MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Türk Gençliği Büyük Kurultayı’nda’’ yaptığı konuşmada tüm dünyaya seslenerek şunları söyledi: "ABD Temsilciler Meclisi, terörist görmek istiyorsa, teröristi tanımak ve bilmek merakındaysa Ülkü Ocakları’na değil, yeni dost ve müttefiki yanaşmalarına bakmalıdır. Ülkü Ocakları’ndan terörist değil, terörizmin can düşmanı çıkar. Ülkü Ocakları’nda haydut değil, haydutlara dünyayı dar edecek inanmışlar yetişir. Almanya’dan ABD’ye kadar Ülkü Ocakları’yla kıyasıya uğraşanlar, küresel bir mesele haline getiren insanlık fukaraları duyun bu sesi, işitin bu salondan yükselen mesajı, açık açık söylüyorum, sizden korkan sizin gibi namert olsun. Sizden kaçınan, sizden çekinen sizin gibi çürüyüp gitsin. Davamızdan, hak bildiğimiz yoldan dönersek de gök girsin kızıl çıksın."
Kurt tuzaktan nasıl kurtulacağını değil, bedelini nasıl ödeteceğini, bu tuzağın hesabını nasıl soracağını düşünür
Milliyetçi-Ülkücü Hareket her zaman hedefe konulduğunu belirten MHP Lİderi, "Mücadele’de denize süpürdüklerimiz bir kez daha kıyılarımıza çıkmanın arayış ve amacındadır. Son Ülkücü düştüğü yerde kanını toprakla karıştırmadıkça, son neferimiz son nefesinde bile tamam demedikçe, son namlu sükût etmedikçe yastığımız mezar taşı, yorganımız toprak, bu can bu bedene dar olsun ki, Türkiye’nin diz çöktüğünü hiç kimse göremeyecektir. Boyun veririz, ama boyun eğmeyiz. Hani bir söz vardır ya, bizim rahat edemediğimiz yerde hiç kimse istirahat edemez.Varsayalım çakal sürüsü kurdu tuzağa düşürdü, fakat kurt tuzaktan nasıl kurtulacağını değil, bedelini nasıl ödeteceğini, bu tuzağın hesabını nasıl soracağını düşünür. Kışı geçiririz geçirmesine, ama yediğimiz ayazı asla unutmayız, unutturmayız." dedi.MHP Lideri Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından tertip edilen “Türk Gençliği Büyük Kurultayı”nda yaptığı kanuşma ile salonu salladı. Bahçeli'nin konuşmasından bazı paragraflar şöyle:- Milliyetçi-Ülkücü gençlik bu ahlakla yoğrulmuştur. Bu gençlik ki, Kerbela’da Yezid ile kazanmaktansa, Hz.Hüseyin ile şehit olmaya talip bir gençliktir. Firavunla bir olmaktansa, sonunu düşünmeden Hz.Musa’yla Kızıldeniz’e açılacak bir gençliktir. Kürşat’ın kırk çerisiyle Çin Sarayı’na baskın yapan yiğitlerin ahfadı bugün burada, adeta kıyamdadır. Davamız bir gönül hareketi, bir sevda hafızası, bir ecdad hatırasıdır. Bu davanın burcu olan Milliyetçi-Ülkücü gençlik ise, düşmeyecek kaledir, teslim olmayacak ahlak cephesidir.
Cevap sizdedir, söz sizdedir, karar sizindir
- Dikkat ediniz, tüm gözler üzerinizdedir. Tüm dikkatler size çevrilmiştir. Temkinli olmalısınız, tedbirli olmalısınız, sağduyulu ve soğukkanlı harekete mecbursunuz. Pusuya yatmışlar sizleri kolluyorlar. Pencere aralığından size bakıyorlar. Uyuyor musunuz, uyanık mısınız? Bunu analiz ediyorlar. Rehavette misiniz, tetikte misiniz? Bunu araştırıyorlar. Aciz misiniz, çevik misiniz? Bunu sorguluyorlar. Sefahatte misiniz, seferde misiniz? Buna bakıyorlar. Uçarı mısınız, ufuk sahibi misiniz? Bunu gözlüyorlar.Dağınık mısınız, hazır mısınız? Bunu merak ediyorlar. Cevap sizdedir, söz sizdedir, karar sizindir.
Yediğimiz ayazı asla unutmayız, unutturmayız!
