TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Anayasa Mahkemesi'nin kararları yargı organlarında bağlayıcı olduğu için, Mahkeme'nin kararının uygulanmasını sağlayan, ona uygun bir karar verme zorunluluğu doğabileceğini belirterek, "Yani yerel mahkemeden Balbay'la ilgili tahliye kararı beklenebilir" dedi.
İyimaya, "Anayasa Mahkemesi'nin, CHP'li Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın uzun tutuklulukla ilgili yaptığı bireysel başvuruda, haklarının ihlal edildiğine ve Balbay'a 5 bin lira manevi tazminat ödenmesine ilişkin kararını" AA muhabirine değerlendirdi.
Ahmet İyimaya, 2010'da gerçekleşen Anayasa reformunda, insanlara kişisel başvuru hakkı tanındığını söyledi.
Anayasa Mahkemesi kararının bu kapsamda bir karar olduğunu belirten İyimaya, şöyle konuştu:
"Ceza mahkemesinin, tutukluğun devamı ve uzun süreli tutukluluk yönündeki kararını hak ihlali olarak gördü. Bu konuda tespit veya ihlal kararını verdi. Bundan sonra dosyanın olduğu ağır ceza mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını değerlendirecektir, ihlal kararının kapsamına göre karar verecektir. Yüksek Mahkemenin gerekçeli kararını bilmediğim için tam değerlendiremiyorum. Muhtemelen Anayasa'nın 153. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi'nin kararları yargı organlarında bağlayıcı olduğu için, Yüksek Mahkeme'nin kararının uygulanmasını sağlayan, ona uygun bir karar verme zorunluluğu doğabilir, yani yerel mahkemeden ya da denetim mahkemesinden Balbay'la ilgili tahliye kararı beklenebilir.
İhlal karşısında 5 bin lira tazminat öngörülüyor. Bu gibi ihlallerde genellikle Türk ceza yargısı, sadakat sınırlarında küçük tazminatlara hükmediyordu. Bence Anayasa Mahkemesi'nin tazminat talebinin kabulüne ilişkin kararı, miktar olarak olması gerekenin çok altında. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de çok cimri davranıyor. Bu tazminat kararları, eğer manevi tazminatsa telafi edici değil. Mahkemelerin böyle bir ihlale bir daha gitmemeleri için, önleyicilik işlevi tanınabilir. Bu işlevle orantılı olmayan küçük bir tazminat."