Geçen cumartesi akşamı, uzun zamandan beri hasretini çektiğim hârika bir konferans dinledim. Konferans; Samsun Türk Ocağı ve Samsun Ülkü Ocağı'nın katkılarıyla, İlkadım Belediye Başkanlığı tarafından tertip edilmiş.
Bu konferansı dinleyince anladım ki; Başkan Necattin Demirtaş, mûtâd belediyecilik hizmetlerine bir başka vasfı da yükleyerek " kültür belediyeciliği" yolunu açmıştır.
Zîrâ; bir üniversitenin yapması gereken bir faaliyeti üzerine almış ve Türk milletinin öncü fikir adamlarını, bu işin ehli kişilere tevdî ederek tanıtımını sağlamıştır. Bununla şunu demek istiyorum ki ki; konferans, büyük mütefekkirimiz, maârifçi, sosyolog "Seyyid Ahmet Arvasî'nin Dâvâ Adamlığı ve Hizmet Sevdâsı" konuluydu ve konuşmacı da, Türk ilim ve fikir âleminin yakından tanıdığı Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Ayvallı'ydı.
Bilinmelidir ki; Türk milletine ve insanlığa hizmet veren büyük şahsiyetlerin hatırlanması ve tanıtılması, bir vefâ borcu olduğu kadar, gelecek nesillerimiz adına da vazîfedir. Çünkü; köksüz bir millet asla düşünülemez.
Konferansın açış konuşmasını, Başkan Danışmanı Şerif Mırık yaptı. Mırık; İlkadım Belediyesi olarak millî kültüre, ilme ve san'ata verdikleri önemi belirterek, bugüne kadar icrâ ettikleri kitap yayını, konferans, şiir şöleni, bilgi evleri ile gençliğin eğitilmesi hususundaki faaliyetleri takdîm etti.
Konuşmacı Prof. Dr. Ramazan Ayvallı ise, Sevgili Peygamberimizin torunlarından olan S. Ahmet Arvasî'nin Türk fikir hayatı üzerindeki müspet tesirlerini, kendisine mahsus güzel, nazik, kibar, nasihatçı ve uyarıcı üslûbuyla anlatarak, dinimize, dilimize, vatanımıza, târihimize sâhip çıkmayı ve böylece de bu güzel emâneti bizlere intikal ettirenlerin kıymetlerinin bilinmesini, Arvasî Hoca'mızın eserlerinden örnekler vererek anlatttı.
Eshâb-ı Kirâm'dan sonra, İslâm'a en büyük hizmeti Türkler'in yaptığını ifade ile, bunda, Pîr-i Türkistan Ahmed Yesevî, Hazret-i Mevlânâ, Yûnus Emre, Hacı Bektâş-ı Velî ve daha nice yol açısı büyüklerin bulunduğunu; Necip Fâzıl ve Seyyid Ahmet Arvasî'nin de son dönemin bunlara eklenen çok mühim halkaları olduğunu beyan etti.
Prof. Dr. Ayvallı; devleti idâre eden nice sultanın, bu mânevî sultanlar sâyesinde sıhhatli bir şekilde hüküm sürdüklerini, bu sebeple de, bu büyük insanların kadrini bilmemiz ve onları örnek almamız gerektiğini, bütün açıklığıyla ortaya koydu.
Prof. Dr. Ayvallı; Seyyid Ahmet Arvasî ile 1970'lerde tanıştığı, O'nun, çok zeki, akıllı, çalışkan, Türk milletini seven, Türk devletinin büyümesini arzulayan bir tefekkür ehli olduğunu belirterek, eserlerinde ,yeni bir "teorik toplum sistemi" sunduğunu söyledi.
"Dâvâ, para ile satılmaz" dedi Prof. Ayvallı. Hârika değil mi? Onbinlerce sâhabinin , dünyâya yayılmasındaki maksadı, heyecanı ve aşkı, S. Arvasî gibi şahsiyetlerin nezdinde hissetmemizin zarûretine işâret etti. Burdan hareketle, S. Ahmet Arvasî'yi tanımanın ve tanıtmanın bir vazîfe olduğu şuûruyla, faaliyet yapılmasını arzuladığı söyledi. Vefâtından sonra; O'nun hakkında basında çıkan yazılardan örnekler sundu.
Arvasî Hoca'nın, "Size Sesleniyorum-1" adlı eserindeki, "Önsöz Yerine..." başlıklı yazısından, numûne olarak şu bölümü nakletti. Orada, Arvasî Hoca şöyle diyordu:
" Ben, İslâm, îmân ve ahlâkına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslâm'ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur. İster azınlıklardan gelsin, isterse çoğunluktan gelsin her türlü ırkçılığa karşıyım. Bunun yanında Şanlı Peygamberimizin " Kişi kavmini sevmekle suçlandırılamaz. Kavminin efendisi, kavmine hizmet edendir. Vatan sevgisi imandandır"tarzında ortaya koydukları yüce prensiplere de bağlıyım. Öte yandan, İslâm'ın yakından uzağa doğru bir fetih ile bütün beşeriyeti tevhid bayrağı altında bütünleştirmeye çalışan ilâhî sistem olduğunu da unutmuyorum."
Son konuşmayı Başkan Necattin Demirtaş yaptı. Türk ilim, sanat ve fikir hayatının örnek şahsiyetlerini tanımanın ve tanıtmanın, kendileri için bir millî vazife olduğu, bu husustaki, gayretlerinin dâimâ artarak devam edeceğini ifade ederek, Prof. Dr. Ramazan Ayvallı'ya verdikleri kıymetli bilgiler için teşekkür etti.
Biz de diyoruz ki; Türk milletinin, Seyyid Ahmet Arvasî gibi mütefekkirleri, Prof. Dr. Ramazan Ayvallı gibi ilim adamları ve Necattin Demirtaş gibi Türk kültürüne, ilmine ve san'atına değer veren idârecileri olduğu müddetçe ümidimiz, azmimiz ve heyecanımız dâimâ dipdiri olacaktır.
Sözün özü; emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz. Rabb'im, hepsinin feyizlerini artırsın ve cümlesinden râzı olsun!