- Son Ülkücü düştüğü yerde kanını toprakla karıştırmadıkça, son neferimiz son nefesinde bile tamam demedikçe, son namlu sükût etmedikçe yastığımız mezar taşı, yorganımız toprak, bu can bu bedene dar olsun ki, Türkiye’nin diz çöktüğünü hiç kimse göremeyecektir. Boyun veririz, ama boyun eğmeyiz. Hani bir söz vardır ya, bizim rahat edemediğimiz yerde hiç kimse istirahat edemez. Varsayalım çakal sürüsü kurdu tuzağa düşürdü, fakat kurt tuzaktan nasıl kurtulacağını değil, bedelini nasıl ödeteceğini, bu tuzağın hesabını nasıl soracağını düşünür. Kışı geçiririz geçirmesine, ama yediğimiz ayazı asla unutmayız, unutturmayız.
Bunlar ne öğrenci, ne de gençtir
- Boğaziçi Üniversitesi Rektörü’nün otomobiline yarı çıplak çıkıp üzerinde tepinen mahlûkatın Türk gençliğine mensup olması imkânsızdır. Üniversite kapılarında polise, öğretim üyelerine, üniversite yönetimine meydan okuyan, taş atan, ellerinde sopayla dolaşan, önüne gelene hakaretleri saydıran, kimi gördüyse sövüp sayan bir güruhun Türk gençliğini değil, hain planları temsil ettiği çok açıktır. Bunlar ne öğrenci, ne de gençtir. Bunlar Türkiye düşmanlarının üniversitelere sızdırmaya çalıştıkları nöbetçi ve niyeti karanlık taşeronlarıdır.
FETÖ’cülere, PKK’lılara da mikrofon verin!
- Gezi parkı olaylarında iç isyana kalkışan bunlardır. 6-8 Ekim olaylarında Türkiye’yi karıştırmak isteyen bunlardır. Terör örgütlerinin hücre evlerinde kanlı eylem planları yapan bunlardır. Duvarlara zulüm 1453’te başladı yazan soysuzlar bunlardır. PKK’nın, DHKP-C’nin, MLKP’nin tasması boğazlarına geçen bunlardır. Kopuklar, kaçaklar, çapulcular öğrenci falan değil, düpedüz şehir eşkıyasıdır. Grup kürsüsüne CHP ve HDP iltisaklı kebapçıyı çıkarıp sözüm ona bize nazire yapan, HDP’li bölücü kebapçıların gönlünü almak, gözüne girmek için bir zamanlar methiyeler düzdüğü partisini taşlayan ekmeksizler, erdemsizler, haydi çıkın da bir eşkıyayı kürsülerde konuşturun. Yetmez, ama evet diyorsanız, haydi irtibat halinde olduğunuz FETÖ’cülere, PKK’lılara da mikrofon verin.
Onların kahramanı zillettir, PKK’dır, PYD’dir, YPG’dir, FETÖ’dür, DEAŞ’tir,
- ABD Temsilciler Meclisi, terörist görmek istiyorsa, teröristi tanımak ve bilmek merakındaysa Ülkü Ocakları’na değil, yeni dost ve müttefiki yanaşmalarına bakmalıdır. Ülkü Ocakları’ndan terörist değil, terörizmin can düşmanı çıkar. Ülkü Ocakları’nda haydut değil, haydutlara dünyayı dar edecek inanmışlar yetişir. Almanya’dan ABD’ye kadar Ülkü Ocakları’yla kıyasıya uğraşanlar, küresel bir mesele haline getiren insanlık fukaraları duyun bu sesi, işitin bu salondan yükselen mesajı, açık açık söylüyorum, sizden korkan sizin gibi namert olsun. Sizden kaçınan, sizden çekinen sizin gibi çürüyüp gitsin.... ABD Ülkü Ocaklarını kahraman görmüyor, bu şekilde değerlendirmiyor. Onların kahramanı zillettir, PKK’dır, PYD’dir, YPG’dir, FETÖ’dür, DEAŞ’tir, terörizmin diğer eli kanlı örgütleridir.
