Samsun Türk Ocağı tarafından Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tufan Gündüz'ün konuşmacı olarak katıldığı "Türk Tarihinden İbretler" konulu konferans düzenlendi.
Öğretmenevi Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferans saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Açılış konuşması için kürsüye gelen şube başkanı Doç. Dr. Serkan Şen, devlet olarak beka sorunu yaşadığımız şu günlerde en büyük yardımcımızın kökleri çok derinlere uzanan tarihimiz olduğunu vurgulayarak Tufan Gündüz Bey’i takdim etti.
Gündüz, konuşmasına “Türkler tarihlerinden çıkarılacak dersleri hayata aktarmaya başladıkları zaman karşılaştıkları meselelerde mistik çözümlere müracaat etme alışkanlıklarını sorgulayabileceklerdir” tespitini paylaşarak başladı.
Tarihin milleti buluşturan bir mahiyeti olduğunu, ülkemizde ise tarih merkezli kutuplaşmaların sıklıkla gündemi işgal ettiğini vurguladı. Gerçeklerle bağdaşmayan hamasi çıkarımların ciddiye alınmaması gerektiğini belirtti. Tarihi coğrafyamıza ilgisiz kalamayacağımızı, siyasi gelişmeleri yanlış okumamız nedeniyle görmezlikten geldiğimiz toprakların bugün bizi çağırdığını, bu çağrıya kulaklarımızı tıkayamayacağımızı ifade etti.
Suriye topraklarının Anadolu'dan daha önce Türkleştiğini, şimdilerde yapılan operasyonun geç kalınmış bir hamle olduğunu söyledi. Lozan Antlaşmasını isabetli değerlendirebilmemiz için Türk Milletinin o günlerde içinde bulunduğu duruma vakıf olmamız gerektiğini, aksi takdirde mahallede dedikodularına tarih ilmini kurban edebileceğimizi dile getirdi. Şah İsmail ve Yavuz Selim rekabetinin altında hakimiyet mücadelesi yattığını, bu mücadelenin inanç ve kültür odaklı yaklaşımlarla açıklamaya çalışmanın hatalı olacağına dikkat çekti. Bu hataları günümüzde tekrarlayarak toplumu bölmeye çalışanların iyi niyetli olmadıkları uyarısında bulundu.
Öğretmenevi Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferans saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Açılış konuşması için kürsüye gelen şube başkanı Doç. Dr. Serkan Şen, devlet olarak beka sorunu yaşadığımız şu günlerde en büyük yardımcımızın kökleri çok derinlere uzanan tarihimiz olduğunu vurgulayarak Tufan Gündüz Bey’i takdim etti.
Gündüz, konuşmasına “Türkler tarihlerinden çıkarılacak dersleri hayata aktarmaya başladıkları zaman karşılaştıkları meselelerde mistik çözümlere müracaat etme alışkanlıklarını sorgulayabileceklerdir” tespitini paylaşarak başladı.
Tarihin milleti buluşturan bir mahiyeti olduğunu, ülkemizde ise tarih merkezli kutuplaşmaların sıklıkla gündemi işgal ettiğini vurguladı. Gerçeklerle bağdaşmayan hamasi çıkarımların ciddiye alınmaması gerektiğini belirtti. Tarihi coğrafyamıza ilgisiz kalamayacağımızı, siyasi gelişmeleri yanlış okumamız nedeniyle görmezlikten geldiğimiz toprakların bugün bizi çağırdığını, bu çağrıya kulaklarımızı tıkayamayacağımızı ifade etti.
Suriye topraklarının Anadolu'dan daha önce Türkleştiğini, şimdilerde yapılan operasyonun geç kalınmış bir hamle olduğunu söyledi. Lozan Antlaşmasını isabetli değerlendirebilmemiz için Türk Milletinin o günlerde içinde bulunduğu duruma vakıf olmamız gerektiğini, aksi takdirde mahallede dedikodularına tarih ilmini kurban edebileceğimizi dile getirdi. Şah İsmail ve Yavuz Selim rekabetinin altında hakimiyet mücadelesi yattığını, bu mücadelenin inanç ve kültür odaklı yaklaşımlarla açıklamaya çalışmanın hatalı olacağına dikkat çekti. Bu hataları günümüzde tekrarlayarak toplumu bölmeye çalışanların iyi niyetli olmadıkları uyarısında bulundu.