PKK’nın 12 Mayıs’ta silahlı mücadeleyi sonlandırarak kendini feshettiğini açıklaması, Türkiye’nin yakın tarihine damga vuran gelişmelerden biri oldu. Karar; siyasette, kamuoyunda ve toplumun farklı kesimlerinde geniş yankı uyandırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu adımı “Terörsüz Türkiye” sürecinde bir eşik olarak değerlendirirken, farklı siyasi partiler ve liderler de sürecin geleceğine dair görüşlerini paylaştı. Güneydoğu’da halk kararı sevinçle karşıladı, sosyal medyada gündem oluştu.
PKK’nın 47 yıl süren silahlı varlığına son vererek kendini feshettiğini ilan etmesi, Türkiye’de yeni bir sürecin kapısını araladı. 12 Mayıs 2025 tarihinde yapılan açıklamada örgüt, tüm silahlı faaliyetlerini sona erdirdiğini ve siyasi sahneden çekildiğini duyurdu. Karar, hem siyaset hem de toplum nezdinde tarihi bir dönüm noktası olarak yorumlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu gelişmeyi “Terörsüz Türkiye sürecinde kritik bir eşik” sözleriyle değerlendirdi. Erdoğan, Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden silahlı unsurların tamamen ortadan kalkmasının ulusal birlik ve kardeşlik açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel, açıklamasında “Barışın yanındayız” diyerek demokratikleşmenin önünün açılması gerektiğini ifade etti. Özel, sürecin hukuk ve toplumsal uzlaşı temelinde yürütülmesinin önemini vurguladı.
Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli ise “47 yıllık kanlı bir sayfa kapanıyor” ifadesini kullanarak, bu kararın Türk milleti açısından bir zafer olduğunu söyledi. Bahçeli, artık kardeşliğin, huzurun ve milli birlik ruhunun ön plana çıkması gerektiğini dile getirdi.
DEM Parti kanadından yapılan açıklamada, fesih kararının Türkiye’de demokrasi adına önemli bir fırsat sunduğu belirtilerek, bu sürecin toplumsal barışa katkı sağlayacak adımlarla desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Parti yetkilileri, çözümün ancak demokratik yöntemlerle mümkün olacağını ifade etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da süreci memnuniyetle karşıladığını belirterek, toplumun tüm kesimlerinin bu barışçıl atmosferi sahiplenmesi gerektiğini söyledi. Yerel yönetimlerin sosyal uyumu güçlendirecek politikalarla sürece katkı sunması gerektiğini aktardı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, özellikle Diyarbakır’da halk sokaklara çıkarak kararı halaylarla kutladı. Kentin meydanlarında barışı simgeleyen beyaz bayraklar ve zılgıtlar eşliğinde yapılan kutlamalar, sürecin toplumsal karşılığını gözler önüne serdi.
Sosyal medyada da fesih kararı gündeme oturdu. “#BarışKazandı” ve “#YeniBirBaşlangıç” etiketleri altında milyonlarca paylaşım yapılırken, ünlüler, gazeteciler ve akademisyenler de süreci yorumladı. Bazı köşe yazarları kararı olumlu bulurken, bazı eleştirmenler örgütün açıklamasındaki dili ve zamanlamayı sorguladı.
PKK’nın feshi, sadece bir örgütün dağılmasından ibaret değil; aynı zamanda Türkiye’nin yeni bir toplumsal ve siyasi döneme geçişine işaret ediyor. Önümüzdeki süreçte hem siyasi aktörlerin atacağı adımlar hem de toplumun vereceği destek, bu tarihi kararın kalıcı barışa dönüşüp dönüşmeyeceğini belirleyecek.