Kovboyun sevgisi tren soyuluncaya, posta arabası yağmalanıncaya kadardır
- Ülkü Ocakları aslen ve esasen kahramandır, bunu tescil etmeye mezun yegâne merci Türk milletidir, Türklüğün vicdanıdır, Türk-İslam ülküsünün ruh köküdür. Milliyetçi-Ülkücü gençlik, bugün doğru sayılanın yarın yanlış çıktığı, bugün güzel görünenin yarın çirkin ilan edildiği bir dünyada, kendi varlığını sonsuz dalgalanmalardan kurtaracak değişmez değerlere, zamanlar üstü milli ve manevi servetlere sarılmak zorundadır. İşin özünde sürdürülebilir bir muvaffakiyet için bu kaçınılmaz önemdedir. Bizim için harici ve dahili bedhahların övgüsüyle yergisi aynı kırattadır. Bizi seven, gönlünde ve yüreğinde taşıyan bir millet vardır, gönül ve kültür coğrafyalarımızda yaşayan kardeşlerimiz vardır. Kovboyun sevgisi tren soyuluncaya, posta arabası yağmalanıncaya kadardır.
Milliyetçi-Ülkücü Hareketi susturmak istiyorlar
- Akla gelecek son ihtimal olsa da sözgelimi sussak, tarih susar mı? Vicdan susar mı? Hakikat susar mı? Coğrafya susar mı? Ruhi Kılıçkıran’dan Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na kadar devam edegelen şehitler kervanı susar mı? Milliyetçi-Ülkücü gençlik tam bağımsızlık yanlısıdır. Milliyetçi-Ülkücü gençlik Türk milletinin canlı sembolüdür. İstisnasız hoşgörü ve demokrasinin yanındadır. Bu demokrasi anlayışı refah ve özgürlük vasıtasıdır. Türk-İslam medeniyetinin varisi, Türk tarihinin geçmiş ve gelecek davacısıdır. Bizim meselemiz, bir dava ve vatan nöbetidir. Bizim meselemiz, bir sevda ve hizmet sözleşmesidir. Bizim emanetini üstlendiğimiz imrenilecek hazine, şehitlerin, gazilerin, alplerin, erenlerin, Allah dostlarının, millet aşıklarının nesilden nesile tıpkı bir çağlayan gibi akan, tıpkı bir bayrak gibi ulaşan muazzez hükmü ve hedefleridir. Meselemiz büyüktür, mesuliyetimiz ağırdır. Bugün Milliyetçi-Ülkücü Hareketi susturmak istiyorlar. Türk milliyetçilerini bastırmak, melez bir hale getirmeyi amaçlıyorlar. Bilhassa hatırlatırım ki, Türk milliyetçiliği Osmanlı İmparatorluğu’nun kurtuluş hareketi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu harcıdır. Ezilmiş, horlanmış, hakarete uğramış bir toplumu, yığıldığı yerden yeniden ayağa kaldıran direniş, düşünüş, yaşayış, hayatı yorumlayış ve sürekli ileriye yürüyüş dinamiğidir.
Sizlerle iftihar ediyorum. Ülkü Ocaklarıyla övünüyor, Türk gençliğine güveniyorum
- Milliyetçi-Ülkücü gençlik duruşuyla, duygusuyla, durgunluğu yenen bıçkınlığıyla, imanlı kalbiyle, zekan fışkıran kafasıyla vardır, var olacaktır, buna da hiç kimse mani olamayacaktır. Ülkü Ocakları Türk gençliğinin buluşma potası, toplanma alanıdır. Ülkücü nesiller, ülkesine de, ülkülerine de gözü gibi, canı gibi, yâri gibi bakmaya yeminlidir. Biliniz ki, sizlerle iftihar ediyorum. Ülkü Ocaklarıyla övünüyor, Türk gençliğine güveniyorum. Türklüğün bir fikir kalıbına dökülmesinde, Türkçülüğün bir eylem haline dönüşmesinde, Turan ülküsünün gönüllere düşmesinde emeği, göz nuru, alın teri bulunan büyük fikir ve ülkü adamlarımızı rahmetle anıyorum. Devletimizin kurucusu Aziz Atatürk’ü, silah ve dava arkadaşlarını, muhterem ceddimizi, Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i, dava şehitlerimizi, Ülkücü nesillerin yetişmesinde katkısı bulunan, fakat şu anda hayatta olmayan büyüklerimizi rahmetle, minnetle, özlemle yad ediyorum. Davamızın onurunu yere düşürmeden temsil eden gazilerimizi, yusuf yüzlülerimizi, tüm dava arkadaşlarımızı, elbette itibarımız ve geleceğimizin teminatı büyük Türk gençliğini muhabbet ve hürmetle selamlıyorum.