1960 yılında özellikle sahra şartlarında mikrobik ortamdan kısmen de olsa korunmak amacıyla Cerrahlar için anti bakteriyel sabun icat edildi. Edildi edilmesine ama sağlığımızda ciddi bir riziko da beraberinde getirdi. Tüm Dünya ülkeleri ile birlikte ülkemizde de başlangıçta kurtarıcı ve kesin sonuç gibi görülse de zaman içerisinde kullanım sonucunda anti bakteriyeller ile ciddi bir tehlike ile karşı karşıya kaldığımız ortaya çıktı.
Anti bakteriyel sabunların yapısında kullanılan
Triklosan içerikli bu
antibakteriyel sabunlar,
deodorantlar, diş İmalatçı firmalar bu pazarda sürekli kar etme ve daha fazla satış yapmak istemeleri gayet tabi doğal haklarıdır. Ancak sırf para kazanacağız diye bizlerin sağlığına da özen göstermek zorundadırlar. Nasıl ki bir sigara paketinde sağlığa neden aykırı olduğu yazılıyorsa, ya da satılan ilaçların prospektüslerinde yan etkilerinin belirtilmesi zorunluysa sağlığımızı birinci derecede ilgilendiren anti bakteriyel sabunlar ile birlikte tüm sağlık amaçlı kullanılan malzemelerinde sağlığı ilgilendiren ne varsa belirtilmesi yerinde uygun bir uygulama olacaktır. Biz tüm ciddi firmalardan bu duyarlılığı beklemek bizim en büyük haklı geçerliliğimizdir.
Triklosanın zararları nelerdir?
Uzmanlara göre triklosan, suda bulunan klorla temasa geçtiğinde reaksiyona girerek zehirli gaz olan kloroformu oluşturuyor. Peki, bu tehlikeli ajan olan triklosanın zararları nelerdir?Vatandaşların genel olarak bu konuyla ilgili bilgisi azdır veya bir çoğu duymamıştır bile.
Triklosan bağışıklık sistemini zamanla çökertip, vücudun mikroplara, bakterilere karşı savunmasını öldürüyor. Kas fonksiyonlarını ve iskelet yapısını olumsuz yönde etkiliyor.
Kanserojen bir madde olduğu için çağımızın büyük hastalığı olan kanser vakalarına davetiye çıkartıyor. Alerji ve egzama gibi ciddi rahatsızlıklara yol açıyor. Bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç kazanmasına sebep oluyor. Özellikle Çocuklarda alerji ve egzamaya neden olabileceği hususunda uzmanlar ısrarla uyarılarda bulunmaktalar. Yine Hormonlar üzerinde bozucu bir etkisi olabileceği, ayrıca vücuttan atılmalarının çok yavaş olduğu tabiatta da çok uzun süre kaldığı yönünde uzmanlar dikkat çekmektedir.
Bu maddeyi son zamanlarda mutfak aletleri, oyuncaklar, yatak takımları, çoraplar, elbiseler, alışveriş torbaları, bilgisayar klavyeleri gibi ürünlerde de yaygın olarak kullanılmaya başlandığı yönünde basından bilgiler gelmekte.Anti bakteriyel sabunlar kullandığımız sabun ve sudan daha etkili değildir. Bunu Amerika ilaç enstitüsü bizzat yaptığı çalışmalarla tespit etmiştir.
FDA İlaç Merkezi müdürü Sandra Kweder, “birçok tüketicinin bakterilerden ve mikroplardan korunuruz düşüncesiyle antibakteriyel sabunları kullandığını düşünüyoruz. Ancak antibakteriyel sabunların geleneksel sabunlardan daha etkili olduğunu kanıtlayan herhangi bir kanıt henüz yok” şeklinde açıklama yapmakta.
Anti bakteriyel sabunlar, antibiyotiğe dirençli bakterilerin üremesine neden olabilir. Çok fazla antibiyotik kullanımı kimyasala maruz kalan bakterinin antibiyotiğe karşı direnç sağlayıp mutasyona uğramasına neden olabilir. Ve bu kimyasallar kullanılmaya devam edilirse başka bakteriler ölürken direnç kazanan ve mutasyona uğrayan diğer bakteriler çoğalmaya devam eder.
Anti bakteriyel sabunlar
endokrin bozucu görevi görebilir.
Triklosan sudaki serbest klorla birleşerek
diklorofenol oluşumuna da yol açmakta; bu da
ultraviyole ışınların etkisiyle dioksine dönüşmektedir. Oluşan dioksin miktarı çok az olmakla beraber bu madde çok toksiktir ve hormonları bozucu etkisi de vardır. Ayrıca bunların vücuttan atılmaları çok yavaş olup tabiatta da çok uzun süre kalırlar. Anti bakteriyeller sağlık problemlerinin oluşmasına neden olabilirler.
Triklosanla temasları fazla olan çocuklarda alerjilerin çok sık görüldüğü de pek çok araştırma ile ortaya konmuştur. Bazı kişilerde alerjik temas dermatitine yani bir tür egzamaya yol açabileceği de bilinmektedir..
Arizona Üniversitesi'nden Rolf Halden şunları söylüyor: “Triklosan her zaman her yerde bulunan bir çevre kirleticidir. Bunun bir de market torbalarına eklenmesi zaten tabiatta yok edilmesi çok uzun zaman alan naylonun daha da zararlı olmasına yol açacaktır.” diye beyan etmektedir.
Çocuklarınızı Uzak Tutun
Kendi yakın çevremde dahi gördüğüm anti bakteriyel amaçlı kullanılan bu çılgınlık göteriş amacıyla kullanılarak bizde onarılamayacak sağlık sorunlarına sebep olabilirler. Son zamanlarda genç tecrübesiz annelerimizin her çocuğumuzun ellerine tutuşturdukları anti
bakteriyel mendiller v.s leblebi gibi birbirimize önermekte, dağıtmakta üstümüze yoktur. Avrupa’da ve diğer ülkelerde bu tür malzemeler konusunda oldukça hassas davranılmaktadır. Belki üretici firmalar bu yazımıza kızabilirler. Onlardan bir vatandaş olarak beklentimiz bu tür malzemeleri hiç değilse yazılı ve görsel medyadan olsun geleceğimiz, yarınımız olan çocuklarımızdan, uzak tutmak açısından kamu spotlarıyla uyarmalarıdır. Çoluk çocuğumuzun hayatlarını hiçe saymak bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür.Sadece anti bakteriyel malzemeler değil özellikle antibiyotikler ve rastgele ilaç kullanımından ısrarla kaçınalım. Aksi takdirde bunun acısı çocuklarımızdan çıkacaktır.
Kapsamhaber/Mustafa Kemal Bektaş