçimde tam kadro sahaya indirip, parti için aktif çalışır hale getirmeyi amaçladığı çok açık. Böylelikle oy kaybı riskini minimize etmeyi düşünüyor. 2007 seçimlerinde daha çok ulusalcılığa yelken açan MHP, Tuğrul Türkeş'in besmele ile açtığı kongreden sonra Kilimli'den gösterilen başörtülü belediye başkan adayı Hülya Akdeniz'le de manevi değerlerle bir sorunu olmadığı mesajı verecek.
Bütün bunlarla birlikte Bahçeli, yerel seçimlerden en azından genel başkanlık koltuğunu koruyarak çıkacaktır. MHP'nin 2015 genel seçimlerine olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde Devlet Bahçeli'nin genel başkanlığında gideceğinin netleştiği de daha bugünden söylenebilir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, özellikle referandum sürecinde parti tabanı ile parti tavanı arasında ortaya çıkan kopuşu belli ki gördü. 2011 seçimlerine yaralı giren, merkez sağdan gelen adaylarla takviyeye giden Bahçeli, seçimden sonra da tabanının büyük bir bölümünü oluşturan ülkücülerle parti yönetimini barıştırma yönünde adımlar attı. MHP, özellikle tabanından isimlerin parti aleyhine çalışmalarının, aleyhe çalışmasa da hiç çalışmamasının kendisine kaybettirdiğinin farkına vardı. Özelikle son kongre ile başlayan dönem, MHP'nin kendi iç kamuoyunda "yaraları sarma" dönemi olarak adlandırılıyor.
Ete kemiğe bürünmüş hali
Tuğrul Türkeş'e partinin kapılarının açılmasının ardından, 2002 seçimlerinden sonra partiden uzaklaştırılan Şefkat Çetin'in önce genel başkan danışmanı, kongreden sonra da teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı olarak genel merkeze dönüşü bu manada "ülkücü açılımın" ete kemiğe bürünmüş hali denilebilir. Sadece Şefkat Çetin değil, son kongrede Abbas Bozyel'den Erdem Karakoç'a, İbrahim Çiftçi'den Salih Dilek'e kadar çok sayıda Ülkü Ocakları kökenli isime Merkez Yönetim Kurulu'nda yer verilerek ülkücülerin parti yönetiminde temsiliyet gücü artırılmıştı.
Transfer, ithal aday yok
Bahçeli, yerel seçimlerde Balıkesir, Manisa, Osmaniye gibi illerde aday değişikliğine gitmeyip, mevcut belediye başkanları ile devam etmeyi tercih etti. Diğer illerde ise dışarıdan transferler, ithal aday yerine daha çok "ülkücü" kimliği ile öne çıkmış isimlere yöneldi. İl ve ilçe teşkilatlarının mutabakatını aradı. Mesela, Trabzon'da kongrede Bahçeli'nin rakibi olan Koray Aydın'ın da görüşü adaylar üzerinde belirleyici oldu. Adana'da Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Mersin'de Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ilçe belediye başkanlıklarından büyükşehire taşındı. Ankara'da Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Aydın'da Meclis İdare Amiri Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, Refahyol Hükümeti'nin Emniyet Genel Müdürü ve eski Milletvekili Kemal Çelik Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterildi. Ülkücü tabanın yakından tanıdığı, eski milletvekili Cemal Enginyurt Ordu'da, milletvekili Alim Işık Kütahya'da, Lütfü Karabatak Aksaray'da, Cemal Akın Bartın'da, İdris Aydın Bayburt'ta, Orhan Erzurum Giresun'da, Mustafa Canlı Gümüşhane'de, Hasan Mısırlıgil Kilis'te "ülkücü aday" tercihinin birer yansıması.
Ülkücüleri aktive edecek
Bahçeli'nin bu stratejiyle, referandumda tamamen sahadan çekilen, genel seçimlerde ise kısmen sahada olan ülkücüleri yerel seçimde tam kadro sahaya indirip, parti için aktif çalışır hale getirmeyi amaçladığı çok açık. Böylelikle oy kaybı riskini minimize etmeyi düşünüyor. 2007 seçimlerinde daha çok ulusalcılığa yelken açan MHP, Tuğrul Türkeş'in besmele ile açtığı kongreden sonra Kilimli'den gösterilen başörtülü belediye başkan adayı Hülya Akdeniz'le de manevi değerlerle bir sorunu olmadığı mesajı verecek.
Bütün bunlarla birlikte Bahçeli, yerel seçimlerden en azından genel başkanlık koltuğunu koruyarak çıkacaktır. MHP'nin 2015 genel seçimlerine olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde Devlet Bahçeli'nin genel başkanlığında gideceğinin netleştiği de daha bugünden söylenebilir.