Uluorta, “kabak” de bakalım sesli sesli,
Kim başını, kim kıçını yoklayacak, bir yere not et…
Kim kabağın dolmasını, yoğurtlusunu, tatlısını getirecek aklına acaba?.
Uluorta “Kabakçı!...” diye bağır bakalım,
Kim yanındakinin başına şaplak atacak, kim yanındakinin oturak yerine?
Kim kabak dikmeyi hatırlayacak, kim manavdan kabak almaya koşacak, hanımından kabak dolması isteyebilecek?
Yine seslen uluorta “kabak gibi…” diye,
Kimin, kimlerin başına baktığını, kimin, kimlerin oturak yerini süzdüğünü yan gözle inceleyin…
Kimin iri elmaları hatırladığını gözleyip not edin bir yere…
Alın size bir zekâ, bilgi, birikim testi…
Daha önemlisi sokağın başında durup şu testi de yapın:
-Ben adamın… diye başlayan cümleyi gürleyen bir sesle sonuna kadar söyleyin bakalım, kaç tane adam çıkacak balkona ve:
-Ne diyorsun sen, diye diklenecek kaç kişi var, bir bak.
Bırakın onu, gecenin bir yarısında yapabildiğiniz kadar gürültü çıkarın sokakta, hastalar yatağından doğrulacak kadar şiddetli gürültü…
Ertesi gün, o gece sesi içine kaçmış kaç adamsı kişinin:
-Tam aşağı inip namussuzun dersini verecektim ama… diye başlayan cümlelerle yiğitliğini sergilediğini görün ve bir yere not edin…
İşte size UYGULAMALI tam bir cesaret, adalet, insanlık testi:
Gecenin bir yarısında, sonuna kadar açılmış müzik sesiyle çıktım balkona, şu konuşmalar oldu:
-Delikanlı, saatin kaç olduğunu biliyor musun?
-N’olmuş moruk. Git yat. Bak, senden başka kimsenin sesi çıkıyor mu?
Bu arada bütün balkonlar, pencereler gereksiz gövdesinin üstünde soğan başı taşıyanlarla doldu.
-Çok ayıp, böyle anlayışsızlık olmaz, dedim.
-İn aşağı da konuş, göreyim…
Çoktan ineceğim aşağıya ama hanım ayak bağı oluyor.
-Delikanlı adamda biraz edep olur, hadi evine gir, cesur adam bu kadar bağırmaz derken aşağı inebilecek manevrayı yapmanın yollarını arıyorum.
-Ben adamın… diye sövüp saymaya başladı… İndirmedi hanım beni aşağıya…
Bir Allah’ın kulu çıkıp “ayıp değil mi bu yaptığın” dese durum değişecek ama çıt çıkmıyor.
Siz, siz olun, sosYAL medyada, şurada burada gaz veren, kendisine cevap veremeyecek kişilere hakaret yağdıran ciğersizlere, şeref yoksunlarına, yavşaklara güvenmeyin.
Unutmayın ki havlayan köpek ısırmaz, ısıramaz…
Önemli bir durum şudur:
Facede paylaştığınız bir metni (gönderiyi) yukarıdaki kabak örneğinde, sokağın başından bağırma örneklerinde olduğu gibi farklı farklı algılayan, yorumlar yapan zıpırları adam yerine koymayın lütfen…
Yaptıkları yorumları, eleştirileri ağız yellenmesi olarak nitelendirin.
En iyisi, bu seviyesizleri çizin gitsin.