Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih YALÇIN, “Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Akla Ziyan Sözleri” başlığı altında yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun “Bu ülkeye demokrasi gelecekse bunun yolu Diyarbakır’dan geçer.” ifadesine sert tepki göstererek şu şekilde değerlendirdi:
“Bu ülkeye demokrasi gelecekse bunun yolu Diyarbakır’dan geçer.” Tepkisi
"CHP’nin başı Kemal Kılıçdaroğlu; yıllardır kendi partisinin altını oyan, onun sahip olduğu büyük mirası çarçur eden, hatta bu mirasa ihanet eden başarısız bir siyasi figür olarak boy göstermektedir. FETÖ’nün Kaset Komplosu’yla iş başına getirilen Kemal Kılıçradoğlu’nun politika kulvarındaki her davranışı problemli, her sözü gaf ve bilgisizlik numunesi, partisi adına her girdiği yol çıkmaz sokaktır. Kılıçdaroğlu, son alarak “Bu ülkeye demokrasi gelecekse bunun yolu Diyarbakır’dan geçer.” diye bir herze yumurtlamıştır. Bu açıklamayı yapan kimse, Cumhuriyet’in kurucu partisi CHP’nin başkanı olamaz. Olsa olsa HDP eş başkanı olur. Bu sözü nereden tutsanız sapır sapır dökülmekte, nereden bakarsanız havsalaya sığmamaktadır."Kııçdaroğlu’nun tartışmaya açmaya çalıştığı demokratik rejim değil; Türk demokrasisinin işleyiş ve yönetim biçimi, yönetim tarzını meşru kılan millî irade olduğunu elirten Semih Yalçın açıklamaını şu şekilde devam ettirdi:Yönetim tarzını meşru kılan millî iradedir
"CHP’nin başı Kılıçdaroğlu’nun bu akla ziyan sözü, öncelikle Türkiye’de demokrasiden başka bir rejim olduğu intibaını vermek üzere kurgulanmıştır. Oysa demokrasinin bulunmadığı, totaliter ve otoriter rejimlerin egemen olduğu bir ülkede; Kılıçdaroğlu’nun özgürce bu sözleri sarf etmesi mümkün değildir. Cumhuriyet ve Türk demokrasisi; aziz Atatürk ile silah arkadaşlarının eseri, kahraman şehit ve gazilerimizin emanetidir. Bu kutlu emanet, kıyamete kadar payidar kalacaktır. Çok iyi bilinmektedir ki Türkiye Cumhuriyeti’nde güçlü, köklü bir demokrasi mevcuttur. Cumhuriyet’in kurucu partisi olan CHP, Kılıçdaroğlu idaresinde Atatürk’ün vasiyeti ve mirası üzerinde tepinmektedir. Kııçdaroğlu’nun aslında tartışmaya açmaya çalıştığı demokratik rejim değil; Türk demokrasisinin işleyiş ve yönetim biçimidir, yönetim tarzını meşru kılan millî iradedir."HDP’nin ve yancıların oylarına ihtiyaç duymaktadır
Türkiye geçmişte parlamenter sistemle yönetildiğini ancak 2017’den itibaren doğrudan halk iradesiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiğini belirten Semih Yalçın, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun başında bulunduğu CHP, adında halk tabiri yer almasına rağmen halk iradesine karşıdır. Kılıçdaroğlunun savunduğu sistem; 1940’lı yıllardaki gibi antidemokratik, totaliter ve otoriter bir yönetim anlayışı içermektedir.CHP, böylesi bir modeli yeniden tesis etmek için aynı kafadaki HDP’nin ve yancıların oylarına ihtiyaç duymaktadır. CHP’nin başının, Atatürk’ün bıraktığı eseri yok saymasının ve PKK’nın siyasi temsilcisi HDP’yi pohpohlayıp okşamasının sebebi budur." dedi.Cumhuriyet’in kurucu partisi; Kılıçdaroğlu ve ekibinin ehliyetsiz ellerinde tanınmaz hâle geldiğini ifade eden Semih Yalçın, Kılıçdaroğlu'nu ve CHP yöneticilerini sert cümlelerle eleştirerek şöyle dedi:HDP zihniyeti aynı fikrî kaynaktan, aynı Marksist damardan beslenmektedir
Kemal Kılıçdaroğlu ve avenesi, Cumhuriyet’in temeline dinamit koyma çabasındaki bölücü terör örgütünün siyasi acentesiyle ortak siyasi gelecek inşa etmeye uğraşmaktadır. CHP’nin HDP’den vazgeçememesinin bir başka nedeni de ideolojik akrabalıktır. Kılıçdaroğlu ve şakirtleriyle HDP zihniyeti aynı fikrî kaynaktan, aynı Marksist damardan beslenmektedir. Diğer taraftan CHP, 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde ipi göğüsleyebilmek ve ihtiyaç duyduğu HDP oylarını almak için bu partinin dayatmalarına boyun eğmekten başka çare görememektedir. CHP, bölücü ve insanlık düşmanı bir siyasi oluşumun insafına istikbalini bağlamış bulunmaktadır.Cumhuriyet’i ve Türk demokrasisini kuran irade...
Cumhuriyet’in kurucu partisi; Kılıçdaroğlu ve ekibinin ehliyetsiz ellerinde tanınmaz hâle gelmiş, PKK’nın siyasi acentesinin levhasını tutan paslı çengele dönmüştür. CHP’nin başının, bütün illerimizle aynı değere malik olan Diyarbakır üzerinden HDP’ye güzellemeler dizmesi de aynı hazin fonksiyonun bir yansımasıdır. Cumhuriyet’i ve Türk demokrasisini kuran irade; Gaziantep’ten, Kahramanmaraş’tan, Şanlıurfa’dan, Aydın’dan, Hakkâri’den, Van’dan, Adana’dan, Erzurum’dan, Sivas’tan, Samsun’dan, hâsılı bütün vatan sathından Ankara’ya gelen kahramanların söz ve gönül birliğiyle tecelli etmiştir.Türk milleti için Diyarbakır neyse Edirne odur...
102 yıl önce bugün Ankara’da aldıkları Misakımillî kararlarıyla tam bağımsızlığın ve demokrasinin yolunun nereden geçtiğini göstermişlerdir. Demokrasi yolunun taşları, Ankara’da tecelli eden millî irade ile bir daha yerinden oynatılamayacak şekilde bütün vatan sathına döşenmiştir. Türk milleti için Diyarbakır neyse Edirne odur. İzmir ne ifade ediyorsa Van da aynı kıymettedir. Hiçbir ilimizin ötekine üstünlüğü yoktur. Nezdimizde hepsi eşit, hepsi baş tacıdır.CHP’yi yöneten gafiller derhal özlerine dönmeli
Lakin Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da teşekkül edip bütün vatan sathını kuşatan millî iradeye ram olmak yerine, günümüzde yeniden müstevli olmaya heveslenen küresel aktörlere gulam olmuştur. Millî Mücadele yıllarında emperyalizmin boynunu vurmak için kalkan ellerin yerini, bugünkü CHP’de, küresel aktörlere taşeronluk eden iş birlikçiler almıştır. CHP’yi yöneten gafiller derhal özlerine dönmeli ve bütün illerimize hayat veren kuruluş destanını hatırlamalıdır.