Mutlaka Ömer Seyfettin’i hiç tanımamışsındır. Onun meşhur “İlim başka, irfan başka” nüktesini zaten bilmezsin.
“Türk Devlet Geleneği” hakkında üç cümlelik bir metin de okumamışsındır.
E, Ömer Seyfettin’i bilmeyen Ziya Gökalp’i, Mustafa Kemal’i nasıl bilsin?
Dolayısıyla Çanakkale Savaşlarındaki Mustafa Kemal’in Cumhuriyete giden yolda pişerek nasıl Atatürkleştiğini bilirsin yarım yamalak. O da zekânı çok olgunlaştırmaz.
Eğer lisede özü sözü ile değil, sadece TC vatandaşı bir öğretmen girmişse tarih ve Türk Edebiyatı derslerine, bundan tam 1185 yıl önce dikilmiş Orhun Abidelerindeki Bilge Kağan’nın milletine seslenişinden azıcık haberin olurdu.
Bu sesleniş Çin Seddinden daha etkili bir Türk Seddi’dir aslında milletimiz için..
“Çin'den gelen kötü kişiler aranıza sokulur ve sizi şöyle kandırırlar:
"Onlar uzaktakilere kötü, yakındakilere iyi armağanlar verirler. Nice bilgisiz kişiler bu sözlere kanıp oralara gitti ve öldüler." diyor Bilge Kağan 1185 yıl önce.
Anlayamazsan da hatırlatayım, Çin, “insanlık” tarihi açısından öyle çok çinçin parlak değildir.
Parasını almadan niye bize derman versin, bunu aklınız nasıl alıyor?
Keşke SATTIĞI kitler bozuk çıkmasaydı…
Keşke sen, evet sen, Bilge Kağan’ın bu hitabını öğrenseydin de Atatürk’ün “Gençliğe Hitabe’si ve 10. Yıl Nutku’nun neredeyse o metnin bu yy.a aktarılmış hâli olduğunu görebilseydin…
Bu devletin yaşadığımız bu coğrafyadaki en uzun ömürlü tek devlet olduğunun bilincinde olurdun, dayanaksız ajitasyonlara inanan mızmız çocuk olmazdın..
Eğer, orangutansa, şuran, buran hep gutandır akıllım, varlığımıza kast edenlerle köşe kapmaca oynadığını bilmediğimizi zannetme sakın… Yine de rahat ol.
“Ey Türk milleti! Titre ve kendine dön” diyor Bilge Kağan, bunu anlamaya çalış.