Son senelerde, en çok muzdarip olduğum 'hâl' yalancılıktır.Bu sebepledir ki, son birkaç yazımda, mücâdele edilmesi gereken 'en mühim ahlâkî zaaf'ın yalancılık olduğunu yazma lüzûmunu hissettim.En tehlikeli yalan ne midir?Söyleyeyim: En tehlikeli yalan; 'saygı adına', bilhassa, alt makamdakilerin üsttekilere söyledikleri veya söylemedikleri / söyleyemedikleridir.Bu durum; 'ferdî yalan' olmaktan çıkıp, 'içtimâî yalan' hâline büründüğü için, en tehlikelidir. Çünkü; bunda, herkesin hakkına tecâvüz vardır.Bu yalanın içinde, hem korku, hem de menfaat bulunmaktadır. Hazîn ve ürkütücü olan da budur!"Aldatan bizden değildir" hadîs-i şerîfi hakîkatin sesi ise - ki, öyledir- ; mes'eleyi başka yerlerde tartışmanın da ne önemi olabilir!..Sakın ha: "Hangi tarzda aldatan?" diye sormayınız. Zîrâ; aldatmanın hangi türü olursa olsun, içinde zift gibi yalan bulunmaktadır.Adâletin de en büyük düşmanı yalancılıktır. Yalancılığın bulunduğu mekânda, âdîliklerin ve suflîliklerin her türlüsüne rastlamak mümkündür. YAZININ DEVAMI
Medya
24 Ekim 2015 - 13:38
Güncelleme: 24 Ekim 2015 - 13:45
Yalancılıkla Mücadele...
Son senelerde, en çok muzdarip olduğum 'hâl' yalancılıktır.
Medya
24 Ekim 2015 - 13:38
Güncelleme: 24 Ekim 2015 - 13:45